Şap tehdidi sürüyor!
Türkiye, ülkemizde ilk gez görülen SAT-2 Serotipiyle alarma geçti. Şap virüsü nedeniyle hayvan pazarları kapatıldı. Virüs hakkında bilgilere yer veren Başkan Mesut Koçak, “Türkiye’de 8 işletmede rastlandı. Konya’da şu an için SAT-2 Serotipine rastlanan bir işletme yok.” dedi.
Türkiye’de ilk kez rastlanan şap virüsü nedeniyle ülke genelinde hayvan hareketleri durulmuş olup Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafında ikinci bir karara kadar ülke genelinde tüm hayvan pazarları kapatıldı. Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Mesut Koçak, şap virüsü hakkında açıklamalarda bulundu. Mesut Koçak, “Irak’ta şap hastalığıyla ilgili gelişmelerin ortaya çıkması üzerine şap hastalığıyla mücadele komisyonu koordinasyonunda numune gönderme ve test etme protokolü çerçevesinde inceleme üzerine farklı mahallelerden numuneler gönderildi. Enstitümüze gönderilen numunelerimizle de daha önce ülkemizde hiç rastlanmayan SAT-2 Serotipinin olduğu tespit edildi.” İfadelerine yer verdi.
ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
Şap hastalığı hakkında bilgi veren Koçak, “Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında yüzde yüze kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle hastalık hem ekonomik, hem siyasi hem de ticari yönlerden büyük önem taşımaktadır. Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirüs alt grubunda yer alan şap virüsüdür. Virüsün 7 ayrı serotipi vardır. Bunlar O, A, C, SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1’dir. O serotipinin 2, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT-1 serotipinin 1, SAT-2 serotipinin 3, SAT-3 serotipinin 4, ASIA 1serotipinin ise 1 at tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir. Aynı zamanda virüs fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Ayrıyeten çevre şartlarına oldukça dayanıklıdır. Örneğin yapağıda 24 gün, sığır derisinde 4 hafta, samanda 15 hafta, kepekte 20 hafta, toprakta 4 hafta, kuru ot ve danede 5 ay süreyle bulaşma yeteneğini koruyabilmektedir.” diye aktardı.
‘BULAŞICILIĞI ÇOK HIZLI’
Hastalığın ölümle sonuçlanmasının nadir olduğunu ama hızlı bir şekilde yayıldığını vurgulayan Koçak, “Hastalığın en belirgin yayılma yolu havada bulunan virüsün solunum sistemi ile alınmasıyla olmaktadır. Bununla beraber hastalık bulaşık ürünleri, bulaşık araç ve aletler, insan, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgar, nakil araçlarıyla da bulaşabilmektedir. Bize gelen sıkça sorunlardan bir tanesi insanlara bulaşıp, bulaşmama konusudur. İnsanlar da ise enfekte hayvanlar ile temas veya enfekte et ve süt ürünleri ile enfeksiyonu nadiren aldıkları bildirilmektedir. Ama bugüne kadar ne bize ne de erişimimize böyle bir bilgi gelmedi. Zaten şap hastalığının ölüm oranı düşük olmakla birlikte daha çok verim kaybına neden oluyor. Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgulardır. Ama 24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil, dişetlerinde veziküller şekillenir. İnterdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir. Ölümle sonuçlanması nadir de olsa bulaşması çok hızlıdır.” şeklinde konuştu.
‘TÜM NAKİLLER KAPATILDI’
Kesim, ithalat ve ihracat haricindeki tüm hayvan nakillerinin kapatıldığını aktaran Koçak, “Şuan 3 buçuk, 4 milyona yakın bir aşı üretildiği ve haftalık da lokal pasajlar şeklinde 1 buçuk milyona yakın aşı üretileceği, sürekliliğine devam edileceği söylendi. Kesim, ithalat, ihracat haricindeki tüm nakiller kapatıldı. Buna bağlı olarak da hayvan pazarları kapatıldı. Karantina ve aşı kuralına uymamız gerekiyor.
Hayvan sahiplerinin şap hastalığına etki edecek ağır dezenfektanlar kullanması, ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin girmemesi, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmesi gerekiyor. Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süreyle karantina altına alınması, 4-6 ay arasında düzenli aşı yapılması gerekiyor. Ölen hayvanların ise yakılarak veya gömülerek imha edilmesi lazım. Türkiye’de 8 işletmede çıktı.
Konya’da şu an için SAT-2 Serotipine rastlanan bir işletme yok. Daha önce Türkiye’de bu serotiple hiç karşılaşmadık. Kamu ve sahada çalışan serbest veteriner hekimlerimiz bu konu için var gücüyle çalışıyorlar.” sözlerine yer verdi.
•BÜŞRA ERKUŞ / YENİ HABER GAZETESİ