Bilindiği üzere Zeytin dalı Harekatı 20 Ocak tarihinde başladıktan 57 gün sonra Afrin şehir merkezi terör örgütü Pyd den kurtarılmıştır. Bu Zafer Şanlı Ordumuzun sivil hassasiyetleri gözeterek yaptığı operasyonun Çanakkale Deniz zaferiyle aynı güne denk gelmesi ayrı bir anlam ve mana içermektedir. Öncelikle Yüce Allah’a Mehmetçiğimize zafer nasip ettiği için ne kadar şükretsek azdır. Bu hafta ki yazımızı Afrin zaferinin 103 yıl önce Çanakkale Deniz zaferine ve harekatın başlamasından sonra 57. Gününe denk gelmesi üzerine yazacağız.
Cumhuriyet tarihinde Türk Ordusunda 57. Alayın olmadığını bilmeyenimiz yoktur. Çünkü 57. Alay subayından erine hepsi bu vatanı savunmak için şehit olmuş efsane bir Alaydır. Subayından erine hepsi şehit olmuş bu alayın anısına Türk ordusunda 57. Alay bir daha kurulmamıştır. Ayrıca 57. Alay dünya üzerinde en çok madalya sahibi olan Alay olduğundan dünyanın en kahraman Alayı olarak nitelendirilmektedir. Bundan 103 yıl önce Çanakkale de Efsaneleşen 57. Alay Conkbayırında kendisinden kat kat güçlü bir ordu karşısında üç bin subay ve erinin yaklaşık üçte ikisini kaybetmiştir. Daha sonra birlik takviye edilen 57. Alay Galiçya cephesine gönderilmiş ve Galiçya cephesinde de yine büyük kayıplar vermiştir. Tekrar eksiklikleri tamamlanarak Sina ve Filistin cephesine yollanmıştır. Bu cephelerde mevcudu 260 kişiye düşmüş ve kalan erler İngilizler tarafından esir alınmıştır. O tarihten beridir Ordumuzda 57. Alay bulunmamaktadır. Şahsi kanaatim Afrin zaferi Zeytin Dalı harekatının 57. Gününe ve Çanakkale Deniz zaferi gününe denk gelmesi sebebiyle Şanlı Ordumuz da bu kahraman Alayın anısına binayen kurulmayan 57. Alayın tekrar kurulmasıdır. Dünyanın en kahraman Alayı olan 57. Alayın tekrar Ordumuz içinde kurularak sancağının verilmesi benim acizane önerimdir . Ancak bu Alay aynı özel kuvvetler gibi yetiştirilmeli ve özel donanımlarla güçlendirilmelidir. Mesela her vatansever Türk genci bu birliğe girmek için azami gayret ve performans göstereceği bir yapıya sahip olması gerekir. Böylece 57. Alayın anısını yaşatmış oluruz.
Gelelim bizi bilen ve oyunlarını da ona göre kuran sözde müttefikimiz olan fakat Zeytin Dalı Harekatı başladığı günden bu zamana kadar net olarak olmasa da içten içe karşı olan dış devletlerin açıklamalarına değinmek isterim. Hala bir çok AB üyesi ülkeler Zeytin Dalı harekatından endişe duymaya devam etseler de Ordumuz sivil hassasiyetlerine titizlikle uyarak kendine hayran bırakan bir operasyon gerçekleştirmektedir. Afrin kuşatıldığında yabancı Ajanslar özellikle de İngiliz Reuters ve Fransız Afp haber ajansları Türk ordusunun hastane vurduğu yönünde ki yalan haberlerini TSK anında bunun yalan haber olduğunu kısa bir sürede açıklamış ve hastane görüntülerini tarih ve saati ile paylaşarak yalan haber olduğunu kanıtlamıştır. Hani derler ya yalancının mumu yatsıya kadar yanar bunların yalanı kuşluğa kadar sürmemektedir. Bir diğer yalan da BM den geldi halkın Afrin’i terk ettiği haberleri üzerine Şanlı Ordumuzun kurtardığı beldelere asıl sahiplerinin gelmesi ve Sivil ordumuz olan Afad ve Kızılay’ın yardımları en güzel cevap olarak tüm dünyaya servis edildi. İşte Medeniyet ve kendine gelmiş bir Milletin neler yapabileceğini gösteren en güzel örnekler. Erzurum polis okulunun paylaştığı kareografi’de yaralı Anzak askerini kucağına almış bir Mehmetçiğin mirasını bu gün tarihsel ve kültürel olarak torunları yaşatmaktadır. En son BM Genel Sekreteri Sözcülüğünün Afrin’de yağmalama ve alt yapının zarar görmesi ve keyfi tutuklama iddiasını Afrin’den ayrılanlardan aldıklarını ve doğrulayamadıklarını belirterek yine kendileri çürütmüştür. Bilakis gelin Afrin’e gerçeği görün. Bir diğer müttefikimiz Almanya Afrinde orantılı güçten bahseder olmuşlar Sayın Merkel bunlar gösterici değil terörist elinde pankart veya döviz yok keleş var bomba var roketatar var var da var. Ama sen anlamazsın çünkü bunlarla senin bağın var. Saygılarımla