Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu (YDK) Olağan Şubat ayı toplantısı gerçekleştirildi. Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki toplantıya Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ve üyeler katıldı. Üyelerin konuşmalarının ardından Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, açıklamalarda bulundu. Koç, futbol takımının dün akşama kadar lider konumda olduğunu ve 1 maç eksikle ikinci sırada yer aldıklarını ifade ederek, "Mücadele ettiğimiz her kulvarda kuvvetli bir inanç ve disiplinle yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz. 23 hafta itibarıyla 60 puanla kulüp tarihinin en yüksek puanına ulaştığımız sezonu yaşıyoruz. 2023-2024 sezonunda Avrupa'nın 5 büyük ligi dahil olmak üzere 100 gole ulaşan ilk takım olduk. Bizden sonra Bayer Leverkusen geliyor. Bunun gibi çok istatistik var. Sadece bu iki istatistik bile takımımızın hedefine büyük bir inançla yürüdüğünün kanıtıdır. İsmail Kartal hocamıza, teknik ekibimize ve futbolcularımıza teşekkür ediyorum. İsmail hocamız üçüncü dönemini yaşıyor. Şu ana kadar tam 103 maça çıkmış. Puan ortalaması 2.27. Bu işi bilenler, bu puan ortalamasının ne kadar iyi olduğunu bilirler. Bu sezonki puan ortalaması 2.33. Böylesine bir tablo varken bizi endişelendiren bir konuya değinmek istiyorum. Bir beraberlikte, bir mağlubiyette ya da geç gelen galibiyet golünde, camiamızın kırılgan olması hepimizi derinden etkiliyor. Tarihimizin en yüksek puanına ulaştığımız sezonda böyle bir konuya değiniyorsam, 10 yılın baskısı, gerginliği ve kırılganlığının konusu. Şampiyonluklar zorlu ve uzun yollardır, özellikle de söz konusu Fenerbahçe'yse. Bu yolda üzüleceğiz, yıpranacağız, kızacağız, kaygılanacağız. Ancak ne olursa olsun inanmaktan ve desteklemekten vazgeçmemeliyiz" diye konuştu.
"CAMİAMIZI MUTLU SONA ULAŞTIRMALARINI BEKLİYORUM"
Ali Koç, Fenerbahçe'nin en büyük rakibinin son dönemde yine Fenerbahçe olduğunu ifade ederek, "Maçlarımız sıkıştığı zamanlarda futbolcularımızın ve takımımızın sizlere, tribünlere ihtiyacı var. Takımımız biraz düşünce ayağa kalkması için sizlere ihtiyacı var. Takımımıza inanıyoruz, inşallah yolun sonu şampiyonluk olur. İsmail hocamız ve teknik ekibe, sportif direktörümüz Mario Branco'ya, yöneticilerimiz Ahmet Ketenci ve Selahattin Baki'ye, tabii ki futbolcularımıza şu ana kadar yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Bu şekilde devam ederek camiamızı mutlu sona ulaştırmalarını bekliyorum. Bu akşam zorlu bir maça çıkacağız. Umarım şans yanımızda olur, oyun gücümüzle kazanarak döneriz" şeklinde konuştu.
"TRANSFERDE HIZLI DAVRANDIK"
Sezon başında ve ara dönemde transferde hızlı davrandıklarını belirten Ali Koç, "Devre arasında Bonucci ve Krunic'i kadroya kattık. Krunic, İsmail hocamızın uzun süredir istediği bir oyuncuydu. Çok daha pahalıya gelebilirdi ama devre arasında 3 milyon Euro'nun altında bir transfer oldu. Bonucci'yi liderlik karakteri ve son sezonunda şampiyonluğa oynama arzusu nedeniyle çabuk getirdik. Stoper mevkiinin şiştiğini düşünenler olabilir ama unutmayın ki Nordsjaelland deplasmanına stopersiz çıkmıştık. Bir takımın 5 stoperinin 4'ünün sakatlanması da olsa olsa Fenerbahçe'nin başına gelebilecek bir talihsizlik" dedi.
