RTÜK'le ilgili düzenleme kabul edildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, "torba tasarıda" yer alan RTÜK ile ilgili düzenlemeyi, verilen önerge doğrultusunda kabul etti.

RTÜK'le ilgili düzenleme kabul edildi

Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'a yeni madde ekleyen düzenleme, yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından kabul edildi.

RTÜK'ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı alan medya hizmet sağlayıcı kuruluşların, bu hak ve lisansları ile yayınlarını internet üzerinden de sunabileceğine ilişkin madde üzerinde, AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk değişiklik önergesi verdi.

Önerge doğrultusunda madde, "RTÜK'ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı bulunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar, bu hak ve lisansları ile yayınlarını internet ortamından da sunabilecek." şeklinde değiştirildi.

Radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internet üzerinden sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcıları üst kuruldan yayın lisansı, bu yayınları internet ortamından iletmek isteyen platform işletmecileri de üst kuruldan yayın iletim yetkisi alacak.

RTÜK'ten geçici yayın hakkı veya yayın lisansı bulunmayan ya da bu hak veya lisansı iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletildiği tespit edilirse, sulh ceza hakimi, internet ortamındaki yayınla ilgili içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesine karar verilebilecek. Sulh ceza hakimi, RTÜK'ün talebini en geç 24 saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacak. Bu karara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilecek.

İçerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunmasına rağmen Türkiye'nin taraf olduğu, RTÜK'ün görev alanına ilişkin uluslararası anlaşmalar ve bu düzenlemeye aykırı yayın yaptığı RTÜK tarafından tespit edilen bir başka ülkenin yargı yetkisi altındaki medya hizmet sağlayıcılarının veya platform işletmecilerinin yayın hizmetlerinin internet ortamından iletimi ile internet ortamından Türkçe olarak Türkiye'ye yönelik yayın yapan ya da yayın dili Türkçe olmamakla birlikte Türkiye'ye yönelik ticari iletişim yayınlarına yer veren yayın kuruluşlarının yayın hizmetleri hakkında da bu hükümler uygulanacak.

Kuruluşlar da internet ortamındaki yayınlarına devam edebilmeleri için Türkiye'nin yargı yetkisi altındaki diğer kuruluşlar gibi RTÜK'ten yayın lisansı, bu kapsamdaki platform işletmecilerinin de yayın iletim yetkisi alması zorunlu olacak.

İnternet ortamından radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin sunumuna, bu hizmetlerin iletimine, internet ortamından medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmelerine de yayın iletim yetkisi verilmesine, bu yayınların denetlenmesine ve maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller, RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından maddenin yürürlüğe girdiği tarihten 6 ay içinde ortak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

"Yayınların daraltılması söz konusu değil"

Maddenin görüşmelerinde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, "Periscope"dan yayın yaptığını, bunun üzerine "Paylan TV" yazdığı takdirde tasarıya göre, RTÜK'ten ruhsat alması gerekeceğini söyledi. Paylan, maddenin lafzının çok geniş olduğunu, düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde RTÜK'ün şikayetlerin altında boğulacağını, Türkiye'nin, yasakçı, Kuzey Kore gibi algılanan bir ülke konumuna geleceğini savundu.

Paylan'ın, "Adnan Hoca'nın kanalı halen yayında." demesi üzerine Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Siz takip mi ediyorsunuz?" diye espri yaptı.

AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, hukuksuz devlet otoritesi olmayacağını, devletin düzenleme ve denetleme yetkisi bulunduğunu ifade etti. Özkan, hukuk devletine ilişkin adımlar attıklarını, Almanya ya da başka ülkelerde bunun olmadığının düşünülmemesi gerektiğini söyledi.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, bu düzenlemenin Anayasa'nın 13 ve 26. maddelerine aykırı olduğunu, frekans olmaksızın lisans verilemeyeceğini savundu.

CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, bu düzenlemelerin hepsinin ceza kanununda bulunduğunu belirterek, maddeyle kamu otoritesine büyük keyfilik tanındığını, Anayasa ve insan haklarının askıya alındığını öne sürdü.

Pekşen, takdir yetkisinin sınırlarının belirlenmediği bir düzenlemeyi parlamentonun yasalaştırmasının üzüntü verici olacağını ifade etti.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, eleştirileri yanıtlarken, düzenlemede boşluklar olduğuna yönelik değerlendirmelere işaret etti.

Ağbal, tasarının Genel Kuruldaki görüşmelerine kadar açık olmayan, belirsiz, yasal çerçeveyi görünenden farklı noktaya çekebilecek türde ifade eksikleri varsa o konularla ilgili hukukçularla çalışma yapılabileceğini söyledi. Ağbal, muhalefetten, belirsiz alanlar varsa nasıl düzeltileceği konusunda önerilerini istedi.

Bireysel yayıncılık yapanların da bu kapsama girip girmeyeceğine yönelik endişelere işaret eden Ağbal, radyo, televizyon, medya yayıncılığı, platform işletmeciliği kavramlarının mevcut kanunda tarif edildiğini belirtti. Ağbal, getirdikleri maddede yer alan terimlerin, kavramların mevcut kanunda yer aldığını kaydederek, "Normal radyo ve televizyon yayıncılığı yapan alanlarda da RTÜK yetki mi alıyor, alan genişliyor mu derseniz, mevcut kanunlar içinde yol açmadığını söyleyebilirim." dedi.

Radyo ve televizyon kuruluşlarının, lisans tahsili almadan yayın yapması halinde hapis cezası aldığını, uydudan yayın yapıyorsa yayının durdurulduğunu, karasal yayın faaliyeti varsa vericisinin mühürlendiğini anlatan Ağbal, bu kararı da RTÜK'ün verdiğini belirtti. Ağbal, tasarıda ise yayın durdurmaya, RTÜK'ün değil sulh hakimliğinin karar verdiğine işaret etti.

Maliye Bakanı Ağbal, yayıncılığın kısıtlanması, internet ortamındaki yayınların daraltılması, bazılarının durdurulmasına yönelik düşüncelerinin olmadığını bildirdi. Ağbal, bir piyasa faaliyeti varsa bunu yürütenlerin hepsinin aynı kurallara tabi olması gerektiğini kaydetti.