*Arnavutluk'tan Türkiye'ye iade edilmesi sonrası tutuklanan kripto para borsası Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer hakkında yeni iddianame hazırlandı. Özer'in 3 ayrı suçtan önce 11 bin 196 yıl 10 ay 15 gün hapis kararı sonrasında ise güncellenerek 11 bin 462 yıla kadar hapis cezası istendi. Ortalama bir ömür olarak hesaplanırsa 143 kez doğup ölmesi gerekecek. Matematik yetmemiş biyoloji de işin içine girmiş. Mahkeme, ayrıca sanıklar Faruk Fatih Özer, Güven Özer ve Serap Özer'e toplam 26 milyar 615 milyon 25 bin lira (888milyon$) adli para cezası vermiş, para cezalarının bir kısmının 24 ay taksitle ödenmesine hükmetmişti. Nasıl bir durum bu, gündem ekonomik olarak ne kadar vahim. Sadece ekonomi mi değil önce ekonomi sonra gelişim. Zengin olmaktan sonrası esas işlevsel olan kalkınmadır.
**Thodex borsası olayı büyük kayıplara yol açınca, devlet yetkilileri de hızla devreye girdi. 2022’de fiyatların düşmesi ve ilginin nispeten azalması, devlete bu anlamda zaman kazandırdı. Maliye Bakanı Şimşek’in de geçtiğimiz günlerde söylediği gibi, en sonunda kripto para regülasyonları için zaman geldi. İstanbul’da SPK, Merkez Bankası, BDDK ve MASAK yetkililerinin yanı sıra kripto ve finans sektörünün önemli birçok isminin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda ciddi sayıda banka yöneticisi de bulundu. Birçok banka, ilgili departmanlarının müdürlerini bu toplantıya göndermekten çekinmedi. Kripto para borsalarını temsilen de birçok yönetici katılım sağladı. Banka yöneticilerinin, borsa yöneticilerinden sayıca çok daha fazla olması da dikkat çekti. Toplantıda ayrıca bankaların neredeyse hepsinin, bir dijital/kripto departmanı açtığı da öğrenildi. Devletin, kripto para alım ve satımlarını bankalara devretme niyeti olduğu da ifade edildi. Toplantıdan gelen bilgiler, düzenleyicilerin vergi konusunda acelesi olmadığını, hatta bu başlığı birinci öncelik olarak bile görmediğini gösteriyor. Bu konuda kripto para yatırımcıları en azından şu dönemde rahat olabilirler. Vergi konusunda kullanıcılara fazla yüklenmeyen düzenleyiciler, diğer konularda ise oldukça katı olmaya hazırlanıyorlar. Örnek olarak yapılacak olan kripto para transferleri, bankalardaki EFT’ler gibi olacak. Transferi yapan kişi ad,soyad ve kimlik numarasını ilgili bölüme girmek zorunda kalacak. KYC süreçleri bankalardaki gibi olacak. Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen borsalar, burada ofis açmak zorunda kalacak. Ancak ofis açmak da yeterli olmayacak ve şirketin SPK lisansı alması gerekecek. Sürece SPK gibi TÜBİTAK da dahil edilecek. Token’lar ve blok zincirleri TÜBİTAK tarafından kontrol edilecek. Ancak katılımcılar buradaki kontrol mekanizmasının da, istenildiği gibi işe yarayamayabileceğini belirttiler. Regülatör tarafı ise bu denetimi bir kez daha düşünüp, daha basitleştirmeye çalışacak. Devlet tarafı ayrıca, tahta kontrolünün yapılamayacağını da, anlatılan detaylar sonucunda farkına vardı. Kullanıclar, küresel borsalarda ise işlemler yapmaya devam edebilecekler ancak KYC bilgileri detaylı şekilde bildirilecek ve transferler yine bu şekilde yapılacak. Vergi gibi çok tartışılan ve hatta merak edilen konulardan biri de merkeziyetsiz finans ile ilgiliydi. İşte devlet tarafı, bu alana da müdahale etmeme kararı aldı. Token’lar kullanıcının isteği doğrultusunda DeFi cüzdanlarında rahatlıkla saklanabilecek ve buralardan transferler gerçekleştirilebilecek. Kaldıraç tamamen yasaklanıyor, Bitcoin ATM’leri kalkıyor.
