Konya'nın ilk online marketi Pırpır'la hızlı teslimat

E-ticaret fikrinin oluşma sürecini anlatan Pırpır Firma Sahibi Erdem Aydın, "Eğitim olarak Yeditepe Üniversitesi'nde sinema televizyon bölümünü okumaya başladım. 1 yıl okuduktan sonra bu sektörün benlik olmadığına karar verdim. Ani kararla reklamcılığa geçtim. O arada reklam filmlerine ilgi duymaya başladım. İstediğim şey sosyal medya reklamcılığı değil, reklam filmleriydi. Bu sırada arkadaşımla beraber fabrikalara, kafelere, spor salonlarına vs. tek seferlik tanıtım filmleri çekiyorduk. Kurgu montajı da kendim yapıyordum. Okul da olduğu için bu tempoya yetişemedim. İstanbul'da devam etsem biraz daha kendimi geliştirebilirdim ama bu sırada aklımda e-ticaretle ilgili fikirler oluşmaya başladı. Sonra da bunu bir pazar yeri haline getirmeyi istedim" dedi.

'SANAL PAZAR YERİ OLUŞTURMAK İSTEDİM'

Sanal pazar yeri oluşturmak için çeşitli firmalarla görüşmeler yaptığını dile getiren Erdem Aydın, "İstanbul'da çok sayıda firmayla görüşmeye gittim. Mobilya, tekstil, telefon aksesuarlar vs. sektörlerinde yaklaşık 50 firmayla görüştüm. Hiçbirinde reddedilmedim. Amacım bir pazar yeri oluşturmak ve burada onların ürünlerini komisyon usulüyle satmaktı. Yazılım konusunu hiç araştırmamıştım. Sadece fikrimin üzerine çabalıyordum. Sabahları kalkmakta zorluk çeken birisi olmama rağmen hayatımın en tempolu günlerini o günlerde yaşadım. Sabah 5'te kalkıyordum. Otobüse biniyordum. 11'deki dersime kadar görüşmelerimi hallediyordum. Yazılım şirketi olan bir ağabeyimle görüştüm. Bunun yazılımı için çıkardığı fiyat çok yüksekti. Altyapısını, reklamını hiç düşünmeden direkt işe odaklanmıştım. Diğer detayların maliyetlerini hesap edememiştim. Fiyatlar yüksek olduğu için vazgeçmiştim ama içimdeki iş yapma ateşi hala sönmemişti" ifadelerini kullandı.

'ANADOLU'DAN TEKNOLOJİ MARKASI ÇIKSIN İSTEDİK'

İstanbul'da olduğu gibi Anadolu'dan da bir teknoloji markası çıkmasını istediklerini ve bu doğrultuda yatırımlarını Konya'ya yaptıklarını kaydeden Erdem Aydın, "Anadolu'dan teknoloji tabanlı, uluslararası ya da ülke içinde büyük iş yapan firma çıkmıyor. Maalesef kendi çekirdeğimizden çıkamıyoruz. Çok nadir örnekleri var. Üretimde olsa da teknolojide zayıfız. Biz de bunu başarmayı istedik. Bu sebeple aslında şu anki projemizi de Konya'da yapma kararı aldık. Çevrem tarafından riskli görünse de bir Konyalı olarak memleketimden yani Anadolu'dan çıkıp yayılmasını istedim" dedi.

SOHBET ESNASINDA FİKİR DOĞDU

Pırpır'ı kurma fikrinin sohbet esnasında doğduğunu dile getiren Erdem Aydın, "Konyalı bir arkadaşımla İstanbul'da kafede sohbet ederken iş fikirleri türetiyorduk. Tamamen girişimcilik üzerine konuşurken Pırpır fikrimiz o gün doğdu. O zamanlar hızlı teslimat uygulamaları yeni yeni popüler oluyordu. Amacımız bu hizmeti tamamen Konya içinde sağlayabilmekti. Bu fikri birlikte bulduğum arkadaşım beraber gerçekleştirme fikrime sıcak bakmadı. Bana da saygı duydu ve ben bunu gerçekleştirmek için kolları sıvadım. İstanbul'daki yazılımcı ağabeyime bu fikrimi de açtım ve mantıklı buldu. Bunun için de bir rakam çıkardı. Daha sonra aradan bir hafta kadar geçti. Koronavirüs yayıldı ve okullar 3 hafta tatil oldu. İşlerimi üç haftada halleder gelirim diyerek İstanbul'dan çıktım ve Konya'ya geldim" şeklinde konuştu.

