Uzun zamandır yazamıyordum. Konu bulamamak, vakit ayıramamak veya kafamı toparlayamamak gibi sebeplerim olmasa da yazamıyordum. Neden sorusunun cevabını açıkçası bende pek bilemiyorum. Ama sonunda işte ben yazdım ve sizde okuyorsunuz.
Hayatımda son birkaç haftada bazı gelişmeler oldu. En önemli gelişme ise artık Konya’da yaşamıyorum. Bundan sonra Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşamımı sürdüreceğim. Şunu da belirteyim; ‘’Ne kadar zaman buradayım?’’ veya ‘’Ne zaman Konya’ya geri dönerim ?’’ gibi soruları kendime hiç sormadım. Lakin elbette plansızda yaşamıyorum. En azından birkaç kilometre ötemizdeki insanlar müreffeh bir dünyaya kavuşana kadar buralardayım diyebilirim.
***
Efendim beni az çok bilenler bilir. Yıllardır tüm dünyaya insanlık götüren İHH’nın Konya ayağında naçizane basın biriminde görevliydim. Bundan sonrasında ise Allah izin verirse İHH İnsani Yardım Vakfı Suriye Çalışmaları Ofisi basın biriminde çalışmaya devam edeceğim. Dualarınızı esirgemezseniz çok sevinirim. Buraları anlatmak açıkçası TDK sözlüğündeki kelimelerle pek mümkün gibi gözükmüyor. Hatta dünyadaki herhangi bir lisan ile de anlatılabileceğini sanmıyorum. Ama bir tavsiyede bulunayım ve ‘’HİSSET’’ diyeyim. İşte o zaman hiçbir şey anlatmaya da gerek kalmayacak.
***
Bundan sonra sizlerle beraber hissetmek için elimden geleni yapacağım. Bu yolculuğumuzda belki de Doğu Guta’da açlıktan ölmemek için kedi-köpek eti yeme fetvası isteyen küçük Muhammed’in, belki hayattaki tüm çocuklarını ve torunlarını kaybedip onlara kavuşmak için dua eden 90 yaşındaki Zeynep ninenin yada rejimin saldırdığı bir köyde onlarca kez tecavüze uğrayıp sonrada öldürülen 17 yaşındaki Aişe’nin gözleri bizim yaşama sevincimizi alacaktır. İşte o zaman onların nasıl bir zulümle karşı karşıya kaldıklarını hissedeceğiz.
***
En başta hissetmeye başlarsak kayıtsız kaldığımız şeyler o zaman vicdanımızı sızlatır. Ondan sonra ise doğru bildiğimiz yalanlarla vakit kaybetmeyiz. Hani Suriyeli bir çocuk vardı; ‘’Cennette ekmek var mı?’’ diye soran çocuk, hatırladınız mı ? Ondan sonra bizi Allah’a şikayet edeceğini söylüyordu. İşte belki hissetmeye başlarsak o çocuk şikayetini geri alır.
O yüzden önce hissedelim ve sonra harekete geçelim. O zaman tat alamadığımız hayatlarımıza tat gelir belki …
***
Evet değerli dostlar …
Burası Suriye ve burada yaşanan hiçbir şey hayal ürünü değil, bir saniye sonra çekeceğiniz nefes kadar gerçek …