Ramazan'da ne okunur? 06.05.2020
Yitik Cennet-Sezai Karakoç
Ne anlatıyor bu kitabında üstad... Hz. Adem ve Havva'nın cenneti yitirmesiyle başlayan insanlık yolculuğunu ve yitirilen bu cenneti tekrar kazanma yolundaki insanlığın yolculuğunu peygamberler üzerinden anlatıyor. Tabi bütün peygamberler üzerinden değilde medeniyetin doğup, gelişip, geçtiği kritik noktalarda başrolü oynamış olan Hz. Adem, Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz Yusuf, Hz Musa, Hz. Süleyman, Hz. Yahya, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (s.a.v) üzerinden anlatıyor. Sezai Karakoç'a göre insanlığın yitirilen cenneti tekrar kazanmaları yolculuğu bu peygamberlerin mücadeleleri ve önderliğinde gelişmiştir. Umarım herkes yitik cenneti kazanma yolundaki mücadelesinde başarıya ulaşır.
Ya Tahammül Ya Sefer-Mustafa Kutlu
İnandığımız uğruna pek çok şeyi göze aldığımız "dava"lar. Bizimle aynı duyguları, fikirleri paylaşan arkadaşlar. Ancak onlarla var olabileceğimizi hayatımızın bir mana kazanabileceğini düşünürüz. Ya Tahümmül Ya Sefer, yakın geçmişimizde böyle düşünen insanların, nesillerin nasıl bir araya geldiklerini, sonra nasıl dağıldıklarını, şahsiyetlerinden ve bulunmaları gereken yerlerden nasıl uzaklara sürüklendiklerini ele alıyor. Bu insanların açmazlarını, acılarını dile getiriyor.
İslam Deklarasyonu-Aliya İzzetbegoviç
Aliya İzzetbegoviç Osmanlı hakimiyetini , Avusturya Macaristan ve Komünist hakimiyeti yaşamış biri olarak geri kalmışlık sorununun Islamdan değil, İslami yasayamamaktan geldiğini anlatmaktadır. Ayrica kaybolan İslam medeniyetinin arkasından ağlamak yerine ilerisi için reçeteler sunmaktadir. “Bugün kamuoyuna sunduğumuz bildiri, yabancılara ve şüphe içinde olanlara, İslam'ın şu veya bu sistemin, şu veya bu düşünce grubunun üzerindeki üstünlüğünü ispatlayacak bir metin değildir. Bildiri, hangi tarafta olduklarını apaçık bir biçimde kalplerinde hisseden ve nereye ait olduklarını bilen Müslümanlara yöneliktir. Bu gibi insanlar için bu bildiri, onların sevgisi ve aidiyetinin ne gibi görevler yüklediği hakkında gerekli sonuçların çıkarılması için bir çağrıdır.”
Cenab-ı Aşk-Dücane Cündioğlu
Varlığa gelen her âdemin kendini varlığa getirene ihtiyacı iki cihettendir; ilki varlığa getirdiği için, ikincisi varlığını sürdürmesini sağladığı için. Evet, varlığa gelmenin bir sebebi olduğu gibi, var kalmanın, varlıklı olmanın da bir sebebi vardır. İki farklı sebepten değil, bir sebebin iki cihetinden söz ediyoruz aslında. Varolabilmemiz için muhtaç olduğumuza varlığımızı sürdürmek için de muhtaç olmaktan... Böylelikle varolanların tümü iki sıfatla muttasıf olmak zorunda: vücûd ve beka. Demek ki aşk vücûdu bâki kılmak için çırpınanların değil, vücûdu fâni kılmak için çabalayanların mesleki. O halde Cenab-ı Aşk yâriniz ve yardımcınız olsun efendim!