Kıymetli kardeşlerim bu haftaki konumuz insanın üzüntü veya mutluluk anında onu yalnız bırakmayan kıymetli dostlarımız. Rabbim onlardan razı olsun.
Dostluk, çıkar gözetmeksizin her daim seni değerli hissettirecek kişiyle uzun ömürlü bir bağ kurmayı gerektirir.
Dostluk insanlar için çok önemli bir kavramdır. Öyle dostluklar vardır ki akraba ilişkilerinden daha önemlidir, öyle dostlar vardır ki insana kardeşinden daha yakındır. Peki kardeşlerim ama kimleri kendimize dost edilmelidir?
Kuranı kerimde rabbimiz bizlere şöyle buyuruyor;
“Ey iman edenler! Kendi din kardeşlerinizden başkasını dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size ellerinden gelen kötülüğü yapmaktan geri durmaz; her zaman sıkıntıya düşmenizi isterler. Baksanıza, size olan şiddetli öfkeleri ağızlarından taşıyor. Kalplerinde gizledikleri kin ve düşmanlık ise daha korkunçtur. Eğer aklınızı kullanıp gereğince davranırsanız, size âyetlerimizi kesin bir şekilde açıklamış bulunuyoruz”.(Ali İmran 118 ayet)
Gerçek dostlar karşısındaki kişinin hatasını ve kusurunu arayan değil, dostunun iyiliğini düşünen insandır. Gerçek dost arkadan konuşan değil, iyiyi de, kötüyü de yüzüne açık yüreklilikle söyleyen insandır. Yeri gelir hep birlikte eğlenir yeri gelir hep birlikte dertlerimizi paylaşıp, sorunlarımıza çözüm buluruz. Dostumuz bize her zaman gerçekleri söyler, dürüsttür.
Yıllarca edinilen arkadaşlıklardan sonra oluşur. Herkesle böyle bir ilişki kurulamaz.Dostluğun gelişim, zaman içinde ve birçok tecrübeden, engelden geçerek oluşur. Dostluğu kazanmak için çok çaba harcamak gereklidir. Bazen dostluk için çok şey feda etmek gerekebilir. Bu da dost olarak seçilen insanı çok önemli ve değerli kılar. Dost kazanmak uzun süreçler ve uğraşlar, emek ister.
Dostlar birbirini Allah rızası için severler. Peygamber Efendimiz s.a.s şöyle buyurmustur;“Mutlaka Allah’ın kullarından bazı insanlar vardır ki, onlar ne peygamber ne de şehitlerdir. Fakat kıyamet gününde, Allah katındaki makamlarından dolayı nebiler ve şehitler onlara gıpta edecekler.”Sahabeler dediler:
“Ey Allah’ın Resulü bize haber ver, onlar kimlerdir?”
Resulullah:
“Onlar öyle bir topluluk ki, aralarında bir akrabalık, alıp verecekleri mal mülk olmaksızın Allah için birbirlerini severler. Hem, vallahi şüphesiz onların yüzleri pırıl pırıl nurdur. Şüphesiz onlar nur üzerindedirler. (İşleri nurdur) insanlar korktuğu zaman onlar korkmazlar, halk mahzun olduğu zaman onlar mahzun olmazlar.”(1) buyurdu ve şu ayeti okudu:“İyi bil ki, Allah’ın velilerine, sevdiklerine korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”
Rabbim bizleri birbirini Allah rızası için seven kullarından eylesin amin...