2020 yılı devam ediyor

Ömer Kocabaş

Adı yeni olan yılda kaldığımız yerden devam ediyoruz. Özellikle siyaset dünyasında değişen bir şey yok. Hükümetin üst üste yaptığı icraatlara kılıf bulmakla zorlanan muhalefet cephesi daha sağlam bir yol buldu. Doğrudan sahiplenmek. EYT meselesinin de çözümlenmesiyle birlikte sosyal medyada teşekkürler Kılıçdaroğlu diye yazıp çizmeye başladılar. Aklı başında insanların pek umurunda olmadı. Anlaşılan muhalefet seçim zamanında hükümetin her adımı kendilerinin zorlamasıyla attığını söyleyecek. İki gün sonra yerli otomobili, savunma sanayindeki yerlileşmeyi, keşfedilen doğalgaz ve petrolü de sahiplenirlerse tam olur(!)

2023 yılı maalesef 2020 yılının devamı olmayı sürdürecek. Dünya olarak girdiğimiz son yeni yıl 2020 idi. Son iki yılda 2020’de yaşadığımız sıkıntıları gidermeye çalışsak da başarılı olamadık. Salgın saçmalığının beli kırıldı derken, Rusya’yı Ukrayna’ya saldırttılar. Anlaşılan bu bile küresel güç odaklarını kesmediğinden 2023’de cephe sayısı artabilir diye sözde öngörü de bulunuyorlar. Acı eşiğini geçeli çok oldu. Bu saatten sonra üçüncü dünya savaşı çıksa inananın kimse şaşırmaz…

Bir yandan bu tarz belirsizliklerle uğraşırken diğer yandan ise hayat devam ediyor. Seçim dönemine girdiğimiz bir dönemde hükümet peş peşe adımlar atıyor. Önce asgari ücrette beklentiler karşılandı, ardından EYT meselesi çözüldü. 90’lı yıllarda uygulanan popülist politikaların bedelini ödedik, ödemeye de devam edeceğiz. Gelir vergisi oranları yeniden düzenlenerek özellikle memurların maaşlarında kesinti azaltıldı. Önümüzdeki günlerde memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam da belli olunca bir belirsizlik daha ortadan kalkacak.

Hükümet üretime olan desteğinin lafta kalmadığını göstergesi olarak sanayi de kullanılan elektrikte indirime gitti. Konutlarda kullanılan elektrik ve doğalgaza klasik yeni yıl zammının yapılmaması bile bir adımdır. Yeni keşfedilen doğalgaz rezervini hükümet her sıkıştığında gaz çıkarıyor bayağılında ergen ağzıyla yorumlayanlar Z kuşağına falan seslendiğini zannediyor galiba. Mart ayının sonunda sisteme dahil edilmeye başlanacak yerli gazın etkisini önümüzdeki kış hissetmeye başlarız.

Sosyal medya üzerinden sürekli bir algı operasyonu yapılıyor. Sokak röportajı adı altında sözde vatandaş düşüncelerini dile getiriyor ama nedense konsept hep aynı. Hükümeti eleştiren genç ya da yaşlı, etrafını saran kalabalık tarafından hunharca alkışlanıyor. Biraz olsun hükümeti desteklemeye çalışanın üzerine ise hemen çullanıyorlar. Sözde farklı kişiler tarafından yapılan üç ayrı röportajı peş peşe izleyin ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Sosyal medyadaki verilere gereğinden fazla anlam yüklemek doğru değil. Orada görünenden çok gösterilmek istenenin ön plâna çıkarıldığını bilmek için uzman olmaya gerek yok. Muhalefetin sesinin fazla çıkmasının seçim sonuçlarına bir etkisinin olmayacağını göreceğiz. Zaten ortalama her iki seçmenden biri muhalif. Desteğini yüzde 50’nin üzerine çıkaran kazanacak. Bu röportajları, anketleri yapanlar da işin farkındalar ama ne yapsınlar partilerden aldıkları desteklerle yollarını bulmaya çalışıyorlar devir geçim devri…

Tamam, ekonomik sıkıntı var ama öyle yandık bittik havalarını da aklı başında olanlar yemiyor. 2022 yılı itibariyle kendi evinde oturanların oranı yüzde 65’in üzerinde olduğu ortaya çıktı. Yani ortalama her yüz kişiden sadece 35’i kiracı durumunda. Bunun içine memur olduğu için memleketinde evi olmasına rağmen kirada oturanları, kendi evini kiraya verip başka evde kirada oturanları da eklesek belki yüzde 30’a düşer. İyi kötü başımızı sokacak bir evimiz olsun düşüncesi bir önceki kuşakta daha fazlaydı. İnsanlar kıt kanaat geçinerek ev sahibi oldular. Günümüzde ev sahibi olmak özellikle helâlinden çok zorlaştı. TOKİ projelerinin sürekli güncellenmesi gerekiyor. 250 bin konut hamlesini küçümseyenler, gerçekçi bulmayanlar olmuştu. Bir sıkıntı yaşanmadan projeler ilerliyor, ikinci hamlenin de bu yıl içerisinde yapılması planlanıyor. 250 bin konut demek ortalama bir milyon kişinin hayatını etkiler. Bir o kadar da yeni kiralık ev ortaya çıkar. Halk her şeyin farkında. Özellikle ekonomik olarak biraz olsun nefes alabilirsek ülkemiz kritik bir virajı daha geride bırakabilir.

2023 yılında da hükümetin yapması gereken şey değişmiyor. Bu yılda başrolde yine ekonomi var. Artık yılan hikâyesine dönen hal yasasının çıkması, vatandaşların zincir marketlerinin elinde oyuncak edilmemesi en büyük temennimiz. Son üç yılda da olduğu gibi. Bu temenninin gerçeğe dönüşüp dönüşmemesi seçim sonuçlarının belirleyici noktası olacaktır.