31 Mart günü avukat cübbesiyle geldikleri İstanbul Adliyesi'ne sahte avukat kimliğini göstererek aranmadan giren 2 teröristin Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit etmesiyle sonuçlanan olayın ardından tüm adliyelerde güvenlik önlemleri artırıldığı haberlerde bol bol yerini buldu…
Fakat Konya’da yaşananlar olayın hiç de öyle olmadığını gösterdi.. 21 yaşında bir genç kayınpederi ile daha önce aralarında yaşanan kavga ile ilgili duruşma için Konya Adliyesi'ne geliyor… Cüzdanında taşıdığı bıçakla adliye binasının 3. katında bulunan 18. Asliye Ceza Mahkemesi salonu önünde tartıştığı kayınpederini boğazından bıçaklıyor…
Adliye binalarının dışında yaşanan olaylara alıştık…Ama o olaylar onca güvenlik önlemlerinin alınması gereken yerde oluyorsa vatandaş o binaya girip kendini nasıl güvende hissetsin.. Bu olay Adliyelerde güvenlik zaafları devam ettiğinin bir göstergesi…
Daha savcı olayı gündemdeki yerini korurken bu sorumsuzluk nasıl açıklanabilir? Artık adalete ve Emniyete güvenmeyelim mi ne yapalım? Burada açık açık bir güvenlik sorunu var. X-ray cihazından geçmeden ve aranmadan mı adliyeye giriyorlar?
Bu olaylar ne ilk ne de son olacak. Ama bu olaylar adaletin sağlandığı merkezlerde kendi adaletini sağlamaya çalışan kişiler tarafından yapılıyor…
Ve bu insanlar o kadar güvenlik önlemlerine rağmen nasıl içeri girilebiliyorlar… Ben girdiğimde bozuk paradan şarj aletine, fotoğraf makinesinden yüzüğüme kadar arayan güvenlik görevlileri o bıçak oraya girerken ne yapıyorlardı acaba? Fotoğraf makinamı gördüklerinde içeriye bazuka sokmaya çalışıyormuşum gibi hava uyandıranların yapmaya çalıştıklarına bir anlam verememiştim. Hala da veremiyorum. İçeride fotoğraf çekmemi önlemeyi düşünüyorlarsa, cep telefonları o fotoğraf makinasından daha iyi fotoğraf çekiyor. Ona niye izin veriyorlar. Yok makinanın içine atom bombası koyduğumu düşünüyorlarsa o iç organlara kadar gösteren cihazlar bunu göremiyor mu? Ayrıca eğer avukatlar aranmıyorsa, gazetecilere terörist muamelesi yapmanın ne anlamı var… İnsanların savunma hakkı olduğu kadar, haber alma hakkı da var. O zaman Gazeteci kimliği olanlarda aranmasın? Bu sorular ve teklifler uzadıkça uzar ancak tek gerçek var ki yaşanan olaylardan kimsenin ders çıkardığı yok…