Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı harekatı ile bölgemizde nüfuz mücadeleleri farklı bir boyuta geçti. Uzun süredir güneyinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna karşı Türkiye en üst ağızlardan tepkisini dile getiriyordu. Sonunda Afrin’e operasyon emri verildi ve harekat başladı. Harekat başladığında artık hiçbir şeyin eskisi olmayacağı, yaydan atılan okun geriye dönüşü nasıl mümkün değilse bu operasyondan da dönüşün mümkün olmadığını ifade etmiştik.
Hemen herkes YPG/PYD güçlerinin arkasında ABD olduğu konusunda hem fikir. Bu unsurları ABD’nin eğitip donattığı da yalanlanamayan gerçeklerden. Donatma derken basite almamak gerekiyor, binlerce tır dolusu son model silahtan bahsediyoruz. Buna ordu kurma denir. ABD yetkilileri açıkça bölgede YPG/PYD ile birlikte yürüyeceklerini ifade etmeleri de, mücadele ettiğimiz unsurların arkalarındaki gücün ABD olduğunu ortaya koymaktadır.
Ancak Afrin operasyonu konusunda asıl engel çıkaran gücün ABD olmadığı kanaatindeyim. Son açıklamalar sanki asıl mücadele ettiğimiz büyük gücün ABD değil Rusya olduğu izlenimini vermektedir. Türkiye’nin Afrin’e girmeden önce asıl Rusya’yı ikna etmeye çalışan bir görüntüsü vardı. Hakan Fidan ve Hulusi Akar’ın operasyon öncesi Rusya’ya gitmeleri de bu kapsamda değerlendirilebilir.
Rusya ise niye Türkiye’nin Afrin operasyonuna karşı yahut niye Türkiye’yi bölgeye çekmeye çalışıyor.? Sadece Rusya değil ABD’de de aynı şekilde itiraz eder gibi yapıp gerçekte ciddi bir direnç göstermiyor.
Türkiye beka mücadelesi verdiği, içeriyi korumak için güneyinde saldırıları karşılaması gerektiğinin farkında olarak tüm bedelleri ödemeyi göze alarak bu operasyonu başlattı. Dışarıdan gözüktüğü gibi Rusya’yı yanına alarak ABD’ye karşı bir operasyon yapıyor zannedenler fena halde yanılabilirler.
Sanki Türkiye iki büyük güce karşı aynı anda tepki göstererek bu harekata başladı. Birinden birini bölgede Türkiye ‘yi destekleme ve Türkiye’nin yanında durmaya zorluyor.
Rusya bize İdlib’i hedef gösteriyor, buradaki Cihatçıların bölgeden temizlenmesini Türkiye’ye ihale etmek istiyor, ABD ile karşı karşıya gelmemiz için elinden geleni yapmaktan çekinmeyecek bir pozisyonda… Demem o ki bugün Rusya ile çok yakın olduğumuz bir dönemde uçak krizi benzeri bir döneme geçebiliriz .
ABD ise eski Türkiye’yi özlüyor… Hani her istediğini yapan Türkiye’yi… Her şeye rağmen ABD, Türkiye’nin bölgeye askeri müdahalesine karşı beklenen tepkiyi vermedi…
Türkiye direnmek zorunda, direnmek ve karşısındaki büyük güçlere geri adım attırmak zorunda… Bu tüm bölge için varoluş mücadelesi…Bu mücadele hem ABD hem Rusya’ya karşı….Verilen mücadelenin büyüklüğünün ve zorluğunu farkında olmak zorundayız.