Sadece Türkiye’de değil, dünyada da büyük tartışma konusu olan kaldıraçlı işlemler hakkında ise regülatörler taviz vermeyecek. Kaldıraç tamamen yasaklanacak. Kaldıraçlı işlemlerin yanı sıra Bitcoin ATM’leri de bulundukları yerlerden kaldırılacaklar. ATM’lerin kaldırılma sebebi ise belli bir statü ve konuma dâhil edilememeleri… Yetkililer ise toplantıda net ifadeler kullandılar ve ana amaçlarının kripto paraların ülkede yasaklanması değil, sadece kontrol ve denetim altına alınması olduğunu belirttiler. Bir yetkili, “Biz yasaklamak istemiyoruz. Olağan akışı değiştirecek hamleler de yapmak istemiyoruz ama her hareketi de görmek istiyoruz. Önemli olan kayıtsız paraların transferinin engellenmesi… FATF’deki gelişmeler açısından da bu çok önemli” yorumunu yaptı. Kripto para piyasasının yasal bir zemin üzerine oturtulması konusunda önemli adımlar atılıyor. Geçtiğimiz hafta bu konuda hem kamu sektörü hem de özel sektör temsilcilerinin katılımıyla bir zirve gerçekleştirildi. Ardından, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) kripto paralar önemli bir gündem maddesi olarak ele alındı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kripto varlık ekosistemini düzenlemek amacıyla yapılan mevzuat çalışmalarında gelinen aşama değerlendirilmiştir. Taslak yasa teklifinin içerisinde yer alacak hususlar değerlendirilerek düzenlemenin önümüzdeki günlerde yasalaşması ile ülkemizin gri listeden çıkması için gerekli koşullardan biri yerine getirilmiş olacaktır.
***Petrol zengini ülkeler gayet modern eğitim kurumları yaptıkları halde, yazılımı Batı’dan ithal etmek zorunda kalıyorlar. Eğitimde, sanayi ve ticarette, tıpta eğitilmiş insan gücü en değerli varlıktır. İlerlemiş ülkelere baktığımızda, iyi eğitilmiş insan gücüne sahip olduklarını görüyoruz. Amerika’nın bu hale gelmesinin bir sebebi de dünyadaki ülkelerden eğitimli ve girişimci insanların oraya akın etmesidir. Alman Lisesi’nden geçen yıl mezun olan 124 öğrenciden 122’si, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitiren 166 gençten 133’ü, Avusturya Lisesi’nin 75 mezunundan 74’ü üniversite tercihini yurtdışından yana kullandı. Robert Kolej mezunlarının %62’si, Galatasaray mezunlarının %35’i yurtdışına gitti. Galatasaray’da bu oran 2020’de %3.3’tü. Galatasaray Lisesi Müdürü Prof. Dabak “Daha iyi eğitim alacaklarını düşünüyorlar, özgürlük arzusu da etkili oluyor” dedi.
****Sonuç olarak, Bugün İbni Sina adına hastanelerimiz var ama modern bilimin neresindeyiz? Atıf indeksine giren akademik yayınlarda 2011’den beri İran’ın gerisindeyiz. Türkiye, özellikle 2000-2006 arasında, öncü ülkelere göre daha hızlı bir büyüme kaydetmiş ve aradaki farkı bir miktar kapatmıştır. Ancak, 2006 yılından sonra referans noktası olarak belirlediğimiz öncü ülkelerdeki artış hızı değişmezken, Türkiye’de durgunlaşma başlamıştır. 12.000 Akademisyen Türkiye'yi terk etti. Unutamam ki, bilgi ve iletişim teknolojileri ürünleri ihracatında Vietnam bizi geçti. Bilim ve hukuk, olmazsa olmaz. Matematik ne büyük ilimsin sen.