Ben bu ay seçim atmosferine gireriz diye düşünüyordum…
Partiler il il gezmeye başlamışken vekiller sahaya inmiş esnaf ziyaretleri yaparken siyaset daha da canlanır diye içimden geçiyordu…
Ama olmuyor…
Sosyal medya için içerik üreten kanalların sokak röportajları sırasında çıkan tartışmalar bile daha heyecanlı…
Peki neden?
Sanırım herkes kazananın belli olduğu bu yarışın artık heyecanlandırmadığı konusunda hemfikir…
Başkanlık sistemi, parlamenter sistemdeki tabana yayılan heyecanı zirvede topladığı için millet olarak tek odak noktamız Cumhurbaşkanı adayları…
Cumhur ittifakının adayı başından beri belli… Ak Parti ve MHP Cumhurbaşkanı adaylarının sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu her fırsatta dile getiriyor.
Millet ittifakı ise sadece dedikodularla gündemde kalıyor…
Kemal Kılıçtaroğlu’nun "ben adayım" demeden; "Ya benimle yürüyün ya önümden çekilin" sonrasında da "Benimle misiniz?" çıkışları gösteriyor ki Kılıçtaroğlu Cumhurbaşkanlığı için aday olacak…
"Seninleyiz" diyenler samimi mi peki?
Gerçekten merak ediyorum bir bilinmezli altı bilinenli masaya bakınca; bu birliktelik Türkiye’yi refaha kavuşturur diye düşünen var mı?
Seçim atmosferine giriyor olsak da daha önümüzde uzun bir süre var.
Mesela Kılıçtaroğlu seçilemez diyerek ittifak içinde ittifak kurup bir aday daha çıkartabilirler…
Ak Parti seçmenini bölelim diyerek eski siyasileri sahaya sürebilirler…
Neler olur tam olarak kestiremeyiz tabi ama emin olun renkli bir seçim atmosferi bizi bekliyor.
…
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan;
“Batı Trakya ve adalara yığılan silahlar bizim için bir mana ifade etmez zira gücümüz bunların çok ötesinde ancak bunun zımnî işgal manasına geldiğini hatırlatırız.” Ve “Amerika’dan, Avrupa’dan gelen takviyeler zannediyor musunuz sizi kurtarır? Kurtarmaz. Yalnızca patinaj yaparsınız, diğer bir işe yaramaz.” Dedi…
Bu açıklamalar gösteriyor ki Yunanistan adım adım sabır sınırını zorluyor…
Batının maşası olmaya bu kadar heveslenmenin manasını anlamakta zorlanıyorum.
Önlerinde Ukrayna gibi bir örnek var halbuki…
Nato’ya alacağız, silah vereceğiz, destek olacağız diyerek Rusya’ya karşı gazladıkları Ukrayna’nın durumu ortada.
Erdoğan’ın, “Ege ve Akdeniz’in ne insan kanıyla ne gözyaşıyla ne de husumetlerle kirletilmesini asla tasvip etmiyoruz. Tüm kalbimizle barış ve huzur istiyoruz.” Sözlerine kulak vermelerini umut edelim…