Ramazan'da ne okunur? 19.05.2020

İz Bırakanlar- Fatma Bayraktar Karahan

Medeniyetimiz, sözlerinde, işlerinde ve tüm ömürlerinde yeryüzünü imar etmek ve rıza-i ilahiyi kazanabilmek gayesi güdenler tarafından inşa edildi. Bu gaye uğruna ömür süren nice kadın var İslam’ın farklı coğrafyalarında ve tarihin farklı zamanlarında. Onlar da tıpkı bizler gibi kız çocuğu, eş ve anne olmaya, evlat özlemiyle ya da evlat acısıyla denenmeye varıncaya kadar kadın olmanın farklı hallerini; zahmet ve rahmetini yaşadılar. Bu yüzden acıları, sevinçleri, korkuları, cesaretleri ve daha pek çok duyguları çok tanıdık gelecek bizlere. Kaleme alman bir şiirde, dilden dile aktarılan bir masalda, savaş meydanında gösterilen cesarette, yazılan bir kitapta ve daha nicesinde tüm bu duyguları görmek mümkün ziyadesiyle. Ancak onları bizden farklı kılan yaşadıkla­rından çok yaşadıklarını nasıl anladıkları ve nasıl karşıladıkları ile ilgili…

Bir Arada Yaşama Ahlakı-İbrahim Hilmi Karslı

İnsanların bir arada barış ve huzur içerisinde yaşamaları İslam’ın temel amaçlarından biridir. Bu açıdan bir arada yaşama konusu, doğrudan din eğitimi ve din hizmetleri alanına girmektedir. Bu konuda sağlıklı bir din eğitiminin yapacağı katkının yerini bir başka çabanın doldurması mümkün değildir. Çünkü din, insanın, duygu ve düşüncelerini bütünüyle kuşatır, ona apayrı bir güç verir.

Ahlâk- Ömer Türker

Bu kitap, ahlâkın gücü ve işlevlerini önemli ölçüde hukuka ve siyasete bıraktığı modern dönemde ahlâk alanında bir krizle karşı karşıya olduğumuz kabulüyle yazılmıştır. Kriz hem modern dönemi inşa eden Batı düşüncesinde hem de Batı düşüncesinin şu veya bu açıdan etkisinde kalan diğer medeniyetlerde kendisini hissettirmektedir. Bugün ahlâkın fâili olarak insan, iyinin yitirildiği ve ahlâkın asli sorusunun unutulduğu bir bireysel ve toplumsal hayata mahkûm olmakla sınanmaktadır. Bu sebeple bu kitapta tanım, anlam ve eylem olarak iyiye ulaşmanın bir çerçevesi çıkarılmaktadır.

Anneliğin Kitabı- Melek Arslanbenzer

Anneliğin Kitabı ile psikoterapinin bugün bu haliyle uygulanmasının temelini atmış dokuz teorisyenin gelişim ve patoloji açısından neler söylediği imbikten geçirilmiş, süzülmüş bilgi olarak okura sunmuştur. Günümüzde her annenin aşina olduğu oyun terapisi, bağlanma, dürtü-çatışma, ego gibi birçok kavramı genel kültür düzeyinden çıkarıp geniş perspektifle bakma imkânı sağlayıp, okuyucunun zihninde açılımlar yapacaktır. Dokuz teorisyeni otobiyografik açıdan da değerlendiren çalışma, teorisyenlerin oluşturdukları farklı kuramlara dayanan terapi anlayışlarının arkasını da görmemizi sağlıyor.