Pakistanlı selzedelerden Türkiye’ye yardım teşekkürü
Pakistanlı selzedeler, kendileri için seferber olan ve yardım gönderen Türkiye’ye ve Türk Kızılaya teşekkür etti.
Türkiye, son yılların en büyük sel felaketiyle karşı karşıya bulunan Pakistan’a yardım elini uzatmayı sürdürüyor.
Bu kapsamda Pakistan’da sahada faaliyet yürüten Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türk Kızılay, selden etkilenen ülkenin çeşitli bölgelerinde yardım çalışmalarına devam ediyor.
AA ekibi, başkent İslamabad’a yaklaşık 1400 kilometre uzaklıktaki Sindh eyaletinin Sajaval bölgesinde Türk Kızılayın kurduğu çadırlarda yaşayan Pakistanlı selzedelerle görüştü, bölgedeki şartları görüntüledi.
Çadırlar yola dizili
Türk Kızılay, ülkenin birçok şehrinde olduğu gibi Sajaval bölgesine bağlı Seyidpur Köyü’nde de çadır kurdu ve gıda yardımı yaptı.
Karaçi’den Türk Kızılayın çadır kurduğu Sajaval’e ulaşmak yaklaşık 3,5 saat sürüyor. Köyde sıra halinde dizilmiş yüzlerce çadır yer alıyor.
Eskiden köy yolu olarak kullanılan yol, uzunlamasına inşa edilmiş bir çadır kampına dönüşmüş durumda. Yolun çevresi sular altında olduğundan çadır kurulacak başka bir yer bulunmuyor.
Yolda ilerlerken topladığı odunlarla yemek yapmaya çalışanlar, ekmek için hamur açanlar, sıcak sebebiyle yatanlar ve sel sularında yıkananlar dikkati çekiyor.
Çok sayıda çiftlik hayvanının telef olduğu sel felaketinde kimi vatandaşlar, hayvanlarını sel sularından kurtarabilirken, çadır kampta, yere çakılan kazıklara bağlı çiftlik hayvanları ve onlardan süt sağan sahipleri de göze çarpıyor.
Sivrisinek sorunu
Türk Kızılayın kurduğu çadır kampının kadın sakinlerinden Belo Nina, sel sebebiyle kayıplarının çok olduğunu ve yeterli beslenemediklerini söyledi.
Nina, zor durumda olduklarını ve nereye gideceklerini bilmediklerini ifade ederek, sivrisineklerin büyük bir sorun olduğunu ve onlardan korunamadıklarını anlattı.
Türkiye'ye teşekkür
Nina ayrıca Türk Kızılayın kendilerine çadır ve gıda getirdiğini belirterek, "Türk halkına bize yardım ettiği için teşekkür ediyorum. Başka kimse bize yardım etmedi. Mutluyum." dedi.
Kampın bir diğer kadın sakini soyadını vermek istemeyen Zeyna ise doktor bulamadıklarını ayrıca hastaneye gidecek araçlarının da olmadığını dile getirerek, gerekli ilaçlara da ulaşamadıklarını aktardı.
"Su bulamayanlar sel sularını içiyor"
Türk Kızılayın gönderdiği çadırlarda yaşayan Ataullah Şah Şehrazi, sel suyunun en az bir ay daha bölgede kalacağını ifade ederek, gerek çocuklar gerekse yetişkinler arasında hastalıkların başladığını söyledi.
Şehrazi, tarım arazilerinin zarar gördüğünü ve hayvanların telef olduğunu belirterek, “Köylüler evlerine dönseler bile ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu sebeple korkuyorlar.” dedi.
Bölgedeki halkın hemen her şeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Şehrazi, “Sel suları bulaşık ve çamaşır yıkamak için kullanılıyor. İnsanlar yüzüyor veya banyolarını yapıyor. Su bulamadıkları zaman bu suyu içiyorlar.” diye konuştu.
"Yollarda uyuduk"
Çadırda hayat süren soyadını paylaşmayan Ömer, evinin zarar gördüğünü, hayvanlarının öldüğünü ve eşyalarının da sulara teslim olduğunu belirterek, “Evimi su bastıktan sonra geceleri yollarda yattım. Her şeyimi kaybettim.” dedi.
Ömer, milyonlarca rupi zararda olduğunu dile getirerek, bu sebeple kendilerine destek olan Türkiye'ye teşekkür etti.
11 kişilik aile, hasta bir çocuk, tek yatak
Kamp genelinde çok sayıda hasta bulunuyor.
Bunlardan biri de çocuk felcine yakalanan 9 yaşındaki Ramazan.
Ramazan'ın babası Mala Ahmed, 9 çocuğu olduğunu ve Ramazan'ın yıllar önce çocuk felcine yakalandığını söyledi.
Selin ardından 11 kişilik ailesiyle çadırda yaşamaya başlayan Ahmed, "Çalışacak bir iş yok. Çocuğumun hastaneye gitmesi gerekiyor. Paramız yok." diye konuştu.
Çadırdaki tek yatağı hasta çocuğuna ayıran ailenin koşulları, bölgedeki şartların zorluğunu gözler önüne seriyor.