Kıymetli kardeşlerim bu hafta sizlerle insanın hakkıyla çalışıp helal yollardan parasını kazanması emek vermesi yani helal rızık konusuna değineceğiz insaAllah.
Sözlükte “yiyecek vermek, rızıklandırmak” anlamındaki rezk kökünden türeyen rızk kelimesi “yiyecek, giyecek ve faydalanılacak her şey; yağmur; bağış; pay, nasip” gibi mânalara gelir (Lisânü’l-ʿArab, “rzḳ” md.). Terim olarak Allah Teâlâ’nın canlılara yeme içme ve başka hususlarda yararlanmak üzere verdiği her şeyi ifade eder.
Rızkı yaratan ve veren Allah Teâlâ’dır. Kul, Allah’ın evrende geçerli tabii kanunlarını gözeterek çalışır, çabalar, sebeplere sarılır ve rızkı kazanmak için tercihlerde bulunur. Allah da onun bu tercihine ve çabasına göre rızkını yaratır. Allah’ın yegâne rızık veren olması, tembellik yapmayı, çalışmamayı, yanlış bir tevekkül anlayışına sahip olmayı gerektirmez. Kazanç için, meşrû yollardan gerekli girişimde bulunmak kuldan, rızkı yaratmak ise Allah’tandır.
Rabbimiz bir ayeti kerimde bizlere şöyle buyurmaktadır;“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkının karşılanması Allah’a aittir” (Hûd, 6) buyrularak, tüm canlıların rızkını verenin Allah olduğu bildirilmiş, bir başka ayette de, O’nun, dilediğine bol rızık verip, dilediğinin rızkını ise daralttığı ifade edilmiştir. (Şûra, 12) Rezzâk, Allah’ın güzel isimlerindendir.
Allahü teâlâ rızka kefildir, ama çalışmayı da emretmiştir. Çalışmak rızkın gelmesine sebeptir. Çalışmadan rızık beklemek Allahü teâlânın emrine aykırıdır. Rızık için çalışmayı sebep kılmıştır. Çalışmadan rızık bekleyen, açlıktan ölebilir. Bu durum karşısında belki, (Hani Allah rızka kefildi, rızıklar ezelde takdir edilmişti) diyen çıkabilir. Bu durumu Allahü teâlâ ezelde biliyordu. Bu kul çalışmayacak ve açlıktan ölecek diye kaderine yazılmıştır. Çalışmak rızkı artırmaz, ama rızkın gelmesine çalışmayı sebep kıldığı için bu emre uymak şarttır.Rabbimiz Rad Süresi 26 ayette bizlere şöyle buyuruyor “Allah dilediğine rızkı bolca bahşeder, dilediğine de sınırlı ölçüde verir. Fakat inkârcılar, bu gerçeğin farkında olmadıkları için dünya hayatı ile sevinip şımarırlar. Oysa âhiretin sonsuz nimetleri yanında dünya hayatı azıcık, değersiz ve geçici bir geçimlikten ibarettir.”
Dünya sıkıntıları, ahiret rahatlığına sebep olur. Rızık için endişe etmek doğru değildir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çoluk çocuğu çok ve rızkı az olup, namazlarını, şartlarına uygun olarak kılan ve Müslümanları gıybet etmeyen, Kıyamette benimle birlikte haşr olur.) [M. Masumiyye]Bir insan tüm hayatı boyunca gece gündüz çalışsa bile ne eksik, ne fazla ancak kendisine nasip olan rızkını elde eder.
Ama bu ‘nasıl olsa benim rızkım bellidir’ deyip çalışmadan yan gelip yatmak demek de değildir. Elbette insanın rızkını kazanmak için çalışması Allah’ın emridir.
Çünkü Allah (c.c.) her şeyi imtihan sırrı gereği sebeplere bağlamıştır. Çalışmak insanın rızkını kazanması için bir sebeptir.
Hiç çalışmadan rızık beklemek Allah’ın emrine karşı gelmektir. Çalışan bir kişinin kazandığı nimeti Allah’tan bilmesi bir şükürdür. Eğer bir insan rızkını kendi çalışmasıyla kazandığını düşünüp Allah’tan geldiğini inkar ederse büyük ziyandadır.
Rabbım bizleri helal rızkılarla rızıklandırsın insaAllah...Amin