Tartışmalı bir sürecin sonunda Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayını açıkladı. Kötüleyerek ve hakaret ederek kalktığı masaya dönmesi ve dönüş şekli ciddi derecede dikkat çeken Akşener bir oyun kurduğu izlenimini verecek bir planın peşinde.
Cumhurbaşkanı adayının ismini ve görüntüsünü paylaşmadan seçime vurgu yapıyor. Yaparken de konuyla alakasız iki kişinin fotoğrafını billboardlardan paylaşarak anlamsız bir kurgu içine girdiği izlenimi veriyor.
CHP’li iki büyükşehir belediye başkanını parlatıyor hanımefendi. Yavaş ve İmamoğlu ile bir görüntü oluşturuyor.
İmamoğlu’nu Kılıçdaroğlu’nun yerine hazırlıyor, bu açık. Cumhurbaşkanlığı seçiminde şimdiden havlu atmış görüntüsü veriyor.
Peki, fotoğraf karesine giren Mansur Yavaş neyin nesi oluyor?
Ayrıca, aynı Yavaş çıkıp Cumhurbaşkanı yardımcısı sadece ben ve İmamoğlu olmalı diyerek sadece İttifak üyelerinin değil, herkesin kafasını karıştıracak bir denklem sunuyor.
Ne yapmaya çalışıyor bunlar, Allah’ın aşkına?
Oysa seçim dönemine girilince istikrarlı biçimde adaya odaklanılır, onu parlatmak için elden gelen ne varsa arkasına bırakılmaması gerekirdi.
Bu kadar plan, program ve ajandayı seçmenimiz kaldıramaz.
Plan her zaman da tutmaz.
Akşener’in tehlikeli bir oyun kurguladığı anlaşılabiliyor.
Bunu da CHP’li iki belediye başkanı ile gerçekleştirmeye çalışıyor.
Anlamaya çalışıyorum: Bir partinin genel başkanı, başka bir partili belediye başkanlarıyla bu kadar içli-dışlı olması nasıl izah edilebilir?
Bu sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada anlaşılabilen bir durum değildir.
İşte tam da bundan dolayı seçmen kendilerine güvenmiyor. Gizli ajandalarla, arka plan bilgileriyle ve topluma izah edilemeyen programlarıyla bir işlem gerçekleştirmek istiyorlar.
Milletimiz o kadar karışık işleri anlayamaz. Daha sade, daha anlaşılabilir ve daha hasbi olmalarını bekler.
Bir siyaset bilimci olarak benim anlamada ve takip etmede zorlandığım bir konuyu millet neden ve nasıl takip edebilsin?
Boy boy fotoğrafları paylaşılan Akşener ve belediye başkanları kendilerini parlatıyorlar. ‘Biz Kılıçdaroğlu ile beraber değildik’ demeye çalıştıkları kanaatindeyim.
Araya mesafe koyuyorlar.
CHP gibi bir partinin lideri arkasına aldığı beş, yanına aldığı üç parti desteğine rağmen seçilemezse siyaset karışır. Tüm partiler paramparça olur.
Bunun karşısında istikrarlı adımlarla ilerleyen Cumhur İttifakı kararlı bir görüntü sergiliyor. Toplum 21 yıllık iktidardan bıktı diyorlar. Yüzlerin eskidiğini, iktidarın zemin kaybettiğini düşünüyorlar.
Bu işler böyle olmaz. Japonya’da Liberal Parti 1946’dan 2006 yılına kadar 60 yıl iktidarda kaldı. Toplum bir partiden, başka bir partiye geçerken vazgeçtiğine de kendisine doğru gittiğine de bakar. Hangisi daha fazla güven verirse ona yönelir.
Buna siyasette ‘itici-çekici’ etkenler diyoruz. Şimdiye kadar oy verdiği Ak Parti’de neyi bulamayan, karşı tarafta bulacak?
Siyaset el yordamı ile yapılıyor. Sonra da seçmen suçlanıyor.
Mukadder gelecek yaklaşıyor…
Muhalefet umut vermiyor.
İktidarın ne yapacağını ise milletvekili listeleri ve seçim beyannamesi gösterecek.
Kesin olansa, Akşener’in planının yanlışlığıdır.