SEÇMEN İRADESİ
Ünlü tarihçimiz Ziya Nur Aksun’nun, Osmanlı Tarihi eserindeki ön sözünde geçen ifadeleri paylaşmak istiyorum.
“Her milletin geçmişi, bugünü ve geleceği tarihin sonsuz zincirinde birbirine bağlıdır. Biz de bugünümüzü ciddi şekilde tahlil etmek istiyorsak, dünümüzü iyi bilmeliyiz. Yarınlarımız hakkında tahminde bulunabilmemiz de, ancak bugünümüzü idrak etmemizle mümkündür.”
Tarihçimizin bu güzel ifadelerini okuduktan sonra sonra, 7 Haziran seçimlerine nasıl bir değerlendirme yapılabilir diye –Her vatandaş gibi – düşünmeye başladım.
Ülkemizin bugünkü durumunu iyi okuyabilmenin, sağlıklı ve hakkaniyetli bir sonuca ulaşabilmenin yolu, son 12 yılın nasıl geçtiğini ortaya koymak, şu anda nerede durduğumuza bakmak gerekir.
7 Haziran seçim akşamından beri, sandıklar açılmaya başlandığı anda, televizyonlarda, sonrasında gazetelerde, seçim ve seçmenlerle alakalı yorumlar bombardumanı başladı.
Bu durum, meclisin açılıp milletvekillerinin göreve başlaması, yeni hükümetin kurulmasına kadar devam edeceği muhakkak.
Hükümet kurma başarısı gösterilmesi sonrasında da bu tür yorum ve akıl yürütmeler, değişik bir konu ve mantık çerçevesinde devam edeceğini söylemek, kehanet (geleceği okuma) olmasa gerek.
Sade bir vatanadaş, bir seçmen, Rey iradesini ortaya koymak üzere oy kullanma görevini yerine getirmiş bir fert olarak, benimde birşeyler söyleme hakkına sahip olduğumu düşünerek, paylaşımda bulunmak istiyorum.
Seçim öncesi seçmenin hür iradesini etkileyici nekadar çalışmalar yapıldı ise, seçim sonuçlarının manipule edilmesi çalışmaları aynen devam ettirilmektedir.
Dün, seçmeni yönlendirmek, istenilen sonuca doğru ulaştırmak için yapılanların mantığında ne var ise, seçim sonucunda milletin vekillerini de aynı sonuca götürebilmenin çabalarını görüyoruz.
“Halkın hür iradesi !!!” diyeceksin, diline pelesenk edeceksin, sonrasında da halkın hür iradesini, nasıl baskı altına alınabilirliği üzerinde çalışmaları her türlü akıl yürütme metotları ile yapacaksın.
“Halkın hür iradesine saygılıyız !!!” diyeceksin, halk adına yetkilendirilmiş vekillererin hür iradelerini görmemezlikten gelerek, irade beyanlarında bulunacaksın.
“Halk şu mesajı verdi !!!” niyet okuma saçmalığına sarılarak, ortaya sürmeye çalıştığın EGOnu tatmin etmek için her türlü fikir cambazlığına soyunacaksın.
Her oy kullanan vatandaşın, oy kullanma hücrelerini gözlem altına almış edası ile, etnisiteye uygun oy kullanma tahlilleri yaparak, “Demokrasinin köküne kibrit suyu dökmek” değirmenine canhiraş su taşıyacaksın.
Ayrılık çeşmesi suyunu, birlik beraberlik çeşmesi suyuna tercih ettirmenin yollarını empoze etme yarışında en önde olma gayreti ile, kardeşliğimizi tehlikeli yollara sürükleyeceksin.
Her dönemde,- hatta bu seçim refesinde bile- seçim barajının adaletli olmadığından yakınacaksın, ama bu seçim sonuçlarını istediğin paralelde bir etkisini gördüğün için adalet saplantısına ara vereceksin.
Söylenecek çok şey bulmak mümkün. Düşünmeye başlangıç olsun diye bir kısmına dokunmaya çalıştım.
Madem herkes birşeyler söyleme yarışında. Öyleyse benim de bu kervana katılmamda bir sakınca olmadığı düşüncesi ile şunları ifade etmeme müsaade edin.
İkdidar partisi AKP, bu seçimde yaptığı siyasi çalışmalarının muhatapları –halkın haricinde- siyasi muhataplarının salvoları, baskı kurmaya, algı oluşturmaya çalışan basın, dış güçlerin güdümündeki yerli ve yabancı miraklar göz önüne alındığında, -yedi düvele karşı – yapılan bir mücadele gibi olduğunu yakinen yaşayarak gördük.
Bütün siyasi partiler, bizim adımıza – lütfen- niyet okuma çalışmaları yapmasınlar.
Seçim sonuçlarını doğru okuyabilme çabasında olsunlar. Becerilemiyorsa, doğrudan seçmenine ulaşarak, kaynağından öğrensinler.
AKP bu seçimde, - reel - taban seçmen oranı ve sayısına kavuştuğunu düşünüyorum. Kendini geliştirebilmesi, büyümesi ve gerçeklerle yüzleşmesinin yolu, kendisine ulaşmada zorluk çeken halka ulaşmak ve onların nabzını tutmaktır.
Bütün siyasi görüş ayrıklarının ülkemizin zenginlik kaynağı olduğuna, ülke ve millet yararına sunulması gereken değerler olduğuna, siyasi partilerin vazgeçilemez birliktelikler olduğuna inana birisi olarak, yarınlarımızın aydınlık olması için, “Seçmen İradesini” göz önüne alarak, bütün siyasi partileri sorumluluk alacaklarını ümit ediyorum.