1 Kasım seçimlerini hayırlısıyla tamamladık.
Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralık operasyonlarıyla devam eden süreç, 7 Haziran seçimlerinde sonra yaşanan belirsizlik ve yaşanan olayların ardından 1 Kasımda sandıktan çıkan istikrar Türkiye’ye biraz nefes aldıracak.
Özellikle son beş ayda yaşanan belirsizlik, vatandaşın üzerindeki olumsuz hava yerini sevince ve umuda bıraktı. Seçimden AK Parti yine zaferle ayrıldı ve yüzde 50’ye yakın oyla 4. kez tek başına iktidar oldu.
Bunun birçok sebebi var. Bana göre en önemli sebebi ise muhalefet partileridir. Çünkü onların tek derdi AK Parti. Ne millet, ne vatan ne ekonomi hiçbir şey umurlarında olmadı.
Onca seçim kaybetmelerine rağmen sürekli hatayı dışarda aradılar. Milli iradenin verdiği kararı doğru okuyamayıp yine suçu iktidar partisine attılar.
Bir icraatı projesi olmayanlar yapılan hizmetlere sürekli muhalefetler.
Elbette yanlışlar olabilir.
O zaman sende daha iyi bir iş çıkar ki hem millete hem de devlete bir yararın olsun.
Koltukları boşuna doldurmayın.
Sırf AK Parti’yi iktidardan düşürmek için çalışmalarınızı yaparsanız asıl koltuğun sahibinden de böyle şamarı yersiniz.
AK Parti çok bir şey yapmadı aslında. Sadece milletine kulak verdi. Hiç kimseyle uğraşmadı.
13 yıl iktidardan sonra millet baktı ki bu muhalefetten bir cacık olmaz güvenini yeniden yüzde 49.5'la AK Parti’ye gösterdi.
Hepsi şaşkındı! Paraleli, medyası, dost görünümlü düşmanlar! Bu nasıl oldu? Diye birbirlerine sordular. Bunun sebebi de AK Parti’nin samimiyeti.
AK Parti hiçbir zaman kimseyi dışlamadı. Kendisine oy vermeyenleri beyinsiz yerine koymadı.
Bu kesimden neden oy alamadığını düşündü.
Bu seçimin galibini ise Başbakan Ahmet Davutoğlu seçimin ardından çok güzel açıkladı.
“Bu seçimin galibi 78 milyondur” diyerek artık Türkiye’nin önüne bakması gerektiğinin altını çizdi.
‘Ben onca seçim kaybettim ama suçlu ben değilim bunun suçlusu da AK Parti’ diyen Cumhuriyet Halk Partisi yine yerinde saydı. 0,3’e yükseliş derseniz bir yükseliş oldu.
Sözde halkın partisi ama ne sözlerinden ne de eylemlerinde böyle bir değer yok.
Tek derdiniz Ak Parti olursa, Halkın içinde olup onun değerlerine saygı göstermedikçe yerinizde saymaya devam edersiniz.
Milliyetçi Hareket Partisi’nde ise 7 Haziran sonrasında başladığı ‘hayır’ yaklaşımının etkili olduğu gün gibi aşikar. Ama hala bunun bir hata olduğunu bile düşünmüyorlar. Bu da gösteriyor ki bu günden önümüzdeki seçimin sonucunu bile tahmin etmek mümkündür diye düşünüyorum.
Kusura bakmayın bu millet kimin ne olduğunu sizden daha iyi biliyor.
Ne kadar güçlü muhalefet o kadar güçlü Türkiye demek…
Siz bu yolda devam edip hala kendinize çeki düzen vermezseniz daha çok hezimet yaşarsınız!