Konya Valimiz Sayın Aydın Nezih Doğan döneminde Konya için önemli bir vizyon olarak oluşturulmuş Uluslar arası Rumi Çocuk Spor Oyunlarının üçüncüsü bu yıl da yapıldı. Aslında oyunlar dün Kültür Parktaki programla resmen sona erdi ama işte iki gün de gelen misafirlerin şehrimizden ayrılması sürüyor ve bugün de gelen misafirler şehrimizden ayrılacak ve tamamen bu yıl da Rumi Çocuk Spor Oyunları tamamlanmış olacak…
23 farklı ülkeden tam 377 sporcu katıldı bu yılda Rumi Çocuk Spor Oyunlarına… Sizin anlayacağınız mini bir olimpiyat yapıldı ama Konya’mız bu etkinliğin farkına varabildi mi?
Ben varamadığını düşünüyorum, yaklaşık 4 gündür bu yazıyı yazacağım için bütün gazetelerde ve internet haber sitelerinde konuyla ilgili haberlere bakıyorum. Ayrıntı yok, yer almıyor, sadece eğer Sayın Valimiz programlara katılırsa o zaman konuyla ilgili küçük bir haber veriliyor ve geçiliyor.
Benim anlayamadığım en önemli konu ne biliyor musunuz? Yahu bu bizim Konya kalkınmak mı istemiyorum, yerinde saymak, koskocaman 2 milyonluk bir köy halinde mi yaşamak istiyor, nedir üzerindeki bu ölü toprağı, çapımız, kalitemiz mi bu? İşte bunun anlayamıyorum. Bakın köşe yazılarına, bu konu haber değeri, yazı değeri taşımış mı bizim Konya medyası içi? Elbette hayır, taşımamış…
Tarım Fuarı dedik durduk, bizim medya hani, “yaşarken sormadın da öldüm geldin mezarıma” babından küçük bir sorun olunca hem de bağıra bağıra geldi. Yahu bu Tarım Fuarı medya haber yapmayacak, köşe yazmayacak da nasıl marka olacak, aynı şekilde Rumi Çocuk Spor Oyunları medya tarafından görülmeyecek, manşet değeri, köşede yazma değeri taşımayacak da nasıl marka olacak? Nasıl bir süreç yaşıyoruz, nasıl bir akıl tutulması bu anlayamıyorum? Anlayan varsa anlatırsa memnun olurum…
Neyse biz tekrar Rumi Çocuk Spor Oyunlarına geçelim, bu konuda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünü kutluyorum, Rumi Çocuk Spor Oyunlarının programını da zaten sadece orada bulabildim, oyunlardaki bütün finallerin haberleri yer alıyor. Oradaki farkındalık önemli ama işte medya konuyu görmezse bu yeterli olmuyor.
Evet, bu yıl, Atletizm, Bisiklet, Halter, Ritmik Jimnastik, Karate, Satranç ve Tekvando olmak üzere 7 ayrı branşta sporlar gerçekleştirildi. Sonuçları ayrı ayrı vermek elbette mümkün değil ama 3. Uluslararası Rumi Çocuk Spor Oyunları Atletizm müsabakalarında, Bulgaristan, Romanya, Makedonya, Türkiye takımının mücadele ettiği müsabakalarında Türkiye başarılı bir grafik çizmiş.
Bununla birlikte bisiklette de yine başarılı bir grafik çizilmiş, Jimnastikten, Azeri, Ukraynalı ve Romanyalı sporcular öne çıkarken, tekvando ve karatede ise Alman, Azeri, Mısır ve Türk sporcular parlak grafikler çizmişler. Masa Tenisinde ise Türk, Alman, İranlı ve Gürcü sporcular öne çıkmış…
Şimdi gelelim bu konuyla ilgili öneri ve eleştirilerimize: Konya Rumi Çocuk Spor Oyunları oyun olarak mı kalacak? Sayın Valimiz Konya’da kaldığı sürece onun himmetleri ile devam edip, Valimiz gidince oyunlarında yok olduğu bir süreç mi yaşayacağız? Yoksa gerçekten Konya’mız için müthiş bir kazanım mı olacak, her yıl prestijini artıran, dünyada sayılı çocuk ve gençlik spor etkinliklerinden birisi haline mi gelecek?
Uyaralım, bu gidişle bu iş biter, olmaz, çürür, kaybolur, çok cılız, anlamsız, etkisiz bir etkinlik olarak kalır… Rumi Çocuk Spor Oyunlarının kurumsal bir internet sitesi bile yok. Yani kurumsal bir etkinlik değil…
İkincisi ülkemiz, hükümetimiz, Spor Bakanlığımız bu etkinliklere sahip çıkamaz mı? Konya Şeker gibi firmalarımız sporlar için milyon liralar ayırıyor, Rumi Çocuk Oyunları aynı zamanda Gençlik, de eklenerek Konya Şeker gibi sponsorlar bulunarak kurumsallaştırılmalıdır.
Konya Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyeleri Konya’nın tanıtımına milyon liraları aşan bir katkı yapacak Rumi Gençlik ve Çocuk Spor Oyunlarına her yıl bütçe ayırmalıdır?
Açılış ve Kapanış Seremonileri en azından TRT Spor’da canlı verilmelidir. Bu konuda Sayın Ahmet Davutoğlu ile Sayın Mehmet Baykan’dan destek alınmalıdır…
Demiş ya Koca Fatih, “Ya İstanbul beni alacak, ya ben İstanbul’u alacağım”, evet Konya, ya sen bu çağı alacaksın, yönlendireceksin, ya da gençlerini bu çağ alacak içinde yok edecek, sende çay içer televizyonda ve internette kaybolmuş geleceğini ve gençlerini izlersin artık…
Gün bugündür deyip duruyorum da, ben kime diyorum bilmiyorum…