Nerden bakıyorsun hayata?
Kendi pencerenden mi?
Kaçtıklarından mı?
Koştuklarından mı?
Nereden bakıyorsun.?....
Günahlarından mı?
Sevaplarından mı?
Hatalarından mı?
Ayıplarından mı.?
Unutma; Gördüklerin,duydukların,yaşadıkların,yaşayamadıkların hepsi senin elinle olanlar.
Elini dua'ya degil,günaha uzatmışsan yüreginin yangını normal degil mi?
Gözlerin; Harama bakmışsa,kaymışsa,kalbinin acıdan kıvranıyor olması normal degil mi.?
Eyy İnsan,İnsan Oldugunu Unutma..!
Cazibeli de gelse dünya,hiç bir cazibesi yok oysa hakikatte.
Hakikati gör.Gözlerin, hakikate açılsın.
Fani bir ömür sürdüğünü ve imtihanlara tabii tutuldugunu unutma.
Unutma,ayetleri,hadisleri,cennet'i ve cehennemi..
Unutmamıştı "Ashab", bu sebeple Peygamber(s.a.v.)'in gözünde "Yıldız" oldu..
Bir selam vermekten bile aciz olduk öyle degil mi.?
Bir selam bir düzeni degiştirecek belkide ..
Yok,olmaz. Biz,ön yargıları olan bir milletiz ne de olsa.
Hakkında birşey mi söylenir,kesin bu dedi.
Can sıkıcı bir durum mu vuku bulur,kesin O'dur.!
İnsan,aynayı kendine çevirmekten aciz düşmüş.
O dedi bu söyledi,peki kim yaptı?!
Allah hatalarımızı göstersin ama sadece bize.
Günahlarını aşikar edenlerden beri tutsun.
Tutsun ki,tutunabilelim. Hatalarımıza kör kalmayalım.
Bir selam dedik. Bir selam verdik bir güzellige sebep oldu.
Nasıl mı.?
“Allah,yüzünü güldürsün.” dedi. Ellerinin sıcaklıgında cennet barındıran 90 yaşlarındaki Hafize teyze.
Allah yüzünü güldürsün.. “Amin” dememle; Lakin, “cennet” de demesi bir oldu..
Kaçımız talibiz cennet’e..? Kaçımız hakkiyle teslimiz,Cennetin sahibine.? Kaçımız,kaçımız Cenneti gönül rahatlıgıyla istiyor.? Sukutlarımız,vicdanlarımızı tırmalaya dursun; Yüzümüz, aynalardan kaçıyor öyle degil mi.? İnsan,gözleriyle dahi,gözgöze gelmeye korkuyor. Hatalarının,gözlerinin önüne gelmesinden.. Gözlerinde derinleşen,”ah’ları,eyvah’ları,pişmanlıklnarı ve üzülerek söylüyorum ki,keşke’leri görmekten…” Hasılı geçmişinden korkuyor. Geçmişinde bulunan ve gelecegine işaret edecek çiziklerden.
Unuttuk sanırım, Allah’ın “affedici” oldugunu. Unuttuk ve kula sarıldık dost diye.. Unuttuk ve kuldan medet umduk..Unutmanın neticesinde, günahları tevbelerle yıkamaktan beri duran bir topluluk oluverdik.. Anlatınca rahatlatacagını düşünülen kusurlar,kanlı bir urgan oldu dolandı boyunlara..
Sahii hatayı nerde yaptık? Aldanmışlıgımız,hangi cahiliye dönemlerimizi işaret ediyor.? Hatalardan sonra ettiğimiz tevbeler de ne kadar samimiydik.? Samimi kaldık.?!
Bizdeki, “Cennet’i” kazanmışlık hali de nedir.?!.. Rahatlığı.. Sorumsuzlugu..
Dualarımıza bile uğramıyor belki de degil mi? Gerçi,bizlerde secdelere çok uğrayan bir toplum degiliz öyle ya..?! Öğrencilerimiz,okul saatlerini,çalışanlarımız işini gücünü bahane ededursun; Sağımızdaki ve solumuzdaki melekler de ömür mürekkeplerimiz bitene degin yazıyor nasılsa.. Heyhat! İnsan, ne kadar da tuhaf. Ne kadar da boş işlerle uğraşıyor. Ölümlü geldigi Dünya’da; Ölümsüzmüş gibi yaşıyor.! Aldanmışlıgını,kahkahalarının ardında koruyor..Sahii nasıl gülebiliyor? İnsan,hata yapan,günah işleyen bir varlık degil mi? Günahlarımızın affedildigine dair bir belge olmadıgına göre,bu neyin kahkahası? Hangi zaferin kutlaması?
Oysa ne buyurmuştu Hz. Peygamber(s.a.v.)? “Siz,benim gördüklerimi görseydiniz; Az güler,çok ağlardınız.!” Gönüllerimizin kör oluşu,gözlerimizi de etkiledi ki göremez olduk; Hak ile Hakikati.
Sırtımızı Dünya’ya çok dayadık sanırım. Dünya’lık insanlara..Dünya’lık meşgalelere.. Etten duvarları sağlam sandık.Sandıklarımız,aldanmışlıklarımıza hep zemin oldu.
İnsan,hayata bakış açısını tekrar gözden geçirmeli?
Nasıl bakıyor? Hangi açıdan bakıyor.?
Bu bakış açısının, sorumlu tutuldugu kitap,Kur'an neresinde?
Yada özür dilerim,düzeltelim.
Kur'an'dan hayatımıza mı bakmalıyız yoksa.?
Eyvah.!
Ne çok kusurumuz ayan beyan ortada olurdu..?
Göster Rabbim,göremediklerimizi. Bize,göster.
Düzeltmemize imkan ver. Ölüm gerçegine,düzelttikten sonra uyandır bizi.
Amin.
Dua ile yazımıza son verelim bizde.
"Rabbim,yüzünüzü güldürsün, lakin,Cennet’de.."
Ma’esselam..