"ÇAĞLAR, ATLETİCO MADRİD'DEN ALACAĞI İMZA PARASININ BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNDEN FERAGAT ETTİ"
Çağlar Söyüncü transferi hakkında bilgi veren Ali Koç, "Kendisiyle görüştüğümüzde, neredeyse kapatılması imkansız bir finansal fark vardı. Öyle bir noktaya geldik ki, masadan çekildik. Sonrasında daha önce karşılaşmadığımız bir şey yaşadık. Çağlar sadece 4 ay Fenerbahçe'de oynamak için, Atletico Madrid'den alacağı olan imza parasının büyük bir bölümünden feragat etti. Milyon Euro seviyesinde bir bedelden vazgeçti. Kendisine bu fedakarlığı için teşekkür etmek istiyorum. Selahattin Baki de Madrid'e gidip bu transfer için kamp kurdu, ona da teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"HER ZAMAN ZİRVE MÜCADELESİ İÇİNDEYİZ"
Fenerbahçe'nin üstlendiği sorumluluktan taviz vermediğini belirten Ali Koç, "Bunu söylemek kolay ama gerçekleştirmek kolay değil. Fenerbahçe sadece futbol sahalarında değil, tüm branşlarında yarışmacı ve lider bir duruş sergilemiştir. Başkanımız Aziz Yıldırım'ın başlattığı dünyanın en büyük spor kulübü misyonunu bizler de sürdürdük ve inşallah bu ilelebet devam eder. Olimpiyat kotaları, madalyalar ve kupalarla bunun karşılığını alıyoruz. Şimdiye kadar 6 sporcumuz kota aldı, 4 sporcumuzun da voleybol takımına gideceğini düşünürsek bu sayıyı 10 olarak belirtebiliriz. İnşallah Fikret Çetinkaya'nın söylediği 25 kotaya da ulaşabiliriz. Önümüzdeki hafta çok güzel haberimiz olacak. Bir kota daha geleceğine inanıyorum. Bu branşların hiçbir geliri yok, desteklere ihtiyacımız var. Her geçen gün bu alanlardaki başarıların sayısı artıyor. Basketbol, kürek, yelken fark etmeksizin her branşta zirve mücadelesi veriyoruz. Her zaman zirvede olmayabiliriz ama her zaman zirve mücadelesi içindeyiz. Dünyanın en büyük spor kulübü mottomuz sadece bir slogan değil, hakikattir. Rakiplerimiz arasında futbol dışındaki branşlarda yarışmacı ve her alanda zirveyi hedefleyen başka bir kulüp yok. Bu büyük başarının arkasında emeği geçen yönetim kurulu üyelerini, teknik kadroları ve sporcuları kutlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZDE FUTBOL, HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DEVAM EDİYOR"
Ali Koç, en son toplantının 5 Kasım'da yapıldığını hatırlatarak, "O günden bugüne futbolda yaşananların listesini istedim. Liste çok uzun. Hakem yumruklamadan, bahis konularına, açılan davalar... Bu kadar kısa sürede bu kadar olayın yaşandığı ülkemizde futbol, hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Futbolda emin adımlarla ilerliyoruz. Camiamız, takımımızın en büyük destekçisi. Özlediğimiz Fenerbahçe fotoğrafını da görüyoruz. Kadro mühendisliğindeki başarı, bugüne kadar elde edilen istatistikler, ne yazık ki şampiyonluk için yeterli olmuyor. TFF'nin, kurullarının, hakemlerinin, saha içi ve dışında alınan kararlar, sergiledikleri performans, Avrupa'nın ciddi liglerinde hiç görülmemiş bir seviyede, ülkemizde ne yazık ki yarışın kaderini belirlemektedir. Saha içindeki tartışmalar her hafta devam ediyor. Standartsız hakem performansları ne yazık ki bir norm haline gelmiştir. Hal böyleyken, her sezon olduğu gibi "Futbolda kurallar renkler özelinde farklı mı uygulanıyor?" sorusunu sorma mecburiyetinde kalıyoruz. Her puanın, her golün, her kararın kritik öneme sahip olduğu bu dönemeçte sorumlu olanlar bu durumu nasıl düzeltecek merak ediyoruz. Tek dileğimiz var, maçlarda adil bir yönetim sağlansın, çifte standart yok edilsin, hakem kararlarında bir standart yakalansın. Tek arzumuz bu. Saha dışında da durum farklı değil. Söz konusu Fenerbahçe olunca kurulların da nasıl çelişkili kararlara imza attığını görüyoruz" dedi.
