Ramazanda sıcak havada gül mesaisi
Şanlıurfa'da gül seralarında çalışan kadınlar, ramazan ayında sıcak havada "ekmek parası" için mesai yapıyor.
Sahip olduğu verimli araziler ve yatırımlarla önemli tarım merkezleri arasında yer alan ve son yıllarda süs bitkiciliğinde de atağa kalkan Şanlıurfa'da gül seralarında çalışan kadınlar, ramazan ayında sıcak havada "ekmek parası" için mesai yapıyor.
Atatürk Barajı'nın sağladığı sulama imkanlarıyla tarımsal üretimin her geçen yıl arttığı Şanlıurfa'da Organize Sanayi Bölgesi'ndeki seralarda modern tekniklerle kesme gül üretimi yapılıyor.
Seralarda, topraksız tarımla yetiştirilen güller hem ülke ekonomisine hem de kadın istihdamına ciddi katkı sağlıyor.
Sera üreticileri, daha özenli çalıştıklarını düşündükleri için birçok safhada kadın işçi çalıştırmayı tercih ederken, seralarda çalışan 18-25 yaş arasında çok sayıda kadın işçi, hem mevsimlik tarım işçiliği için başka kentlere gitmekten kurtuluyor hem de aile bütçelerine katkı sunuyor.
Siparişleri yetiştirmeye çalışıyorlar
Ramazan dolayısıyla gün doğumuyla işe başlayan kadın işçiler, Türkiye'nin dört bir yanından gelen siparişleri yetiştirmek için çabalıyor.
Seralarda sıcak havaya rağmen oruçlarını aksatmayan kadınlar, zorlansalar da molalarda dinlenerek ibadetlerini yerine getirebilmenin huzurunu yaşıyor.
İşçilerden 19 yaşındaki Hamide Akdemir, "Ramazan ayındayız, havalar dışarıda çok sıcak burada ise çok daha sıcak oluyor. Allah'a şükür zorlansak da oruçlarımızı tutabiliyoruz. Bu da insana huzur veriyor." dedi.
"Seralarda hava bunaltıcı"
Hülya Karadağ (20) da "Ramazan ayındayız, havalar çok sıcak ama sonuçta işimiz bu, bırakıp gidemeyiz. Bundan dolayı hem işimizi yapmaya hem de orucumuzu tutmaya çalışıyoruz."
İşçilerden Sultan Kaya da çok zorlanmalarına rağmen çalışmanın ibadete engel olamayacağını vurgulayarak, "İş yoğunluğu, havanın sıcak olması ve oruçlu olduğumuzdan dolayı zaman zaman çok zorlanıyoruz. Ama tüm bunlar ibadetimizi yapmaya engel değil. Allah'a şükür oruç tutabiliyoruz ve onun huzuru da her şeye bedel." dedi.