AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Konya ziyaretinde Konyalı kadınların başarı hikayelerini dinledi. Kalkınmanın Anadolu’dan başlayacağına inandığını ifade eden Keşir, “Anadolu kadını Kurtuluş Savaşı’nı yapmış bir kadındır” dedi. Gençlere de seslenen Keşir, “Gençler hiçbir zaman kapıyı çarpıp çıkmasın. Kapıları hep aralık bıraksınlar ki o kapıdan tekrar girebilsinler” diye konuştu.
Gazetemiz Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Anadolu kadınının Kurtuluş Savaşı’nı yapmış bir kadın olduğunu söyledi. Keşir, “Anadolu kadını aslında potansiyeli çok fazla olan bir kadındır. Dünya kadınlarından çok önce 1935’lerde seçme ve seçilme hakkını elde ederek yol çizmiş bir kadındır. Zaman zaman demokratikleşme ve başörtü sorunları yaşamış, evlere hapis olmuş bir kadın olsa da bu sorunları aşmıştır. Daha sonra hem kendi yakın çevresi ve ailesine hem de ülkenin kalkınmasına katkı verecek düzeye gelmiştir” dedi.
‘FIRSAT EŞİTLİĞİ OLMADAN DİĞERLERİNİ KONUŞMA ŞANSIMIZ YOK’
Eğitimde fırsat eşitliğine çok inandığını ifade eden Keşir, “Bu eşitlik olmadan diğerlerini konuşma şansımız yok. Bu gün artık kız çocuklarımızın üniversitelere erişimi hızla arttı. Fırsat eşitliği ile birlikte 21. yy’ın Türk kadınının yılı olacağına inanıyorum” açıklamasında bulundu. Medyanın kadın hakları ve şiddet konusundaki rolü ile ilgilide değerlendirmede bulunan Keşir, “Bende bir meslek mensubuyum. Öncelikle sorumlu yayıncılık gereği özellikle haber dilinin şiddet haberlerini vermedeki önemine inanıyorum. Bazen haberden ziyade haberin detaylarını, savcılık dosyasının aynısını haber olarak görüyoruz. Biz geçmişte bunun örneklerini gördük. Bir cinayet haberinin bütün detaylarıyla verilmesi toplumda sosyal öğrenme etkisi yaratıyor. Bunun için haber dilinin ve medyanın sosyal öğrenme etkisi bilinerek sorumlu yayıncılık sergilenmesi gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
‘HER ZAMAN SAĞLIKLI VE GÜÇLÜ AİLEDEN YANAYIZ’
Keşir, aile bütünlüğünün sağlanması noktasında yuva kurmak isteyen gençlere de tavsiyelerde bulundu. Keşir açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Her zaman sağlıklı ve güçlü aileden yanayız. Sağlıklı aile kendi içinde hak ve görev dengesi olan; güçlü ailede çözüm üretme kapasitesi güçlü ailelerdir. Gençlerimiz bulunduğu her ortamda mutlaka sorunlarla karşılaşacaktır. Önemli olan diyalog yolunu, iletişimi açık tutarak bu sorunlara çözüm odaklı yaklaşmaktır. Gençler hiçbir zaman kapıyı çarpıp çıkmasın. Kapıları hep aralık bıraksınlar ki o kapıdan tekrar girebilsinler.”
‘BATI ÜLKELERİ İLE TÜRK KADINI ASLA KIYASLANAMAZ’
Keşir, “Atatürk’ün bir sözü var, ‘Dünyada hiçbir milletin kadını Türk kadını kadar ülkesinin bağımsızlığı için savaştım diyemez.’ Burada Türk kadını aslında çok güzel tanımlanmış. Türk kadını her zaman güçlü bir şekilde ülkesinin ve milletinin bağımsızlık mücadelesini vermiştir. Bu anlamda Batı ülkeleri ile Türk kadını asla kıyaslanamaz” dedi.
‘KONYALI KADINLARIN BAŞARI HİKAYESİNİ DİNLEDİK’
Konyalı kadınların başarı hikayelerini dinlediklerini ifade eden Keşir, “Anadolumuzun güzel kadınları son derece yaratıcı, zeki ve çok çalışkan. Öncelikle ailelerini, evlerini ve ülkelerini seviyorlar. Bu kadınlarımızın kafasında ‘Şöyle bir imkanım olsa nasıl olurdu?’ sorusunun cevabını bulmaya geldik Konya’ya. Her şey bir hayal ve hedefle başlar. Ve bu Türk kadınında çok fazla var” diye konuştu.
Keşir, ziyaret ettikleri her ilde kadınların hayatına dokunmak istediklerini, bunun için de iş kurma hayali taşıyan kadınları, aldığı destekle iş kurup başarılı olmuş kadınlarla bir araya getirdiklerini söyledi.
‘KALKINMANIN ANADOLUDAN BAŞLAYACAĞINA İNANIYORUM’
Keşir, şunları söyledi: "Konya'da 2 bin küsur kadın çiftçinin desteklerden faydalandığını öğrendik. Bu sayının çok daha fazla olmasını, 2 bin değil de 12 bin olmasını arzu ederim çünkü Konya bir tarım şehri. Bu sayıların hızla artmasını bekliyoruz. Kalkınmanın Anadolu'dan başlayacağına inananlardanım. Tabii büyük sermayeler kalkınma için önemli ama bu küçük girişimler ve küçük sermayelerle, KOBİ dediğimiz yapılarla, özellikle kadınların üretime girmesinin, Türkiye ekonomisinde büyük bir büyümeye vesile olacağına inanıyorum."
EMİNE ÇOLAK / YENİ HABER GAZETESİ