Ak Parti Konya?

Hayrettin Atak

Bazen kızıyorum bende kendime, övgümün de yergimin de bir sınırı yok!

Yapacak bir şey yok bu yaştan sonra… Değiştiremiyorsunuz kendinizi…  

…                                                                                                

Seçimden önce defalarca eleştirdik… Uyardık… Doğru yolda yanlışlar yapıyorsunuz diye… Ak Parti Konya’yı tüm birimleriyle…

Hiç mi taltif edilecek tarafı hiç mi alkışlanacak yönleri yok? Tabi ki var…

Özelliklede Referandumun sisleri dağılıp, sonuçlar ortaya çıktıkça…  

Hem de eleştirildiğimizin çok çok ötesinde…

Ben dahil herkes, yüzde 74-75’in yüzde 72’ye hem de MHP’ye rağmen düşmüş olmasını eleştirdi ama önce Türkiye’deki oy oranlarına, sonra Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlere, sonra Adana, Mersin, Antalya, Osmaniye gibi şehirlere, en sonunda da Üsküdar, Fatih gibi ilçelere bakıp, iki puanlık bir düşüşün aynı zamanda bir başarı olduğunu kabul etmek gerek…

Cümle uzun oldu ama sanıyorum doğru. Bir kez daha okumakta yarar var, yazının özeti bu cümle çünkü…     

Ak Parti yönetimini bu referandumda başarılı bulduğum için her an taşlanabilirim belki ama bu bir gerçek…  

“Oylar düştü, başarısız oldunuz, yenildiniz, hatalısınız’ gibi cümleler kurmak en kolayı…Hem de kolaylıkla prim yapar... 

Aynı zamanda bu rakam bir başarıdır diyebilmek ve onu görebilmekte gerek…

Neden mi?  

Öncelikle bu önemli düşüş bir Türkiye gerçeği…

Öncede söylediğim gibi neredeyse Türkiye’nin tamamında ki düşüş hatta Ankara İstanbul ve İstanbul’un ilçeleri gibi beklenmedik büyük düşüşler bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gösterdi bize…

Bu nedenle Konya’da ki iki puanlık kayıp genele göre hiçbir şey…. 

Siyaset, matematik değil; “Biz yüzde 49 aldık, onlarda yüzde 16. Yüzde iki de dışarıdan gelse eşittir 67. İyi iyi gayet iyi” diye toplayarak gitmiyor…   

Üstelik Konya’nın kendine has sorunları ve sıkıntıları da vardı bu seçim için.

En başta bir Başbakan kaybetmişti… Üstelik o Başbakan’ın ‘Arkadaşlar o ayrı bir işti, bu ayrı… Mevzu bahis Türkiye ve Türkiye’nin geleceğidir” gibi bir sözü de yoktu ortada… 

O kaybedişle birlikte yatırımların akıbeti noktasında da şüpheler vardı… Hep az oy veren "İzmir, Antalya gibi olmak var şimdi" diye de düşünmedi bu şehir…

En fazla Suriyeli ağırlayan şehirlerden biriyiz... Sıkıntısı da aynı oranda büyük... Bazıları sanki referandumda “Suriyeliler Konya’da kalsın mı?” diye soruluyormuşçasına Evet demekten kaçındılar…

Ve FETÖ operasyonları… Türkiye’de nerede bir operasyon olsa ucu buraya dayandı… En fazla operasyon burada yapıldı… En çok küskün buradaydı… Kiminin çocuğu, kiminin komşusu… Bir şekilde herkes etkilendi… Bazen İstanbul’u bile geçti…

Onlar mı ‘Evet’ diyecekti…

Bu bir iktidar belirleme seçimi değil, bir sistem seçimiydi…  Yeni bir sisteme geçişin tereddütünü yaşadı tüm ülke… Sancıda bu yüzdendi…

Tüm bunlara rağmen çok yüksek bir oranda Reis’in ve Evet’in ardında durdu Konya… En yüksek oranlardan biriyle hemde... 

Tüm teşkilatları, Belediye Başkanları, Milletvekilleri ve her bir neferiyle…

Son bir buçuk ay gerçekten koşturdu hepsi… Gece gündüz demeden... 

Yalnızdılar…

Ne diğer partilerden ne sivil inisiyatiflerden büyük bir destek geldi…

Sadece onların sorumluluğu değildi ama hepsini yüklendiler…

Sonuçta on puanda olsa düşüş bir taraftan da bunu başarı olarak kabul edebilirmişiz…

Tüm Türkiye’ye bakınca yani…

Yanlışlarını doğru yapmaz tüm bunlar ama insafsızlık etmeyelim…

Yoksa ‘Oyları düştü, yenildiler, olmaz oldu, kaybediyorlar’ gibi şeyler söylemek en kolayı…

Bu en azından neredeyse 24 saat canla başla çalışan Belediye Başkanından, Teşkilat Yöneticisine, Vekiline ve en aşağıdaki neferine kadar herkese de insafsızlık olur…