Anneler günü bir kez daha kutlandı. Anne kıymetini bilenler, günü daha iyi değerlendirme fırsatı yakalamıştır.
Okullarda, vakıf ve derneklerde, çeşitli kutlama etkinlikleri yapıldı/yapılacak. Annelerin bir güne sığdırılamayacak önem ve faziletleri işlendi/işlenecek, vurgulandı/vurgulanacak. Çeşitli demeçler verildi. Seslerini duyuramayanlar, duygularını kendi gönüllerine nakşetti, nakşetmeye devam edecek.
Ana deyince;
Kabil ve Habil’in anaları, ilk annemiz, atamız Hz. Hava aklıma gelir. Habil’in Kabil tarafından öldürülmesi olayında, annenin evlat acısı hatırlanır.
Ana deyince;
Hz. İsa(A.S)’ın anası Hz. Meryem aklıma gelir. Mucize doğuşun izahını; insanların iftira ve hakaretlerine göğüslemek için, kundaktaki bebekten bekleyen mübarek ananın endişesi hatırlanır.
Ana deyince;
Hz. Süleyman(A.S)’ın karşısındaki analar aklıma gelir. İki anne arasında paylaştırılacak yavruyu, ebediyen kaybetmek endişesi ile, hakkından feragat eden gerçek ananın sevgisi hatırlanır.
Ana deyince;
Hz. Musa(A.S)’ın annesi Nûceyp-Nâciye-Yuhâbil aklıma gelir. Firavun’un erkek çocukları katledişi, çocuğunu kurtarmak ümidi ile, Allah(C.C)’a güvenerek Nil nehrine emanet edişi hatırlanır.
Ana deyince;
İsmail (A.S)’ın annesi Sare validemiz aklıma gelir. Yavrusuna su bulmak için çırpınan, kurban edilmek üzere, çocuğu elinden alınan annenin Allah(C.C)’a güven ve teslimiyeti hatırlanır.
Ana deyince;
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed(A.S)’ın annesi Hz. Âmine validemiz aklıma gelir. Ebva köyünde, ölüm kapıyı çaldığı anda, sevgili yavrusuna son sözleri, sonsuz güvenle Allah(C.C)’a emanet edişi ve kalbinin titreyişi hatırlanır.
Ana deyince;
Osmanlı Devleti kurucusu Osman Bey’in annesi Hayme Ana aklıma gelir. Gelecek adına ümit var olduğu oğluna; cesareti, yiğitliği, oymağına karşı sorumluluğu alabilmesi için sevgi ve sabırla kişilik oluşturama çabaları hatırlanır.
Ana deyince;
Çanakkale zaferi aklıma gelir. Vatan için cihada yavrularına kına yakarak - “Onbeşliler” -tereddütsüz cepheye uğurlayan analar hatırlanır.
Ana deyince;
Eşsiz ülkem ANADOLU aklıma gelir. Fedakâr, çilekeş, her türlü övgünün üzerinde, ailenin temel taşı analar, analarla dolu “ANADOLU” hatırlanır.
Ana deyince;
Rahmetli anacığım aklıma gelir. Yüreğim burkulur, burnumun direği sızlar. Anneler akıldan çıkarılır mı ki hatırlansın? Analar her an, yaşasın/yaşamasın akıldan çıkmaz. “Ana gibi yar, vatan gibi diyar olmaz.”
Ana deyince;
Rahmetli Necip Fazıl’ın şu dizeleri aklıma gelir:
“Bir zincir istiyorum, hırsımı bağlayacak,
Bir yangın istiyorum, ruhumu dağlayacak,
Bir ana istiyorum, başımda ağlayacak.”
Ana deyince;
Anneler hakkında söylenen özlü sözler aklıma gelir.
-“İyi bir anne bin öğretmene bedeldir.”
-“Her yaşlanmış insanın içinde, annesini özleyen bir çocuk vardır.”
-“Kadına saygılı ol, çünkü o insanoğlunun anasıdır. (Hz. Ali)”
-“Anamın ekmeğine kuru, ayranına duru demem.”
Ana deyince;
Anneler hakkında söylenen ayet ve hadisler aklıma gelir:
-“Biz insana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik. (Lokman 14)”
-“Ana/babadan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ”OF” bile deme;
-“Onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. (İsrâ 23)”
-“Cennet anaların ayakları altındadır. (Hadis)”
Hepimiz; bizi yoktan var eden Allah(C.C) bakınız ne buyuruyor:
“Biz insana, ana/babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana/babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım. (Ahkâf 15)”
Ana sevgisinin bir güne sığdırılamayacak kadar önemli olduğunu unutmadan, bütün analara saygı ve hürmetler.