Annesinin Özgesi, babasının Can’ı..

Büşra Aksakbağı Ay

Özgecan Aslan’ın ölümünün üzerinden 4 yıl geçti. Üniversite öğrencisi 19 yaşında ki Özgecan, eve gitmek için bindiği minibüsün şoförü tarafından vahşice katledilmişti. Türkiye ayağa kalkmış, herkes Özgecan’ı evladı, kardeşi gibi sahiplenmişti.

Cinayetin detaylarını anlatacak yürek yok. Sadece, Özgecan’ın o an ki korkusunu, çaresizliğini düşündükçe insanın kalbi sıkışıyor.

Katilini düşünüyorsun. Bir insan nasıl bu hale gelebilir diyorsun. Ne yaşamış, hangi etkenler onu bu canavara dönüştürmüş düşünmeden edemiyorsun. Bunun cevabını belki bu konuda uzman olan psikiyatristler verebilir.

Ama Özgecan’ın anne ve babasını tüm Türkiye anladı ve hissetti. Öyle bir acı ki bu annesine; “keşke kurşunla öldürselerdi” diye feryat ettirdi.

*

Özgecan’ın katilinin sosyal medya profilinde yaptığı bir paylaşım dikkat çekmişti. “Fatmagül’ün suçu ne izliyor.” Bir arkadaşı da; “Suçu neymiş iyice izlediniz mi, gördünüz mü?” diye yorum yapıyor.

Fatmagül’ün suçu ne dizisini bazıları biliyordur. Bilmeyenler için kısaca bahsedeyim; Bir genç kız 3 -4 kişi tarafından tecavüze uğruyor. Bir tanesi ile evleniyor. Evlendiği kişi böylece hapse girmekten de kurtuluyor. Diğerleri ise uzun bir süre hapse girmekten ceza almaktan kurtuluyor.

Bir insan nasıl bu hale gelir sorusunun cevaplarından birisi olabilir bu aslında. Artık televizyon, ana akım medya ve sosyal medya aracılığı ile bu konular öyle bir işleniyor ki artık tecavüz, cinayet bilinçaltımızda normalleşmeye başlıyor. Kendinizden bilirsiniz, her geçen gün bu tür haberlere verdiğiniz reaksiyon azalmıyor mu?

Normalleşmenin yanında böyle sapkın ruhlu insanlara cesaret veriyor. Zira, 6 gün önce bu paylaşımı yapan birisinin, akabinde böyle bir canavarlık yapması bana çok da tesadüf gibi gelmiyor. 

Tabi ki bunun yanında aile ve sosyal çevre etkeni de var. “Ben yapamadım, kızım yapsın” diyen anneler, “oğlum, paşam erkek adam yapacak tabi, elinin kiri” diyen babalar. Maalesef bu canavarları bu zihniyet ortaya çıkarıyor.

Sonra o canavarlar annesinin özgesi, babasının canı olan Özgecan gibi pırıl pırıl gençleri katlediyor.

*

Son zamanlarda Şule Çet ismini çok sık duymaya başladık. Şule Çet, 23 yaşında Ankara’da öğrenci olan bir genç kız. Annesini 13 yaşındayken kaybeden Şule hem çalışıyor hem okuyordu. Şule, önce tecavüze uğradı ardından plazanın 20.katından atılarak katledildi.

Sanıklar ise; patronu Çağatay Aksu ve arkadaşı Berk Akand. Deliller ışığında açıkça Şule’nin tecavüz edilip, ittirilerek pencereden atıldığı ortada olmasına karşın dava hala devam ediyor.

Dava sırasında Şule’nin neden o saatte orada olduğu, içtiği alkol ve bekaretine kadar çirkin konular konuşuluyor. Suçlulara sıra gelmiyor. Ne saatin kaç olduğu ne alkol ne bekaret. Hiçbir şey bir insanın katledilmesine sebep olamaz. Olabilir diyenler elini vicdanına koyup kendi evlatlarını, evladı yoksa etrafında ki kadınları düşünsün. Kimse “Benim çocuğum” yapmaz demesin. Zaten bunları dediğimiz için oluyor tüm bunlar.

Artık, yeni Özgecanlar, Şuleler olmaması için adalet ve yargılama sisteminden, zihniyetimize varana kadar sorgulamalı ve çeki düzen vermeliyiz.

Son olarak; #ŞuleÇetİçinAdalet