Halk oylaması sürecinde en çok konuşulan, en çok magazinleştirilen konuların başında seçilme yaşının 18’e düşürülmesi geliyor.
Mevcut maddeler içinde belki de en az konuşulması gereken madde her ne hikmetse en çok konuşulan madde oluyor. Bazıları iyi niyetle, büyük çoğunluk ise art niyetle bu meseleyi ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor.
Vatandaşa halk oylaması ile ilgili görüşlerini sorduğumuzda gelen ilk tepkilerden bir tanesi de 18 yaşındaki bir gençten milletvekili olup olamayacağı oluyor.
Yeni Haber olarak referandum söyleşileri adı altında Konya’da siyasetin önde gelen isimleriyle seçim sürecini değerlendiriyoruz. Bu çerçevede AK Parti Konya İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Said Çelik, Meram İlçe Gençlik Kolları Başkanı İsmail Özdemir ve Selçuklu İlçe Gençlik Kolları Başkanı Rafet Baştürk ile de bir araya gelip özellikle de seçim yaşının 18’e indirilmesi hakkında istişarelerde bulunduk. Çünkü bu konuyla ilgili olarak direkt muhatap kendileriydi.
Bu konuda belki de en çarpıcı sözü AK Parti Selçuklu Gençlik Kolları Başkanı Rafet Baştük söyledi.
Hepinizin malumu anayasa değişikliği genel kurul sürecinde TBMM’de istenmeyen olaylar yaşanmıştı.
Meclis kürsüsünü işgal edeni mi ararsınız, yoksa kavga edeni mi?
Hatta bir başka vekilin bacağını ısıranı bile gördük…
Rafet Başkan da tam da bu noktada Meclis kürsüsünü işgal edenden, başka bir vekilin bacağını ısırandan milletvekili oluyor da 18 yaşında aklı başında pırıl pırıl bir gencimizden neden olmasın dedi.
Son derece doğru bir tespit…
Şöyle etraflıca bir düşündüğünüzde size de mantıklı gelmiyor mu?
Bir de sanki seçilme yaşının 18’e düşürülmesiyle birlikte TBMM’nin tamamının 18 yaşında olacağı zannediliyor galiba.
Bu sadece bir alt sınır…
18 yaştan başlayarak her yaştan Milletvekili olabilir demek bu…
Son zamanlarda genel olarak popüler kültürün de etkisiyle gençlerimizin kendi kültürlerinden uzaklaştığı, bencilleştiği ve sorumsuzlaştığı bir gerçek. Ancak 15 Temmuz’da da gördük ki gençlerimiz söz konusu vatan olduğunda, kendilerine ihtiyaç duyulduğunda ellerini taşın altına koyup vatanlarını sonuna kadar savunabileceklerini kanıtladılar.
Siyasette elbette ki tecrübe çok önemlidir ancak 50-60 yaşlarındaki birinin dünya görüşü ile gençlerinki aynı olmayacağından, gençlerin de TBMM’de temsil edilerek yaşıtlarının istek ve beklentilerinin de dile getirilmesi bir zorunluluktur.
Ayrıca gençler girdikleri her yere bir heyecan ve dinamizm getiriler. TBMM’de yeni bir sinerji kazansa fena mı olur? Üstelik her fırsatta genç bir ülke olmakla övünürken…
Gençlerden bu kadar çok korkmayalım.
Seçilme yaşı 18’e düştü diye meclisin hepsinin 18 yaşında olmayacak.
Ecdadımızın çok genç yaşlarda büyük başarılara imza attığını unutmayalım.
Biz de gençlerimize güvenelim ve arkalarında duralım. Çünkü onlar geleceğimiz…
Ne demiş atalarımız, “Akıl yaşta değil, baştadır”…