İsmail Poçan
İsmail Poçan Sanalda adını duyuran sadece sanalda kalır

Sanalda adını duyuran sadece sanalda kalır

Sosyal medya hayatımıza hızlı bir şekilde giren ve çok kolay bir şekilde kabullenilen bir mecra haline geldi.

Ve bu ağlara ulaşmanın zorluğu yok. Oldukça basit.

İnsanlar söylemek istediklerini, yapmak istediklerini yazıp kitleleri yönlendirebiliyor.

İnsanların sosyal medyadan aldıklarının yanında beklentileri de oluyor. Beğenilme isteği, popüler olma isteği vb. birçok örnek verilebilir.

Sosyal medya aynı zamanda gruplar tarafından güçlü bir silah olarak da kullanılıyor.

Bu durum bilginin doğruluğu noktasında insanların kafasında soru işaretine neden oluyor.

İnsanlar öfkelerini, nefretlerini buralardan kusarken birilerine hoş görünmek adına yanlış hareketlerde bulunuyorlar.

İnsanlar sanal ortamda gerçek hayattan tamamen koparak sanal bir kimlik oluşturuveriyor kendine ve orada yaşamaya başlıyor.

Yemesini, içmesini, giyinmesini tamamen oraya göre ayarlıyor.

Kısacası insanlar pohpohlanmak için bir takım yanlışların içine giriyorlar.

Birileri kendilerini övsün, arkasında dursun diye şahsiyetlerinin dışına çıkıyorlar.

Kendi gibi olmayıp sırf şöhret uğruna benliklerini satıyorlar.  

Popüler olmak uğruna hiç düşünmeden kişiliklerinden taviz veriyorlar.

Savunmadığı görüşleri, sanki öyle düşünüyormuş gibi yazıyor ve uyguluyorlar.  

Yeri gelirse birileriyle kavga etmekten de geri durmuyor. Hakaret etmek gerekiyorsa onu da yapıyor.

Her şeyi yalan. Artık bu tamamen bir yaşam felsefesi haline geliyor.

İnsanlara, gruplara göre bulunduğu kabın şeklini alıveriyor. Örneğin futbolla hiç alakası olmayan biri sırf popüler olmak, birilerinin yanında olduğunu göstermek için kısacası yalakalık için hiç tasvip etmediği takımın en iyi taraftarı oluveriyor.

Örnekler daha da çoğaltılabilir.

Ama şunu da unutmamak gerekiyor.

Sanalda adını duyuran sadece sanalda kalır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Poçan Arşivi