'AYNI İŞ İÇİN ÇOK FARKLI FİYATLAR ÇIKTI'

Erdem Aydın, "Konya'da araştırmaya başladım ve burada aradığım yazılımcıyı maalesef bulamadım. Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de başka firmalar buldum onlara da yazdım. 15-20 farklı firmadan fiyat teklifi aldım. İş aynı iş. Herkes ortalama aynı sürede hazırlayabileceğini söylüyor. Fakat 100 bin liraya da 1 milyon liraya da yapan var. Yani en uygunla en pahalı arasında 900 bin liralık fark olduğunu gördüm. Herkes aynı sürede, aynı iş yapacağını söyledi. Neye göre karar vereceğimi bilemedim. 1 milyonluk zaten yaptıramazdım. 100 binlik de işimi görmeyebilir dedim. Yazılımın bitişi için de 6 ay kadar süre istiyorlardı. Liseden bir arkadaşımla görüştüm. Onlar da bir futbol uygulaması yaptırmıştı. Bir tanıdığına yönlendirdi. Onlarla görüştüm. Ortada bir rakam verdiler ve anlaşma sağladık" dedi.

'UYGULAMAYI 4 AYDA TAMAMLADIK'

Uygulamalarının dört ayda tamamlandığını söyleyen Erdem Aydın, "Yazılımcı arkadaşlarla haftanın 6 günü falan görüşüyorduk. Nasıl yapmamız konusunda sürekli istişarede bulunup fikir aşındırıyorduk. Yaklaşık 4 ay içerisinde uygulamayı bitirdik. App Store bize baya bir red verdi. O oyaladı. Depo hazır, mallar indi. Normalde 4 günde uygulama onaylanıyor. Ben de bunu düşünerek eleman ilanlarını da girdim. Fakat App Store onaylamadı. 1.5 hafta geçti uygulama onaylanmadı. Sadece Android var ama onu da yayına sunmadık. Tek başına açmadık ve beklettik. O süreçte kısa bir reklam filmi çektik. Sonunda Pırpır Konya'da diye çektiğimiz filmi arkadaşlarım sosyal medyada yayınlamışlar, haberim yoktu. O gece ağlayacaktım. Bu kadar sevenim olduğunu bilmiyordum. Birçok sevdiğim sosyal medyada bu videoyu paylaşmış. Bana sürpriz oldu. IOS'ta yokuz fakat aşırı bir ilgi oldu. Beklemediğim kadar çok paylaşıldı ve izlenme sayıları giderek arttı. Gece 12'ye kadar 3 saatte falan Instagram'da organik 7 bin kişi reklamımızı izledi. Ertesi gün Apple'a tekrar mail attık ve akşamına onaylandı. Hemen bir post paylaştık ve artık yayındayız dedik" ifadelerini kullandı.

'HİÇBİR ZAMAN SIFIRI GÖRMEDİM'

Erdem Aydın, "Pırpır'da hiçbir zaman sıfırı görmedim. İlk açtığımız gün dahi sıfırla günü kapatmadık. Hiç reklam girmemiştik. Fakat bu paylaşımlarla işlerimiz olmaya başladı. Hatta ilk açıldığımız günü 23 paketle tamamladık. İkinci gün de yine bu seviyelere ulaştık derken hiç 13 paketin altına düşmedik. Ondan sonra da zaten bir ivme yakalayarak bu sayımızı giderek artırdık. Her şey yolunda gidiyordu" dedi.

3 HAFTALIĞINA AYRILDIĞI İSTANBUL'A GERİ DÖNMEDİ

Koronavirüsten okulların tatil olmasıyla geldiği memleketi Konya'dan İstanbul'a geri dönmediğini hatırlatan Erdem Aydın, "3 haftalığına ayrıldığım İstanbul'a tekrar dönememiştim. 6 ay geçti, yazılım bitti hala Konya'daydım. Okulların kapalı olması, uzaktan eğitim derken bunların bana büyük faydası oldu. Burada da ekibimizi çoğalttık. Kadromuzda hem müdürlerimiz hem personellerimiz vardı. Aradan zaman geçince işin ilmini öğrenmeye başladık. Birinci ayımızı tamamlayınca kampanya yapmaya başladık. İnsanları çekmeliyiz diye düşündük. Bayilerle anlaşma yapıp ürünleri depolarımıza getiriyorduk ve siparişlerde kendi ürünlerimizi götürüyorduk. İlk açıldığımızda 1050 ürünümüz vardı. Kapatırken 4 bini geçmiştik. Ciddi bir stoğumuz vardı" şeklinde konuştu.

'MERAM'DAN SONRA SELÇUKLU'YA AÇILDIK'

Erdem Aydın, "Daha sonra duraklama dönemine girdik. Bunun başlıca kaynağı da tecrübesizliklerimizdi. Maalesef rehavete kapıldığımı düşünüyorum. Açıldığımızın ikinci ayında Türkiye'nin en çok indirilen 100 alışveriş uygulamasından birisiydik. Kendi kendimize nazar değirmiş olabiliriz. Çünkü her şey çok iyi gidiyordu. Şirket olarak sınırlarımızın fazlasını harcamaya başladık. Açık havada, sosyal medyada, radyolarda sürekli reklamlarımız dönüyordu. Başlangıçta sadece Meram ilçesinde hizmet veriyorduk. 4. ayımızda Selçuklu'ya da açılmaya karar verdik. Selçuklu'ya depo açmadan bu işi yapabilmek adına marketlerle anlaşmak istedik. Personeller, motosikletler bize ait olsun. Onları depo olarak değerlendirelim dedik. Bu şekilde çalıştığımızda kâr marjımız yine düşüyordu ama yine de atılım yapmak istedik. Bazılarıyla anlaşma sağladık" dedi.