"HAK YEMEDEN, ADİL REKABET ORTAMIYLA SEZONU TAMAMLAMAMIZI SAĞLAYIN"
Fenerbahçe'nin sezon başından bu yana PFDK'dan 7 milyon 370 bin lira ceza aldığını vurgulayan Ali Koç, "Tahkimde bu rakam 6 milyon 718 bine düşmüş. Bu federasyonun bizleri ceza keserek disipline edeceğini düşünmesi de talihsiz bir gerçek. Rakibimiz 4 milyon 934 bin lira ceza almış. Tahkimde 3 milyon 591 bin liraya inmiş. Geçen sezon MHK başkanına ağır, ağza alınmayacak sözlerin edildiği statta, temsilcinin sevk yapmadığını biliyoruz. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın arasında bu kadar fark olmaması gerekir. Biz TFF nezdinde tüm girişimlerimizi yapıyoruz. Bu sezon 12 kez mektup yazmışız sadece birine cevap vermişler. Bir kez daha sesleniyorum. Hak yemeden, adil rekabet ortamıyla sezonu tamamlamamızı sağlayın. Bu iklim sağlandığı takdirde zaten su yolunu bulacaktır, bizim tek isteğimiz bu. Yüksek divan kurulu başkanımız, Fenerbahçe için hayatın ne kadar zor olduğunu net şekilde ifade etmiştir. Fenerbahçe'nin sportif alanda ne kadar büyük zorluklar altında rekabet etmek zorunda kaldığını anlatmak istiyorum. Bazen tepki veriyoruz ama kendimizi yukarıya çekip, iyi bir bakış açısıyla olayları değerlendirmiyoruz. Bize karşı olan yapılar, bizi o kadar güzel çözmüş ki, işler kötü giderken Fenerbahçeliler önce kendi kulüplerine saldırırlar. Son 20 yılda üst üste birçok kez saldırıya ve iftiralara maruz kaldık. 7 sezonda 3 kez, ikisi kendi sahamızda olmak üzere son maçta şampiyonluğu kaybettik. Dünyada hiçbir takımın başına gelmeyecek bir istatistiktir. 2005-2006 sezonuna dönelim. Dönemin federasyon başkanı Haluk Ulusoy'un kurgularını, rakiplerimizin "kupa senin, lig benim" ittifakını unutmak mümkün mü? Her sezon başında kurgulu ve koordineli şekilde "Bu sezon Fenerbahçe'yi şampiyon yapacaklar" diyerek oluşturulan algılar. Bu algıların oluşturduğu baskılar hepimizin ezberinde. Sezon sonunda Fenerbahçe şampiyon olmayınca, bu algıları oluşturanlar hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlar. Hatta bu sezon seviye atladılar. Bir tanesi çıkıp "Fenerbahçe devletle anlaştı, şampiyon olacak" dedi. Her sene şampiyon olacak Fenerbahçe'nin son 10 senede 1 kez şampiyon olduğu biliniyor. Rakiplerimizden fersah fersah önde olduğumuz bir dönemde, her alanda şampiyon olduğumuz dönemde kulübümüz kumpasa uğratılarak maddi ve manevi zararlar gördük. Bu durum öyle bir zarar verdi ki, biz son 13 senede 1 kez şampiyon olabildik. Bu durum sportif rekabetle açıklanabilecek bir tablo mu?" diye konuştu.
