Altın almanın tam zamanı

Özboyacı Altın A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özboyacı, “Tüm dünyada normalleşme başlayınca piyasaların açılması ve taleplerin artması altın fiyatlarını biraz daha yükseltecektir. Altın fiyatları şu anda tam alınacak seviyededir. Altın uzun vadede her zaman kazandırır, karagün dostudur” ifadelerini kullandı.

Pandemi döneminin diğer sektörleri olduğu gibi kuyumculuk sektörünü de etkilediğini söyleyen Ziya Özboyacı, “Pandemi süreci bütün dünyada çok ciddi neticeler doğurdu. Bütün dünyadaki virüsün ağırlığının 1 gram olduğu söyleniyor. 1 gram ağırlığındaki bir virüsün bütün dünyayı etkisi altına almasıyla ülkeler arasında ihracatın durması, üretimin durması, ticaretin durması gibi birtakım sonuçlar meydana geldi. Bundan Türkiye olarak biz de etkilendik. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu süreci çok güzel yönetti. Ülkemizin yaşadığı hasar gerek Avrupa ülkelerinde gerekse Asya ülkelerinde görülen hasardan çok daha hafif kaldı. Aşılar süratli bir şekilde yapılmaya devam ediyor. Devlet bu konuda çok büyük bir mücadele veriyor. Bu mücadele esnasında, üretim yapan sanayiler hariç bazı iş yerleri kapandı. İnsanlar ekonomik yönden pek çok sıkıntıya girdi. Devlet sıkıntıya giren vatandaşlara bazı destekler verdi ama bu destekler bazen yetersiz kaldı. Bazen de vatandaş evden çıkamadığı için verilen destekleri harcayacak imkan bile bulamadı. İster istemez bütün sektörlerde bir daralma yaşandı. Bu virüsün sıfırlanması biraz zaman alabilir, bu nedenle tedbirleri elden bırakmamız gerekiyor” diye aktardı.

‘ALTIN BÜTÜN PİYASAYI ETKİLİYOR!’

Altın fiyatlarının düşmesine ve yükselmesine neden olan etkenler hakkında bilgi veren Özboyacı, “Altın bütün dinlerde ve mukaddes kitaplarda Cenab-ı Hakk’ın değer atfettiği bir madendir. Bunu elinde bulunduran kişi, grup ve devletler güçlü devletlerdir. Altın fiyatının düşmesi ya da yükselmesi bütün piyasaları etkiler. Pandemi dönemde piyasalar durgunlaşınca üretimde bir sıkıntı meydana geldi. Belli bir miktarı sizin üretmeniz gerekiyor ki o üretim arza yetişebilsin. Üretim yapılmadığında ve sınırlı miktarda maden çıktığında fiyatlar yükselmeye başlıyor. Altın üretilmeye başladığı ve piyasada lazım olan madde çoğalmaya başladığı zaman altın fiyatları yavaş yavaş düşmeye başlıyor. Piyasa kapandığı zaman arz yoksa altın fiyatı düşmeye başlıyor. Piyasa açıldığı ve talep başladığı zaman fiyat yükselmeye başlıyor. Devletler merkez bankalarını altınla güçlendirmeye başladıklarında uluslararası piyasalarda altın yükselmeye başlıyor. Devletler kendi ekonomik sıkıntılarını gidermek için ellerindeki stoklarından bir kısmının eritiyorlar, satıyorlar. Hal böyle olunca da altın fiyatı düşüyor. Bunlar fiyatı etkiliyor” şeklinde konuştu.

‘ALTIN FİYATLARI ARTACAK’

