Allahu Tealaya Teslim Olmak

Zekiye Soylu

Allah-u Teala, insanı yarattı ve ona önder ve rehber olması için bir çok peygamber gönderdi. Peygamberlerin hayatlarına baktığımız zaman en çok gördüğümüz şey Allah-u Teala’ya gönülden ve sağlam bir kalple bağlanmak ve ona tüm inancıyla teslim olmak. Peki teslimiyet nedir?

Kendini verme, boyun eğme, karşı koymama, teslim olma anlamlarına gelir.

En büyük teslim olma örneğini Hz. İbrahim’in (a.s) hayatında görmekteyiz.

Hz. İbrahim, Saffat Suresi 100-111 arası ayetlerde bunu şöyle ifade etmişti:

“Rabbim! Bana iyilerden olacak bir evlât ver!”

{101﴿ Bunun üzerine kendisine akıllı ve iyi huylu bir erkek çocuğu olacağını müjdeledik.

﴾102﴿ Çocuk, babasıyla beraber iş güç tutacak yaşa gelince babası ona, “Yavrucuğum” dedi, “Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm; düşün bakalım sen bu işe ne diyeceksin?” Dedi ki: “Babacığım! Sana buyurulanı yap; inşaallah beni sabredenlerden biri olarak bulacaksın.”

﴾103﴿ Her ikisi de (ilâhî buyruğa) teslim olunca ve babası onu yüzüstü yatırınca,

104﴿ “Ey İbrâhim!” diye ona seslendik;

﴾105﴿ “Tamam, rüyanı gerçekleştirmiş oldun.” İşte iyileri biz böyle ödüllendiririz.

﴾106﴿ Bu, kesinlikle apaçık bir imtihandı.

﴾107﴿ Biz, (oğlunun canına) bedel olarak ona iri bir kurbanlık verdik.

﴾108-109﴿ Onun hakkında, “İbrâhim’e selâm olsun!” ifadesini sonradan gelen nesiller arasında devam ettirdik.

﴾110﴿ Evet, iyileri işte böyle ödüllendiririz.

﴾111﴿ Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı.”

İşte ayetlerde gördüğümüz gibi Rabbimiz her iki peygamberini de imtihan etti.

Hz. İbrahim, en zor imtihandan olan evlat imtihanı ile denendi ve rabbine olan güven ve teslimiyetiyle kazandı.

Hz İsmail (a.s) ise kendi canı ile imtihan oldu ama tüm kalbiyle rabbine inandı ve gönülden teslim oldu.

İşte kardeşlerim bizler de Rabbimizin kulları olarak mutlaka imtihan olacağız. Rabbimizin Bakara Suresinde dediği gibi:

﴾155﴿” Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!

Kıymetli Kardeşlerim başımıza ne gelirse gelsin mutlaka bunun Rabbimizden geldiğinin farkında olmalıyız.Ve ona tam bir teslimiyetle samimi olarak baglanmazlıyız.Çünkü bizim huzurumuzu mutluluğumuzu sağlayan kalbimize güven veren Rabbimizdir.

﴾156﴿ Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz derler.”

Rabbim bizleri tam bir iman ve samimiyetle kendine teslim olan kullarından eylesin. Amin...