Şubat’ı geride bıraktık. Şubat ayı, malum olduğu üzere şehadet ayı idi. Şubat ayı boyunca şehidlerimizi anarken Rahmetli Aliyaİzzetbegoviç’i bir kez daha andık. Aslında Aliya’yı Khatab’ı, Basayev’i,Dudayev’i, Malkolm X’i, Metin Yüksel’i, Ömer Abdullah’ı ve diğerlerini daha çok anmamız ve anlamamız gerektiğini zaman bize gösteriyor. Çünkü ben, sen, o, öteki yok bizim için. Bizler aynı kader kaleminin yazdığı aynı kitabız. Sadece sayfalarımız biraz farklı. Benzeri olayları benzeri şekilde yaşıyoruz kimimiz önce kimimiz ise sonra. Ancak üzerinde durmamız gereken şey BİZ’lik olgusu. Önce BİZ olacağız sonra beraber destanlar, şarkılar yazacağız daha sonra Üstad Necip Fazıl’ın deyimiyle “Kalacak dudaklarda Şarkımız BİZ’im..”
Yazımın başında özellikle Aliyaİzzetbegoviç üzerinde durmuştum. Sebebi ise bir sözünün üzerimize sirayet etmesi ve aklımdan çıkmaması. O sözünü nakış nakış beyinlere gönüllere duvarlara kazımamız gerekiyor. Hani o söz… Bosna Halkının nazarında tüm inananları etkileyen o söz.. Kasım 1991:
“Rahman olan ALLAH’a Yemin Olsun Ki Köle Olmayacağız!”
Devletimizin kalbinde bomba patlatsalar da Peygamber şehirlerini harabeye çevirseler de onlarca plan,plan üstünde plan yapsalar da cetvelleri tekrar ellerine almayı düşünseler de kirli tezgahlardan geri durmasalar da BİZ de geri kalmayacağız, belki kaybedeceğiz ancak
“Rahman olan ALLAH’a Yemin Olsun Ki Köle Olmayacağız!”
Belki biz öleceğiz ancak onlar kazanamayacaklar. Kazandıklarını görmek ve küllerimizden yeniden doğmamız ihtimaline karşı üstümüze toprak atmak için bilmem kaçıncı kalp nakillerini yaptıracak yüce efendileri. Ancak sonunda BİZ’e vaadedildiği üzere onlar hüsrandan başka bir şey göremeyecekler.
Vaat edilene inanacağız, hazır olda olmadığımız gibi rahat da durmayacağız ve diz çökmeyeceğiz.
Bir de ümitvar olacağız..
Yenilenler değil yenilgiyi hazmedenler Kahrolsun!
Viyana’dan kalma bir hesabımız olduğuna inanmayanlar Kahrolsun!
Düşleri Edirne’de başlayıp Kars’ta bitenler Kahrolsun!
Umutsuz vak’alar Kahrolsun!
Diyen güzel insan Hakan ALBAYRAK Ağabeye de Selâm Olsun