"FENERBAHÇE'NİN BU KADAR MADDİ VE MANEVİ HASAR YEDİĞİ DÖNEMDE KİM BİZE YARDIM ELİ UZATTI"
Ali Koç, 3 Temmuz'da başlayan sürecin en önemli olaylarından birinin de 12 Mayıs 2012'de statta yaşananlar olduğunu ifade ederek şunları dile getirdi:
"Maçtan önce başlayarak taraftarlarımıza saldırma, maç sonrasında tribünlerimize biber gazı sıkma talimatı veren ve görevden alınan emniyet müdürleridir. Fenerbahçe'nin bu kadar maddi ve manevi hasar yediği dönemde kim bize yardım eli uzattı. Kim bizim adımıza hesabının sorulması için vesile oldu. Kim olabilir, olursa devlet olur. Yeri geldiğinde Fenerbahçe'nin mücadelesini takdir etmek iyi, güzel de bu camianın uğradığı zararlar ne olacak. Fenerbahçe, İsmail hocamızla şampiyonluğa giderken 4 Nisan 2015'te takım otobüsümüz kurşunlandı. Eğer teşebbüslerinde başarılı olsalardı, dünyada bir futbol takımının başına gelmiş en büyük suikast yaşanacaktı, ülke tarihinin en kara günlerinden biri olacaktı. Milyonlarda taraftarı olan, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu dediğimiz Fenerbahçe'nin mevcudiyetine kastedilip, bu olayın faili meçhul olması, tüm sorumluların en büyük ayıbıdır. Bu dosya emniyette çok iyi çalışılmasına karşın, sonrasında savsaklanmıştır. Bunların dışında yakın zamana gelelim. Bu salonda 26 Ekim 2019'da Sayın Cumhurbaşkanımız, Yüksek Divan Kurulu üyesi olarak buraya teşrif etti. O gün yaptığı konuşmasında Fenerbahçe'nin tarihini, FETÖ'ye karşı duruşumuzu övgü dolu cümlelerle anlattı. Bu konuşmayı biz yazsaydık, bu kadar yazamazdık. Ancak bu konuşmadan sonra bir yerler çok rahatsız olmuş ki, ziyaret tarihini takip eden 110 gün içinde bugün de bize saldıran bazı yapılar şahsımı 33 kez sosyal medyada gündeme getirdiler. Yani 3-4 günde bir saldırıya uğramışız."
"2019-20 SEZONUNDA SOL BEK TRANSFERİMİZ KEYFİ ENGELLENDİ"
Harcama limitlerinin ilk kez uygulandığı 2019-2020 sezonunda Fenerbahçe'nin sol bek transferinin keyfi şekilde engellendiğini belirten Ali Koç, "Her şekilde limitlerin içinde kalmamıza rağmen, daha evvel kabul gören finansal hesaplamalarımız değiştirilerek bu transfer engellendi. O dönemin federasyon başkanını hepiniz hatırlarsınız" dedi.
