Dedemin cenazesinin ardından kaleme aldığım yazı da Üçler Mezarlığına acil çözüm gerek diye seslenmiştim. Meğer yetkililerimiz sesimize kulak verip aralık ayında mezarlıkla ilgili bir çözüm bulmuşlar. Yeni yapılacak kamulaştırmayla mezarlığı genişletmek, eski mezarları düzenlemek gibi alternatifler varken en kolay çözümü bulup “Yassah hemşehrim” deme yolunu seçmişler. Mezarlık 1 nisandan sonra yeni define kapatılacakmış. Bize düşen elimizi çabuk tutmak olmalı(!) Mezarlık konusunda yetkisi bulunan Uğur İbrahim Başkan ve Karatay Belediyesi Başkanı Hasan Kılca acil bir araya gelip bir çözüm bulmaları gerekiyor. Eminim şehrimize önemli hizmetleri bulunan iki değerli başkanımız gelecekte Üçler Mezarlığı gibi yüzlerce yıllık bir tarihe sahip olan mezarlığı define kapatan başkanlar olarak anılmak istemezler…
24 Kasım’da “Üçler Mezarlığına Acil Çözüm Gerek” diye bir yazı kaleme almıştım. Mezarlığın başına gelecekleri sezmişim ki yaklaşık iki hafta sonra Büyükşehir Belediye Meclisi mezarlığa yeni defini yasaklayan bir karar almış. Önce bir özet geçelim. “Üçler Mezarlığı’nın tarihinden, bu şehir için ne anlama geldiğinden bahsetmeme gerek yok. Mezarlığının bu hale geleceğini görmek için kâhin olmaya gerek yoktu. Mezarlık ve çevresinde özellikle Mevlana müzesine bakan kısmında ilk kentsel dönüşüm başlayalı neredeyse 20 yıl olacak. O kadar çok yanlış plan, proje yapıldı ki. Öncelikle mezarlığın dibine uluslararası bir otelinin butik zinciri konduruldu, sanki koca Konya’da başka yer kalmamış gibi. Şimdi o otelde kalanlar mezarlık manzarası eşliğinde içkilerini yudumluyorlar(!)
Ardından mezarlığın hemen dibine yapılan, Şehitlik, eğitim merkezi, Panorama Müzesi ile mezarlığın o yöne doğru genişlemesi engellendi. Bu saydığım şeyler Konyamız için elbette faydalı lakin neden mezarlığın karşısına değil de hemen yanına yapıldı anlamak mümkün değil. Çünkü Mevlana müzesinden kültür merkezine doğru gelindiğinde o cephe halen boş duruyor. Uyduruk bir otopark yapıldı, son gördüğümde o da kapatılmış.
Yakın zamanda bahsettiğim otelin yanına yine Adliyenin orada ya da Konya’nın başka hiçbir yerinde yer kalmamış gibi baroya sosyal tesis yapıldı. Yanında yatanların hiç değeri yok anlaşılan. Bugüne kadar yapılanlardan elbette şimdiki Büyükşehir yönetimini sorumlu tutamayız ama Uğur İbrahim Başkan ve ekibi bir adım atmazsa Üçler Mezarlığı elimizden kayıp gidecek. Yer kalmadı, yeni definlere izin yok kolaycılığıyla mezarlığın kapısına kilit vurulacak. Peki, ne yapılmalı? Öncelikle acil olarak bir defin kriteri getirilmeli. Mezarlığın bir bölümü koronadan vefat edenlere ayrılmış. Madem bu hastalıktan vefat edenler ailelerinin yanına defnedilemiyor pekâlâ başka bir mezarlığa da defnedilebilirler.
Aynı şekilde çok sayıda Suriyeli sığınmacılarımızın da mezarı var, bir bölümde onlara ayrılmış. Onlar da farklı mezarlıklara defnedilebilir. Mezarlıklar ailelerin bir arada bulunduğu mekânlardır. Dedem şimdi annesine, abisine ve diğer akrabalarına komşu oldu. Böyle giderse biz dedeme komşu olamayacağız. Konya son 30 yıllık süreçte çok fazla göç aldı. Defnedilirken insanlara bu mezarlıkta birinci dereceden bir yakının mezarının olup olmadığı bir kriter olarak sorulup, ona göre farklı bir mezarlığa yönlendirme yapılabilir. Bir diğer önerim de mezarlığın saman pazarı tarafında yolun karşısında yapılacak kamulaştırmayla mezarlığa yeni bir bölüm kazandırılabilir. Orada yıllardır nedendir yıkılamadığını anlamadığımız kahvehane başta olmak üzere eski evler yıkılarak epey bir alan kazandırılabilir.
Söz şimdi Büyükşehir Belediyesi yetkililerinde, geçmişe yapabilecekleri bir şey yok ama mezarlığın geleceğini kurtarmak ellerinde…” demiştik lakin istenilen adım bir türlü atılmadı korktuğumuz başımıza geldi yasaklama kolaycılığı seçildi.
Uğur İbrahim ve Hasan Kılca Başkanlar bir an önce geri adım atıp kamulaştırma başta olmak üzere mezarlığı düzenleyip genişletme seçeneklerini değerlendirmeliler. Kaç yüzyıllık tarihi olan bir mezarlıktan bu kadar kolay vazgeçemeyiz. Saman Pazarı, Topraklık civarında yapılacak yeni kamulaştırmalar ve düzenli defin projesiyle mezarlığa en az 50 yıl kazandırılabilir. Bu tarihi sorumluluk iki başkanın omuzlarında, nasıl bir adım atacaklar merakla bekliyoruz.
Derdimiz Konya, çok şey istemiyoruz. Dedemizin nenemizin, Allah geçinden versin vakti saati geldiğinde anne-babamızın yanında, Mevlana Hazretlerine komşu olmak istiyoruz. 1 nisana yetişebilir miyiz elbette Allah bilir…