Üzerler bizi, bu milleti üzmeyi severler, hem de en çok inandıkları, en çok güvendikleri… Sayın Haşim Kılıç… Her halde takdir etmeyenimiz yoktur, bu millet sever kendisini, sever ve gönlünde yer verir…
Ama ne yazık ki Sayın Haşim Kılıç bugünlerde inadına oradan inmeye çalışıyor…
İnadına, Anayasa Mahkemesini eski günlerdeki gibi, hükümetle, milletle, milletin değerleriyle çatışır bir noktaya taşımaya çalışıyor…
Anlıyoruz, kendisi Fethullah Gülen’i çok seviyor, onların çizgisinde ilerliyor, onların çizdiği yoldan gidiyor…
Milleti önemsemiyor ve gönlümüzden, hem de gönlümüzü kırarak çıkıp gidiyor…
Dün açıklama yapmış, twitter kararını onun emriyle almış Anaya Mahkemesi, “Tekrardan söylüyorum, bu karar benim başkanlığımda alınmıştır.” Diye bir beyanda veriyor…
Ve milleti üzüyor, yıkıyor, perişan ediyor…
Sayın Haşim Kılıç bu twitter kararının hukuksuz olduğunu bilmez mi? Elbette bilir…
Peki, neye istinaden böyle bir kararı alıyor, niye hükümetle ters düşüyor, niye milletle farklı atmaya başlıyor kalbi?
Bu ülkede hukukun üstünlüğü en fazla koruması gerekenler hukukçuların kendileridir, hâkimlerimizdir, savcılarımızdır…
Hukuk da kişisel yargılar, ahbap çavuş ilişkisi, din ırk, cemaat taassubu olmamalıdır, siyaset, ideoloji hukuku yönlendirmemelidir…
Büyük Türkiye ancak böyle kurulabilir…
Ama neden bilinmez bizim ülkemizde mahkemelerin verdiği kararların birçoğu tartışmalıdır, Anayasa Mahkememiz bir Amerikan şirketinin haklarını korur ama bu milletin mensuplarının kişisel hak ver hürriyetlerini önemsemez…
Hürriyet Gazetesi, Zaman Gazetesi, Taraf Gazetesi çizgisinde karar verir ve ama bu milleti aşağılayan, bu milletle kavga eden, kişisel hak ve hürriyetleri yerle bir edene çıt çıkmaz…
Bu milletin evlatlarının, sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kişisel hak ver hürriyetleri Amerikan şirketinin hakları kadar değer taşımıyor mu?
İsmet Özel’in, Melih Gökçek’in, Hamdi Bağcı’nın, Samsunlu o hanımefendinin, Konyalı Ahmet’in, İzmirli Kemal’in, Trabzonlu Cavit’in haklarını kim koruyacak?
Twitter de nerede ise günlerce benim şahsıma hakaret edildi, günlerce küfürler yapıldı ve bu küfürleri hala twitter silmiyor…
Kim benim kişisel haklarımı koruyacak?
Yarın birileri twitter üzerinden Sayın Haşim Kılıç’ın adına bir hesap açar ve burada Allah göstermesin pornografik yayınlar yaparsa, burada terör eylemlerini organize etmeye başlarlarsa Sayın Haşim Kılıç yine bugün olduğu gibi, bir Amerikan şirketini koruduğu için kendini iyi hissedebilecek mi?
Hükümeti hizaya getirdiği hissini iliklerine kadar hissederek, kendisi ile gurur duyabilecek mi?
Bu eğer bir hukuk meselesi ise bir Amerikan şirketinin hakları kadar bizim, sıradan vatandaşlarında hakları da korunmalıdır…
Twitter bu ülkenin hukukuna uymaya başlamadı, mahkemesini takmadı, ülkemize vergi vermiyor, her türlü pisliğin rahat dolaşabildiği bir alan olma hüviyetini koruyor, peki bu konuda Anayasa Mahkemesi sorumluluk hissediyor mu?
Şimdi youtube da Anayasa Mahkemesine başvurmuş, ülkemize ihanet içeren videoyu kaldırmıyor Amerikan şirketi ama Anayasa Mahkemesinin kendisini koruyacağını ve ülkemizde istediği gibi at oynatabileceğini düşünüyor…
Amerikan şirketini Anayasa Mahkemesi korusun, peki benim ülkemi kim koruyacak Sayın Haşim Kılıç?
Ülkemin sıradan vatandaşımı kim koruyacak?
Bu olaylar göstermiştir ki, Hukuk Fakültelerimiz adaletli hukukçu, hukukun üstünlüğünü önemseyen, kişisel hak ve hürriyetleri bir Amerikan Şirketinin haklarından daha az önemli görmeyen Yargıçlar yetiştirecek şekilde dizayn edilmelidir.
Ve kesinlikle hukuk mekanizmalarımızın tamamında, Yeni Türkiye mantığı ile adaletin önemsendiği, paralel yapılara kesinlikle tevessül edilmeyecek, bireyin hakkını koruyacak, korurken başka bireyleri de önemseyecek, mağdur ile suçluyu eşit görmeyecek bir hukuk sistemini kurmamız gerekiyor…
Buna hem de acil ihtiyacımızın var…
Ve üzgünüz, Haşim Kılıç, kalbimizi parçalayarak bu milletin gönlünden düşmektedir…
Yazık…