Yatırımcılara tavsiyede bulunarak şu anda altın fiyatlarının alınacak seviyede olduğunu kaydeden Özboyacı, şöyle konuştu: “Kovid-19 nedeniyle ülkelerin ekonomilerini ayakta tutabilmeleri için altın sattıklarına şahit olduk. Amerika ve Avrupa ekonomisi hem altının yükselmesinde hem de dolar kurunun yükselip düşmesinde etkili oluyor. Amerika’daki faiz beklentilerinin beklenenin üzerinde çıkması, enflasyon beklentilerinin hem Avrupa ülkelerinde hem de Amerika’da beklenenin üzerinde çıkması, FED’in açıkladığı faiz kararları altın fiyatlarını ister istemez belli bir miktar düşürdü. 2011 yılında altın 1930 dolar onsu görmüştü. Daha sonra Eylül ayında ons fiyatı yavaş yavaş düşmeye başladı. 1300 dolarlara kadar geriledi ve ondan sonra tekrar bu yılın içerisinde 2 bin dolarlara kadar çıktı. Şu anda bahsettiğim nedenlerden dolayı altın fiyatları 1785 dolar civarında seyrediyor. Bu henüz tam oturmuş değil. Altın fiyatlarının önümüzdeki süreçte 1950-1960 ons değerine oturacağını tahmin ediyoruz. Dünyadaki normalleşme başlayınca piyasaların açılması ve taleplerin artması altın fiyatlarını biraz daha yükseltecektir. Altın fiyatları şu anda tam alınacak seviyededir. Altın uzun vadede her zaman kazandırır. Altının karagün dostu olduğunu hatırdan çıkarmamak gerekir.”

‘TÜRKİYE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE İLK 3’TE’

Türkiye’nin kuyumculuk sektöründe çok önemli bir noktada yer aldığının altını çizen Özboyacı, “ Türkiye üretimde hep ilk 3’ün içerisinde yer almaktadır. Türkiye, İtalya ve Hindistan altın sektöründe işlenmiş altının öncü ülkeleridir. Türk işçiliği tüm dünyada kabul edilen özgün  bir işçiliğe sahiptir. Uluslararası piyasalarda albenisi olan ürünler üreten yaratıcı bir kafa yapısına sahip ustalarımız vardır. Türkiye’nin ciddi bir işlenmiş altın ihracatı var. Türkiye son zamanlarda maden yataklarından çok ciddi ham madde çıkartıyor ama iç üretime yetmiyor ve dolayısıyla ithalat yapıyoruz, işliyoruz ve satıyoruz. Sektörümüz açısından dünyada iyi bir noktadayız. Türkiye yer altı zenginlikleri yönünden gerçekten çok önemli bir ülkedir. Şu anda yer altında keşfedilmemiş çok ciddi madenlerimiz var. Altında bunların başında geliyor. Her gün bir yerlerde altın madeni bulunduğuna dair haberler duyuyoruz. Ülkemizin bundan 10 sene önceki altın üretimiyle bugün altın üretimini kıyasladığımızda arada çok ciddi farklar var ve çok önemli bir noktadayız. Bu ivme artarak devam edecek. Devlet bunları keşfediyor ve üretilmesi noktasında da çok ciddi teşvikler veriyor” diye konuştu.

DEVLET MERKEZ BANKASINI NEDEN ALTINLA DESTEKLİYOR?

 Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin merkez bankasını neden altınla desteklediğini anlatan Özboyacı, “Hepimizin dünyada kullandığı kağıt paralar aslında değer olarak bir şey ifade etmiyor. Kağıt paranın değeri itibarıdır. Altın gerçek değerle ifade edilir. Gerçek değerle ifade edilen madenleriniz ne kadar fazla olursa elinizdeki paranın değeri o derece artmış olur ve güvenli bir limanınız olur. Dolayısıyla devletler kendi hazinelerini altınla güçlendiriyorlar. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de bunu yapması çok akıllıca bir harekettir. Rusya, Hindistan, Japonya, İngiltere uzun yıllar bütün dünyadan altın topladı. 2001 yılında altın fiyatlarının yükselmesinin ana sebeplerinden bir tanesi bütün devletlerin altına hücum etmeleriydi. Türkiye’nin altın rezervi daha önce Amerika’da, İngiltere’de emanet duruyordu. Amerika, İngiltere gibi ülkelere her zaman güvenilemez. Türkiye olarak bundan 5-6 yıl önce Amerika’daki emanet altınımızı istedik. İngiltere’ye getirdik. İngiltere’den de usulüne uygun bir şekilde Türkiye’ye transfer ettik  ve şu anda kendi elimizin altında altınlarımız duruyor. Aslında bu bir devrimdir. Türkiye’nin şu anda altın rezervleri çok güçlü bir durumda, bu da güçlü Türkiye için çok önemli bir adımdır” diye belirtti.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ

Konya Haberleri