Hafta içi oynanan kupa maçında alınan muhteşem galibiyet sonrası final bileti alan Konyaspor tekrar lige dönerek kendi sahasında güneşli ve güzel bir Pazar gününde Karabükspor ile karşı karşıya geldi. Havanın güzel olması ve gündüz maçı olması nedeniyle, maça ilgi yok denecek kadar azdı ve tribünler yeterince dolu değildi maalesef bu maçta.
Belki de Konyaspor’da yöneticisinden, malzemecisine kadar artık herkesin Türkiye Kupasına yoğunlaştığı ve hatta kilitlendiği bir süreçte, ligde oynanan Karabükspor maçının önemi, kupa finalinden daha önemli değildi herhalde. Bu nedenle, beklenen veya tahmin edilen durum, Konyaspor’un bu maça daha az oynayan oyuncularla başlayarak ya da rotasyon uygulayarak, 10 gün sonra oynanacak “Türkiye Kupası Finali” için herhangi bir sakatlığa ve olumsuz bir duruma fırsat vermeden maçı rahat ve kayıpsız bir şekilde tamamlamasıydı. Fakat Aykut Kocaman ve Konyasporlu oyuncular aynı fikirde olmasa gerek ki, Vukoviç ve kaleci Serkan dışında tam kadro sahadaydı Konyaspor bu maçta.
Vukoviç yine sakatlığı nedeniyle kadroda yer almazken, buna karşın kalede Abdülaziz’le başlayan Konyaspor’da herhangi bir eksik yoktu. Ligde kaybedilen son iki maç olan Alanyaspor ve Kayserispor maçlarından sonra lige havlu atmış ve tamamen kupaya odaklanmış gibi görünen Konyaspor, bu düşüncelerin aksine son derece istekli bir görüntü çizdi Karabükspor maçında. İlk yarı birkaç yüksek top dışında rakibe pozisyon vermedi ve neredeyse oyunun tamamında topa hakim olan ve pozisyonlar bulan taraf oldu. Maçın geneline bakarsak, ligde hiçbir iddiası kalmayan Karabükspor maç boyunca hiçbir şey yapmadı, yapamadı dersek yanlış olmaz herhalde.
Öte yandan Konyaspor ise oyunun başından sonuna kadar neredeyse sezonun en kolay maçını oynadı diyebiliriz. Hücumda bu kadar çok pozisyon bulduğu, bu kadar pas yapabildiği ve hiçbir dirençle karşılaşmadan rakip sahaya geçerek ceza sahasına girebildiği başka bir maçını hatırlamıyorum bu sezon.
Bu nedenle, bu maçın herhangi bir antrenman maçından farklı olmadığını düşünmek yanlış olmaz herhalde. Bu maçta alınan 3 puan, kupa maçından sonra kazanılan moralin, pozitif etkinin ve artan özgüvenin bir sonucu olmasının yanı sıra, rakip takımında bir o kadar kötü olmasının etkisi olduğunu düşünmüyor değilim. Fakat bu durum, Konyasporlu oyuncuların emeğine ve başarısını kesinlikle göz ardı etmemiz anlamına gelmiyor tabi ki.
Her maçta olduğu gibi bu maçta da, son derece özverili ve gayretli bir şekilde maçın sonuna kadar mücadele ederek bileklerinin hakkıyla kazandılar. Bu anlamda onları tebrik etmek lazım. Bir başka konudan bahsetmek gerekirse, Konyaspor maç boyunca birçok pozisyon buldu, fakat bunların birçoğunu değerlendiremedi. Bu durum aslında iyi gibi görünse de, Konyaspor takımının hücumda final paslarında ve vuruşlarındaki eksikliğinin de bir göstergesi aynı zamanda.
Bu kadar gol pozisyonunu kupa finalinde Başakşehir’e karşı bulabilecek miyiz? Bulduk diyelim, yine kaçıracak mıyız? Bu nedenle, Konyasporun oynayacağı kupa finalinden önceki oynadığı her maçta, Başakşehir maçı ile ilgili hazırlık ve prova yapmak zorunda olduğunu düşünürsek, bulunan pozisyonların sonuçlandırılması ve gole dönüşmesi gerekmekte. Aksi takdirde Eskişehir’de oynanacak kupa finalinde bu kadar pozisyon bulamayacağımızı öngörürsek, Konyaspor bulduğu gol pozisyonlarının büyük bir çoğunluğunu gole çevirmek durumunda. Umarız öyle de olur. Artık hepimiz tamamen kupa finaline odaklandık ve eminim artık geriye doğru sayıyoruz. Bu nedenle bu maçla ilgili sözü fazla uzatmadan, Konyaspor’u güzel bir oyun ve attığı 3 gol sonrası kazandığı 3 puandan dolayı tebrik ediyorum.. Tebrikler KONYASPOR…