"TÜM TAZMİNAT DAVALARI SÜRÜNCEMEDE BIRAKILIYOR"
3 Temmuz süreciyle ilgili açtıkları tüm tazminat davalarının sürüncemede bırakıldığını dile getiren Ali Koç, "Hain terör örgütüne karşı kazandığımız hukuk zaferlerinin sonrasında maddi zararlarımızın bir nebze olsun telafi edilmesini istedik. Helalleşmemiz gerekiyor dedik. Ancak bu uzlaşı taleplerimiz karşılık bulmayınca tazminat davalarını açtık. Davayı açalı 2 buçuk sene olmasına rağmen davayı sürüncemede bırakma çabaları karşısında 21 Aralık 2023'te esas yargılama sürecine nihayet geçildi. TFF öncelikle hakimin reddini istedi, bu talebi reddedilmesine rağmen talebini tekrar etti. Mahkeme hakimlerimiz değişti ama merak etmeyin değişmeyen tek şey bizim kararlılığımız ve inancımızdır. Ama niye biz bu kadar mücadele etmek zorundayız. Devlet bizi takdir ediyor, hukuken yargı önünde bütün suçlamalardan beraat ediyoruz, yaşadığımız sıkıntılar ortada. Ama hak arayışında yine kimse yanımızda değil. 6 Mart 2021'de yaptığımız 1959 öncesi şampiyonluklarımızın başvuruşunun üzerinden 2 sene 4 ay geçtikten sonra 14 Temmuz 2023'te TFF tarafından bir komisyon kurulacağı açıklandı. 6 ay geçmesine karşın bir arpa boyu yol gidilemedi. 6 Şubat depremlerinin ardından 3 büyük kulübün maçlarında bazı siyasi sloganlar atıldı. Bu maçları takip eden haftada Kayserispor-Fenerbahçe maçında taraftarlarımıza deplasman yasağı getirildi. Nedense bu yasak bir tek bize getirildi. Son 6 senede bunun gibi bir sürü örneği size sunabilirim. Fenerbahçe camiasının bu tehlikenin farkında olması gerektiğini söylemeliyim. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok haksızlığa uğrayan, saldırıya uğrayan dünyada başka bir kulüp var mıdır? Neden hep biz hedefteyiz? 10 gri pozisyonun 9'u bizim aleyhimize oluyor, rakibimizin ise tam tersi" ifadelerini kullandı.
"SÜPER KUPA FİNALİ SONRASINDA SİSTEMATİK SALDIRILAR DEVAM ETTİ"
Ali Koç, Suudi Arabistan'daki Süper Kupa finali ile ilgili olarak şunları dile getirdi:
"Maçın oynanması mümkün olmadı. Kulübümüz, Galatasaray Kulübü, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Futbol Federasyonun ortak kararıyla bu maç oynanmadı. Bunun detaylarını açıkladım. Tekrar bu konulara girmek istemiyorum. Bu konunun kapanması, tüm paydaşların hayrınadır. Son kez bazı görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Son 6 sezondur pek çok konuda tanık olduğumuz gibi Süper Kupa finali sonrasında da gerek şahsıma gerekse de kulübümüze sistematik saldırılar devam etti. Yapılacak kapsamlı bir soruşturma sonunda neler yaşandığını, kimlerin sorumlu olduğunu, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) söylediğinin aksine milli değerlerimiz ve Atatürk ilkelerimizin tartışma konusu olup olmadığını, maçın iptaline TFF'nin organizasyon beceriksizliği ve yetersizliği mi, yoksa kulüplerin son dakika talepleri sorun olduğu net şekilde ortaya çıkacaktır. Maçın iptaline giden süreçte bir kasıt olup olmadığı da ortaya çıkacaktır. Kamuoyunun gerçekleri öğrenme hakkı açısından bu soruşturmayı özellikle rica ediyoruz. Bu süreç boyunca başta sosyal medya olmak üzere kulübümüzün hakkını savunan herkese teşekkür ediyoruz, bize güç verdiniz, destek oldunuz."
"BİZ SPOR KULÜBÜYÜZ, ONLAR ŞU ANKİ HALİYLE FUTBOL KULÜBÜDÜR"
Başkan Koç, Fenerbahçe'nin farklı bir camia olduğunu belirterek, "Bir kez daha görüyorum ki biz çok farklı camiayız. Rakibimiz olağanüstü bir yeteneğe sahip; algı oluşturma yeteneğine sahipler. Bizimle hiç alakası olmayan basın toplantısı yapıyorlar, ya ben gündeme geliyorum ya Fenerbahçe gündeme geliyor. Riyakarlık, üzülme, çekinme olmayan bir camia. Fenerbahçe'de pek çok yönetici kulübe kaynak sağladı, kimse bundan bahsetmez. Geri de istemez. Transfer yaparken hiçbir etiğe riayet etmezler. Hiç kimse bizim oyuncumuzu ayarttınız diye laf edemez. Onlarca örneği vardır, kulüpler bize saygı duyarlar. Biz birini transfer edeceksek önce kulübüne gideriz. Onlar önce oyuncuya giderler, aklını çelerler. Sonra da futbolcunun kulübünü köşeye sıkıştırırlar. Bundan da şikayet eden birçok kulüp vardır. Biz spor kulübüyüz, onlar şu anki haliyle futbol kulübüdür. Mücadele ettiğimiz ortamı daha iyi anlayın diye bunlara değinmek istedim" ifadelerini kullandı.
