Malum olduğu üzere Başbakanımızın bir Almanya yolculuğu gerçekleşti ama ne yolculuk oldu… ülke hala kendine gelemedi. Kanuni’nin Almanya seferini hatırlattı ki ne sefer ….Alman basınında manşetler , güvenlik önlemleri, hazırlıklar, sokaklarda mitingler, gurbetçilerimizin coşkusu..
Alman medyası ve siyasileri Dünya’da en fazla Türkiyeli gurbetçi barındıran bir ülkeye Başbakanlarının ziyareti kadar doğal, bu olaydan neden bu kadar tedirgin oldular anlamak mümkün değil.
Hatırlarsınız elbet …Ülkemizin makus tarihlerini, 70 li 80 li hatta 90’lı yılların başına kadar gelin. Almanya Trenimiz vardı umut treni… Gurbetçi olmak, oralara bi adım atmak, ne büyük bir mutluluktu… Türkiye’de bir şirkette genel müdür olmakla eş değerdi, Almanya’da ayran satmak…Yağ kuyruklarından, tüpgaz kuyruklarından, yoksulluktan ve siyasi kavgalardan kaçıştı Alamancı olmak ne büyüktü. Giden gurbetçimiz, sorulmasa da vatanım Türkiye demesem, boynum eğilmese, psikolojisiyle yaşadı yıllar boyu, ilk işi de entegre olmaktan çok kültürel asimile olmaktı. Ne kadar gizleyebilirse Türk olduğunu o kadar kârdı adeta . Belki sempati belki faşist Almanlardan gelebilecek tehlikeydi buna sebep… Yoksa Almanları da tedirgen eden , yıllardır süregelen Türklerin bu korku ,içine kapanıklık ve aşağılık kompleksinden sıyrılmaya başlamaları mı?...Çok gerilere gitmeyin daha 15 yıl öncesine kadar IMF ‘nin kapısına çadır kurmuş emir ve direktifleriyle adım atan bir ülkeyken, uluslararası ilişkilerde sıfır söz sahibiyken gittikçe güçlenen ,Dünya siyasetine yön verebilecek ülke statüsüne gelen bir devlet ve onun yurt dışındaki temsilci durumundaki binlerce gurbetçideki bu algı değişimi mi Alman medyası ve bazı siyasilerini rahatsız eden… Sadece gazete manşetleri bile Alman Medyasının ne durumda olduğunu göstermiyor mu bize.
Efendim Malum Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştı tabi. Avrupalı gurbetçiler artık ülkelerinin bir numaralı adamı yani ilk defa cumhurbaşkanını seçecekler.. Yıllardır Avrupa’da yaşayıp hala ülkelerinin başbakanının ismini bile bilmeyen Türk nesillerin varlığı gelen haberler arasında, belki de yukarıda bahsettiğimiz durumun tecellisi onu bilemem ama artık bu seçimlerle geride kalacağını ümid ediyorum. Bizim kültürümüzde ülkesinden milletinden bayrağından bi haber nesil asla olmamalı. Sayın Başbakan da tam buna temas etti işte” entegrasyona evet asimilasyona hayır”
Efendim bizim medeniyetimiz İslam diniyle daha da mükemmel bir şekil almıştır. Hepimiz İslam’ın misafire verdiği değeri çok iyi biliriz. Alman Cumhurbaşkanı ülkemize geldiğinde misafirliğe aykırı hareketlerine şahit olduk üstelik gelen misafire ”cehenneme git” “hoş gelmedin” ülkesinde yükselen ırkçılığa rağmen “ nazi benzetmeli manşetler afişler” de atılmadı üstelik misafiri olduğu bir ülkenin siyaseti de eleştirilmedi , protestocu Alman kadınlar yerlerde sürüklendiği halde. Ne dendi” Somadaki yardım talebi ve işbirliği teklif eden sayın Merkel’e teşekkür ediyoruz” işte sayın Başbakanın ifade ettiği korunması gereken türk kültür ve ananeleri.. Malesef Almanya da dahil olmak üzere Avrupa medeniyeti ortada, yükselen ırkçılık, ahlaki zafiyetler, yok denecek kadar az aile ve akraba ilişkileri. Avrupa’da dolayısıyla da Almanya’daki ekonomik sıkıntılar ve toplumsal bunalımlar. Sevgili dostlar bizler özellikle de Avrupalı Türkler çok iyi durumda olduğumuzu söylemiyorum ama Kültürümüzü ayakta tutabilecek sebeplere sarılma vakti gelmedi mi bunun için de tek bayrak -tek vatan -tek devlet ve tek millet dörtlüsünün iyi bir proje olduğunu düşünüyorum… Umarım Treni kaçırmadan dileğimiz gerçekleşir…
Sağlıcakla kalın efendim…