Şenol Metin: Nitelik artarsa işsizlik azalır
Yükseköğretim Kurulu'nun açıkladığı YKS yerleştirme sonuçlarına göre üniversitelerde kontenjanlar doldu. Geçtiğimiz yıl 164 bin civarında kontenjan boş kalırken bu yıl sayı 13 bine düştü. Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, eğitim-öğretim programların niteliğinin arttırılması gerektiğinin altını çizerek aksi takdirde diplomalı işsizlerin çoğalacağını vurguladı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar’ın yaptığı açıklamaya göre 2022-Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçlarına göre, KKTC üniversiteleri hariç yükseköğretim kurumları kontenjanlarının yüzde 99 oranında doldu. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Şenol Metin, “Mesleklere dair analiz yapacak olursak önümüzdeki 10 yıldaki icra edilecek mesleklerle bugün icra edilecek meslekler arasında ciddi farklılıklar olacak. Özellikle yazılıma dair alanda ve büyük veriye dayalı alanda büyük gelişmeler olacak. Buna hazır olmamız lazım” dedi.
‘İLK KEZ ÖN LİSANS DOLULUK ORANLARI LİSANSI GEÇTİ’
Bu yıl üniversite tercih sonuçlarında büyük değişikliklerin olduğunu vurgulayan Başkan Şenol Metin, “Bu yıl Tercih sonuçları açıklanmadan önce taban puan uygulamasının kaldırılmasıyla doluluk oranını yüzde 96’ları bulacağını söylemiştik. Sonuçların açıklanmasıyla birlikte doluluk oranının yüzde 99’ları bulduğunu gördük. Yalnızca mühendislik gibi sıralama barajı olan programların haricinde boş kontenjan kalmadı gibi gözüküyor. İlk kez ön lisans programlarının doluluk oranları lisans programlarını geçti. Geçtiğimiz yıllarda ön lisans programlarında boş kontenjan çok fazla kalırdı. Bu yıl doluluk oranı olarak ön lisans programı daha yüksek seviyelerde. Bunun arka planında taban puan uygulamasının kaldırılması vardı. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Türkiye genelinde geçen yıl 170 bine yakın boş kontenjanımız vardı, bu yıl boş kontenjan miktarı 13 bine düştü. Ek yerleştirmede onların da dolabileceğini düşündüğümüzde bu öğrencilerimizin barınma sorunuyla ilgili devletimizin ek tedbirler alması gerekiyor, almaya da başladı.” ifadelerini kullandı.
‘BARINMA SORUNU ORTAYA ÇIKABİLİR’
Konya’nın ilçelerindeki doluluk oranının geçen sene yüzde 60’lar seviyesindeyken şimdi yüzde 100’ler seviyesinde olduğunu belirten Metin, sözlerine şöyle devam etti: “Dolayısıyla bu yüzde 40’lık çerçevede öğrenci gelecek ve onları yurtlarımızda barındırmamız gerekecek. Bunı bir problem olarak değil, yönetilmesi gereken bir süreç olarak görmeliyiz. Konya yurt kapasitesi bakımından Türkiye’deki en iyi üniversite şehirlerinden birisiyiz. Ancak yine de okulların açıldığı ilk 1 ayı iyi yönetebilmemiz gerekiyor. Selçuk Üniversitesi’nde ise 19 Eylül itibarıyla eğitim-öğretim başlayacak. Bu süreci iyi yönetebilmek için bütün sivil toplum kuruluşlarımızın, Kredi Yurtlar Kurumumuzun, üniversitelerimizin birlikte çalışması lazım. Üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileriyle ilgili olarak ilk iki ay için online/hibrit eğitim düşünülebilir. İlk bir ayda yeni gelen öğrencilerimize 1. Sınıflara pozitif ayrım yapmamız gerekecek.”
‘EĞİTİMLE İŞ GÜCÜ PİYASASINDAKİ DENGEYİ ÇOK İYİ KURMALIYIZ’
Eğitim- öğretim programlarının nitelikli hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Metin, “Okullarımızda eğitim- öğretim devam ediyordu. Yani 40 kontenjanımıza geçen yıl 25 öğrencimiz geliyordu ama hocamız o sınıfa derse giriyordu. Şimdi 15 öğrencimiz daha geldi. Bunun eğitim kalitesine doğrudan bir etkisi yok ancak şöyle bir sorumuz var: Eğer eğitim programlarımızı nitelikli hale getiremezsek 25 işsizimizin yanında bir 15 işsiz daha katmış oluruz. O nedenle yapmamız gereken şey: öğretim programları ile iş gücü piyasası arasındaki hem sayısal hem de nitelik dengesini kurmamız gerekiyor. Aksi takdirde iki yıllık sürecinden sonra diplomalı işsiz yetiştirmiş oluruz. Burada da görev üniversitelere düşüyor. İlk üç tercihine yerleşen öğrenci sayımız geçmiş yıllara göre biraz daha arttı. Yüzde 45’ler seviyesine yükseldi. Bu öğrencilerimizin rasyonel karar verme kapasitesinin artışı yanında tercih sistemiyle de alakalı bir konudur. Bu arttı ve öğrencilerimiz istedikleri bölümde okuma şansını elde ettiler. Mühendisliklerdeki taban puan uygulaması nedeniyle orada bir boş kontenjanımız kaldı ama mühendislik eğitimi kalitesini düşürmeme adına o sıralamalarla oynamamak lazım. Bu doğru bir yaklaşımdır. Buna hukuk, mühendislik ve eğitim için de devam etmemiz gerekiyor” diye aktardı.
‘KONYA’YA GEÇEN YILA EK OLARAK 5 BİNE YAKIN ÖĞRENCİ GELECEK’
Bu yıl Konya’ya 5 bine yakın öğrencinin geleceğinin bilgisini veren Metin, “Konya takdire şayan bir şekilde yurt kapasitelerini arttırmaya çalışıyor. Bu da sürecin yönetilmesinde büyük bir avantaj sağlayacak ama yeterli olmayacak. Çünkü 160 bine yakın yeni öğrenci demek Konya’ya da 5 bine yakın yeni öğrenci demektir. Bunu yönetebilmemiz gerekiyor. Bu öğrencileri mağdur ettiğimiz takdirde bunun maliyeti yüksek olacaktır. O nedenle öğrencileri mağdur etmeyeceğiz. Konya bir üniversite şehri, merhametiyle kendisini ortaya koymuş bir şehirdir. Suriyelilere, Sudanlılara, Somalilere, Afganlara ev sahipliği yapıyoruz. Bu öğrencilere kendi evladımız olarak sahip çıkalım. Ev sahiplerimizden istediğimiz öğrencilerimizi düşünelim, yüksek kira istemeyelim, Konya bir üniversite şehridir, ensar şehirdir imajına zarar vermeyelim. Konya’ya gelecek gençlerimizden bir isteğimiz de: Konya bir sivil toplum şehridir. Mutlaka en az iki STK’da gönüllü olarak çalışarak kendi kişisel gelişimlerine katkıda bulunsunlar” diyerek sözlerini tamamladı.
• SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