"HAZİRAN AYINDA YENİ BİR BAŞKAN VE YÖNETİM KURULU OLACAK"
Haziran ayında seçimli genel kurul olduğunu hatırlatan Ali Koç, "Başkanlığımın devamıyla ilgili teveccühünüze teşekkür ederim. Allah'ın izniyle inşallah haziran ayında yeni bir başkan ve yönetim kurulu olacak. Bu kararımın Fenerbahçe'nin hayrına olduğuna inanın. Fenerbahçe'ye başkan olacak çok değerli üyelerimiz vardır ve her zaman ortaya çıkacaktır. Muhtemel başkan aday ve adaylarının mümkün olan en kısa zamanda adaylıklarını açıklamaları, gerekli imzaları toplayıp seçim sürecine kadar mevcut yönetimle bilgi alışverişinde olmalarını ilettim. Buradaki esas amaç kulübümüzün idaresini devralacak başkan ve yönetimin en hazır şekilde göreve başlayıp birinci günden koşabilmesiydi. Zira göreve başladığımızda kulübümüze dair finansal konular, sportif konular, devam eden projeler ve yapıyla ilgili bilgilendirilmedik. Devir teslim süreci de işletilmedi. Tüm yapıya hakim olmak fazla süre aldı. Önümüzdeki genel kurulun Fenerbahçe için hayırlı olmasını ve demokrasi şöleni olarak gerçekleşmesini diliyorum. Sadettin Saran konusuna değinmek istiyorum. Burada ciddi bir yanlış anlama var. 21 Kasım'da yemek yemişiz, 30 Ocak'ta da yanılmıyorsam yüksek divan kuruluna imza teslimatını yapmış. Burada bir haksızlık yapılıyor. Şampiyonluğa giderken imza toplamak neyin nesi deniliyor. Sayın Sadettin Saran, benim bir dönem daha devam etmem gerektiğini, bu nedenle kendisinin aday olmak istemediğini, ben de kesinlikle devam etmeyi düşünmediğimi, o yüzden aday olmasının iyi olacağını söyledim. Her görüşmemizde, aday olmam durumunda kendisinin aday olmayacağını söylüyor. Bu Fenerbahçe menfaatleri açısından son derece mert ve şeffaf bir durumdur. Kendisine imza toplaması gerektiğini ilettik. Bilgileri paylaşmamız gerekiyor. İmzaları toplayanlarla bilgi paylaşacağız. Biliyorsunuz reklam için adaylığını açıklayanlar oluyordu, bu nedenle imza toplayanlarla paylaşacağımızı ilettik. Şu ana kadar bu imzayı toplayan tek isim Sadettin Saran'dır. Bilgilerimizi de kendisiyle paylaşacağız. Bir diğer yanlış da, benim ve yönetimin Sadettin Saran'ı desteklediği iddiasıdır. Biz bir an önce adayların çıkmasını istedik. Burada en önemli konu Fenerbahçe'nin menfaatleridir. Şampiyonluğa da koşarız, demokrasi şölenini de yaşatırız. İmza toplama hususu, bizim bilgimiz çerçevesinde olmuştur. Ama bizim bir adayı destekleme lüksümüz de tavrımız da yoktur. Hepinizi saygıyla selamlıyorum, inşallah bu akşam 3 puan alırız" diye konuştu.