15 Temmuz’a Tiyatro Diyenler…

Büşra Aksakbağı Ay

15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. yıl dönümündeyiz.

251 şehit ve binlerce yaralı…

Hiç abartısız ve zerre hamaset yapmadan söylüyorum ki Türkiye o gün destan yazmıştır.

Çünkü o gün sağcısı, solcusu herkes devletine sahip çıkmak için sokaktaydı ve canını siper etti.

Tüm dünyaya; içeride birbirimizi yesek bile vatan söz konusu olduğunda nasıl birlik olacağımızı izlettik.

Ömrüm boyunca bu birlikteliği, bu candan geçmişliği unutamayacağım.

*

Bombalardan, silahlardan, tanklardan kaçmak şöyle dursun tankın, bombaların, silahların üzerine koşan halk yazdı bu destanı.

Ankara ve İstanbul’da olmadığına şükretmek şöyle dursun keşke bizde orada olsaydık da bizde canımızı siper etseydik diyenler yazdı bu destanı.

Şehit olamadığına üzülenler, en yakınını, canını, ciğerini şehit verip “vatan sağ olsun” diyenler yazdı bu destanı.

Oğluna, vatan için öl emrini veren komutana sarılan babalar yazdılar bu destanı.

Allah hepsinden razı olsun.

*

Bu şanlı destanın 3. Yıl dönümündeyiz.

Ama üzülerek ve afallamış şekilde hala tiyatro diyenleri görüyorum.

Etmeyin, eylemeyin. Elinizi vicdanınıza koyun, azıcık da kafanızı çalıştırın.

Yıllardır ordunun içinde yer almış ve statü olarak yüksek mevkilere gelmiş yüzlerce rütbeli asker sadece Erdoğan Başkan olabilsin diye hem polisi hem vatandaşları öldürecek, kendilerini vatan haini ilan ettirecek, hapse girdirecek, öldürtecek bir oyuna gönüllü olacaklar öyle mi? Üstelik sadece kendilerini değil çocuklarını, ailelerini de yakacaklar öyle mi?

Hadi buna olabilir dediniz.

Ya günler öncesinden Amerika’nın bağrına bastığı alaylı FETÖ’cülerin “yatakta basacaklar, şafakta asacaklar” diyerek bangır bangır darbenin gelişini haber vermelerini ne ile açıklıyorsunuz?

Sadece tesadüf mü?

Aklınız alıyor mu gerçekten?

O kanlı gecede Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mustafa Varank’ın abisi İlhan Varank, Ak Parti’nin reklam danışmanı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok öldürüldü. Tiyatroda tiyatrocu gerçekten ölmez.

*

O gece yaşananlar zayıf bir darbe girişimi idi hatta bir umut muhalifleri de peşimize takarız mottosu ile girişilmiş başarısız bir darbe idi. Ağustos’ta yüksek askeri şurada ifşa olup devlet tarafından gerektiği şekilde cezalandırılacak olan FETÖ’cülerin son kurşunuydu. 

Bir pilot kalemin mürekkebinin bitmesi kalem olduğu gerçeğini değiştirmez. O bir kalemdir ama yazı yazılamayan bir kalemdir. Yazmıyor diye kaleme silgi diyemezsiniz. Tıpkı o gece yaşananlar gibi.. O da bir darbedir ama başarısız bir darbedir. Ve başarısız olması onu bir tiyatro yapmaz.

“Demokrasi bizim için amaç değil araçtır” diyerek temelleri atılan bir zihniyetin sonucudur 15 Temmuz.

Bu yüzden iktidarı sevmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz, darbeye giden süreç ve sonrasında yaşanan yanlışları dile getirebilirsiniz.

Fakat o gece yaşananlara tiyatro demeden önce darbeyi engellemek için 30 kurşun yiyen Ömer Halisdemir’i ve tankların önüne yatan Ömer Halisdemir’leri düşünün ve elinizi vicdanınıza koyun.