Amâk-ı Hayal, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi tarafından 1910'da yazılmış bir eserdir ve Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı olarak kabul edilir. Günümüz Türkçesine uyarlandığı için rahatlıkla okunan sade bir dili vardır.
Kitabımızın konusuna gelince, baş kahramanımız Raci dindar bir ailede yetişmiş ve batıda tahsil görmüş inançlı bir gençtir. Fakat batılı felsefî akımlar yüzünden kafası karışır ve büyük bir boşluğa düşer.
Bu şüphelerle kıvranırken dini sorgulamaya başlayan Raci'nin yolu birgün metruk bir mezarlıkta Aynalı Baba ile kesişir. Sonra bir fincan kahve ve ney dinletisi eşliğinde rüyalara dalan Raci'nin mana alemine yolculuğu başlar.
Raci isminin öylesine seçilmiş bir isim olmadığı Aynalı Baba ile ilk diyaloglarından anlaşılır:
" Raci mi? Bütün insanlığın ismini gasp etmişsin nurum! İnsanoğlu o kadar âciz, zayıf ve muhtaçtır ki hayatını ricayla geçirir. Raci demek insan demektir."
Kitabın her bölümünde farklı hayatlara sahip insanların bedenlerine bürünen Raci, bu mistik yolculukta Buda, Aristo, Eflatun ve Zerdüşt gibi birçok isimle karşılaşır ve "Varlığın amacı nedir?, Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?" sorularının cevabını bulmaya çalışır.
Kitabın en sevdiğim kısımlarından biri de beşeriyyetin "Mutluluk nedir?" sorusuna cevap aradığı bölümdür:
"Cenab-ı Halil: (Hz. İbrahim) Mutluluk; çalışmak, kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktadır.
Cenab-ı Kelim: (Hz. Musa) Mutluluk; benliğini Firavunun tutkularından ve hırsından kurtarmaktadır.
Cenab-ı Adem:(Hz. Adem) Mutluluk; şeytana uymamak ve Havva'ya kanmamaktır.
Konfüçyüs: "Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır mutluluk."
Eflatun: "Her zaman yücelikleri düşünmektedir."
Aristo: "Mantık! İşte mutluluk!"
Zerdüşt: "Mutluluk; karanlıkta kalmamaktır."
Brahma: "Mutluluk mu? Herkesin fikri ne ise onun tersidir."
Cenab-ı Mesih: "Mutluluk; geçmişi unutmak; bulunulan durumu hoş görmek, geleceği düşünmemekle mümkündür."
Lokman: "İnsanlar bu kelimeyi bütün üzüntülerini bir sözle ifade etmek için ortaya çıkarmışlar."
Hızır: "Mutluluk; tutkuların ve hırsların giremediği gönüllerde bazen şimşek gibi çakan bir hayalettir."
Buda: "Ey Beşeriyet! Mutluluk; yokluğun güzellik isimlerindendir. Nirvana! Ey Beşeriyet! Nirvana!"
Fahr-i Âlem (Hz. Muhammet s.a.v):
Ey Beşeriyet! Mutluluk; hayatı olduğu gibi kabul, zorluklarına rıza ve ıslahına gayrettir!"
Beşeriyyet, derdini anlayan ve ilacını bulan Fahr-i Âlem efendimiz Hz Muhammed'in sözlerinden razıdır.
Raci ile Aynalı Baba'nın bu yolculuğuna eşlik etmenizi naçizane öneririm.