'TESLİMAT SÜRESİ UYMAYINCA VAZGEÇTİK'

Teslimat süresindeki gecikmelerden ötürü Selçuklu bölgesinden vazgeçtiklerini kaydeden Erdem Aydın, "Selçuklu'daki serüvenimiz tam bir ay sürdü. Bizim işleyişimize ayak uyduramadılar. Meram bölgesinde sipariş düştükten sonra teslimat süremiz ortalama 8 dakikaydı. Ama Selçuklu'da bu ortalamamız 38 dakikaya kadar çıktı. Birkaç kez gidip görüştük ama halledemedik. Bundan daha sonra vazgeçip Selçuklu'yu kapattık. İki tarafa da ağırlık vermeye çalışınca Meram'da da sıkıntı yaşamaya başladık. 7. aya kadar geldik. Bu süreç boyuca hiçbir kötü yorum almadık. İki işletim sisteminde de puanımız 4.6'nın üzerindeydi. 10 binin üzerinde kaydımız vardı. Bunların 6 bini aktif üyelerdi" ifadelerini kullandı.

'YENİ FİKİRLERLE YENİ OLUŞUM İÇİN ARA VERDİK'

Erdem Aydın, "Daha sonra bazı şeyler stabil olmaya başlamıştı.Fazla ileri gitmiyordu. Hızlı yükselmiştik. Fakat standart devam etmeye başladı. Biz de bu durumdan rahatsız olduk. Sonra böyle devam ederken bir restoran sahibi kurye konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi ve ürünlerini taşımamızı teklif etti. Ardından bu konuda çok kişiden aynı talep geldi. Bu noktada da bir girişim yapmayı düşündük ama Pırpır'a aynı çalışma sistemiyle devam ettik. Bu talepleri beklemeye aldık. Aralık ayının başında bir toplantı yaptık ve durağanlıktan dolayı daha fazla zarar etmemek için bir süre ara vermeye karar verdik. Yeni fikirlerle yeniden giriş yapmak adına ara verdik" dedi.

RESTORANLARA KURYE HİZMETİ

Şu anda restoranlara kurye hizmeti vererek çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Erdem Aydın, "Şubat'ta tekrar başlamak adına 2 aylık ara verdik. Fakat bu süreç uzadı. Birçok kişi Pırpır'ı yeniden açın diye talep gönderdi. Haziran ayında yani 6 aylık bir aradan sonra tekrar başladık. Asıl ve en nihai hedefimiz yerel pazar yeri olmak. Restoranlardan çok talep gelince onlara yardımcı olmak için böyle giriş yaptık. Birçok firmadan çok daha hızlı taşıyoruz. Böyle yeniden başladık. O anlarda çok bastıran 2-3 restoranla çalışmayı düşünüyorduk. Pırpır üzerinden panel oluşturduk. Sadece dağıtıcı uygulamasını aktif ettik. Yani ana uygulamamızı aktif hale getirmedik. 3 motorla, çarşıda bir restoranla çalışmaya başladık ve bu giderek arttı. Güzel bir ivme yakaladık. Her hafta hem motosiklet sayımızı hem de restoran sayımızı artırıyoruz. Halihazırda çalışmamızı bekleyen restoranlar bulunuyor. Zamanla ağımızı genişleterek çalışmalarımızı sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.

'İSİM BULMAMIZ 7 AY SÜRDÜ'

Firma ismi bulma konusunda 7 ay kadar araştırma yaptıklarını söyleyen Erdem Aydın, "İsim bence bizim gibi yeni başlayan şirketler için en önemli şeylerden birisidir. Şu dönemde en zor bulunası şeydir. Çünkü birçok ismin patenti alınmış. İsim hakkı boşsa domaini dolu oluyor. İsim bulmamız 7 ay kadar sürdü. Yüzlerce isme başvuru yaptık. Gece yarılarına kadar farklı isimler türettik. İşimizi birebir anlatmasını istemedik. Konya'ya da özgün olsun istedik. Bizim jenerasyon çok bilmez ama eskiden dolmuş olarak kullanılan hızlı ulaşım araçlarına Pırpır deniyormuş. İstişarelerimiz sonucu bu ismi bulduk. Patentinin boş olduğunu öğrendik ve hemen aldık. İnsanoğlu doyumsuz bir varlık. İstediği noktaya ulaştığında daha da ilerisini ister. İlk hedefim 10 motosikletle servis yapmaktı. Bunun üzerine çıktım. Sonra başka bir hedef koydum. Yeni hedeflerimden birisi önce tüm Türkiye'ye sonra da dünyanın dört bir yanına hizmet vermek isterim. Firma olarak ülkemizi her yerde gururla temsil etmek istiyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