Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haluk Ceylan, karın ağrısının apandisit hastalığında çocukta gözlenen ilk ve en önemli şikayet olduğunu belirterek, 'Mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, yüksek ateş, halsizlik apandisit hastalığında çocukta görülebilen diğer şikayetlerin bazılarıdır. Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır; Karın ağrısı genel olarak çocuklarda çok sık karşılaşılan bir şikayettir.' ifadelerini kullandı.
Medical Point Gaziantep Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, çocukluk çağında en sık acil cerrahi girişim gerektiren hastalık akut apandisit. Pek çok kişi akut apandisiti yalnızca yetişkinlerde görülen bir hastalık olarak zanneder ancak hastalık her yaş grubundaki çocukta görülebilen bir durum olabiliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Ceylan, çocuklarda sık görülen akut apandisit hastalığına dikkati çekerek, kalın barsağın hemen başlangıcında bulunan, diilimizde 'kör barsak' olarak adlandırılan appendiksin, 4-5mm çaplı, genellikle 8-12cm uzunlukta, bir ucu kör sonlanan bir barsak parçası olduğunu bildirdi.
Appendiksin pek çok kimse tarafından faydasız bir organ olarak düşünüldüğünü, ancak bu organın, insan bağışıklık sistemine katkı sağladığı yönünde bilimsel kanıtlar olduğunu belirten Ceylan,bu nedenle gereksiz apandisit ameliyatlarının önüne geçilmesi için, apandisit şüphesi olan çocukların bir çocuk cerrahı tarafından dikkatle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
- 'Günümüz klasik tıp pratiğinde apandisitin tedavi yöntemi cerrahidir'
Ceylan, 'Appendiksin içindeki boşluğun tıkanması sonucunda organda iltahaplanma başladığını ve apandisit hastalığı oluştuğunu aktararak, şunları kaydetti:
'Karın ağrısı, apandisit hastalığında çocukta gözlenen ilk ve en önemli şikayettir. Mide bulantısı, kusma, iştahsızlık, yüksek ateş, halsizlik apandisit hastalığında çocukta görülebilen diğer şikayetlerin bazılarıdır. Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır; Karın ağrısı genel olarak çocuklarda çok sık karşılaşılan bir şikayettir. Bu nedenle her karın ağrısı şikayeti olan çocuk, yeterince irdelenmeden apandisit teşhisi asla konmamalı, gereksiz ameliyatlardan kaçınılmalıdır.
Çocukta yukarıda belirtilen şikayetler mevcutsa vakit kaybetmeden acil servise ya da bir çocuk doktoruna başvurulmalıdır. Çocuğu muayene eden hekim, hastada apandisit olabileceğini düşünürse çocuk cerrahının hastayı muayene etmesini isteyebilir. Çocuk cerrahı hastayı muayene ettikten sonra kan sayımı, idrar tahlili, karın filmi ve ultrason isteyecektir. Apandisit öntanısı düşünülen hastalarda bazan bilgisayarlı tomografi incelemesi gerekebilir. Çocukta apandisit şüpheliyse ve ameliyat etme ya da etmeme konusunda karar verilemiyorsa, hasta izlem amacıyla çocuk cerrahisi kliniğine yatırılararak takip altına alınabilir.'
'Bu takip sırasında çocuk aralıklı muayenelerle kontrol edilir, gerekirse kan tahlillleri tekrarlanabilir. İzlem süresi 24 saati bulabilir.' diyen Ceylan, ' Takip altındaki hastanın şikayetlerinde ve muayene bulgularında gerileme olmadığı taktirde çocuk cerrahı ameliyata karar verebilir. Günümüz klasik tıp pratiğinde apandisitin tedavi yöntemi cerrahidir. Ameliyatta iltahaplı apendiks çıkarılır. Çocuk acil şartlarda ameliyat edilir. Ameliyata karar verildikten sonra çocuğa serum, antibiyotik ve ağrı kesici ile tedavi başlanır. Bu şekilde kontrol altına alınan hasta saatler içinde ameliyata alınır.' yorumunda bulundu.
Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalarda gece geç saatlerde apandisit teşhisi konulduğunda, çocuğun ameliyatı için sabah saatlerinin beklenmesinin hastaya bir zarar vermediği ortaya konduğunu belirten Ceylan sözlerini şöyle tamamladı:
'Ameliyat genel anestezi (narkoz) ile hasta uyutulduktan sonra gerçekleştirilir. Apandisit ameliyatı laparoskopik (kapalı ameliyat) ya da açık olarak yapılabilir. Çocuk cerrahisinde laparoskopik ameliyat öncelikle tercih edilmelidir. Çünkü laparoskopik ameliyattan sonra ağrı daha az olmakta, hasta normal günlük hayatına daha çabuk dönmekte, kozmetik olarak daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Apandisit ameliyatı çocuk cerrahlarının sık yaptığı acil operasyondur.
Zamanında ve emin ellerde ameliyat edilen çocuklarda komplikasyon (ameliyata bağlı olarak sonradan ortaya çıkan sağlık sorunları) gelişme ihtimali oldukça düşüktür. Çocuk cerrahı, ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek komplikasyonlar konusunda anne ve babayı çok iyi bilgilendirmeli, ameliyat öncesinde bu gerçekleri hasta sahiplerinden saklamamalıdır.
Ameliyat sonrasında gelişen yara yeri enfeksiyonu ve yara açılması en sık karşılaşılan komplikasyonlardır ve nispeten kolay tedavi edilir. Nadir de olsa önemli komplikasyonlar gelişebilir; bunlar karın içi abseler ve barsak yapışıklılarıdır. Ameliyat sonrası gelişen komplikasyonlar ek tedaviler gerektirebilir ve bu nedenle çocuğun hastanede yatış süresi uzayabilir.'