"Ova balıkçıları"nın dondurucu kış şartlarında zorlu mesaisi

Konya Ovası'nda kurdukları balık çiftliklerinde alabalık yetiştiren üreticiler, hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düştüğü bölgede, kar ve dondurucu soğuğa rağmen ekmek mücadelesi veriyor.

"Ova balıkçıları"nın dondurucu kış şartlarında zorlu mesaisi

KONYA (AA) - SERHAT ÇETİNKAYA - Konya Ovası'nda kurdukları balık çiftliklerinde alabalık yetiştiren üreticiler, hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düştüğü bölgede, kar ve dondurucu soğuğa rağmen ekmek mücadelesi veriyor.

Tarım arazilerinin geniş yer tuttuğu Sarayönü ilçesinin Yenicekaya Mahallesi'nde yer yer 1 metreye ulaşan kar ve soğuk hava, tarlaların arasındaki havuzlarda 24 saat zorlu koşullarda çalışan balık üreticilerini olumsuz etkiliyor.

Sürekli buz tutan havuzların yanındaki barakalarda kalan balıkçılar, her gün sopa ve kürekle buz kırma mesaisinin ardından balıkları yemliyor. Aşırı soğuk nedeniyle havuzların dibinde toplanan balıklar, dibe çöken yemlerle besleniyor.

Havuzun taşmaması için suyun geçtiği ızgaralara takılan ot ve dal parçalarını sürekli temizleyen balıkçılar, gece gündüz demeden yırtıcılara, avcı kuşlara ve hırsızlara karşı nöbet tutuyor.

Beşgöz Gölü'nden gelen kaynak suyunun üzerine kurulan havuzlara güz döneminde balık yavrularını bırakan üreticiler, kış aylarında verdikleri emeğin karşılığını baharda alıyor.

Nisanda yeterli büyüklüğe ulaşan balıkların satışı yapılıyor.

- "Rızkımızı buradan çıkarıyoruz"

Yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yapan Selim Tanrıöver, AA muhabirine, kış dönemini içine alan 7 aylık sezonda 70 bin balık yetiştirdiklerini söyledi.

Alabalığın soğuk su koşullarında yetiştiğini belirten Tanrıöver, yaz döneminde suyun azalması ve ısınması nedeniyle üretim yapamadıklarını dile getirdi.

Tanrıöver, işlerinin meşakkatli olduğunu ifade ederek, "Aşırı soğuklarda balık yem yemiyor. Suyun yüzü donduğu için yem atamadığımız zamanlar oluyor. Balığın büyümesi de gecikiyor. Kar yağdı, bereket iyi oldu. Varsın bir ay sonra olsun balığımız. Önemli olan rahmet." dedi.

Kimi zaman balıkçıl kuşları, kartallar, kurbağaların balıklara saldırdığını anlatan Tanrıöver, gece gündüz demeden devamlı başında beklemek zorunda olduklarını aktardı.

Tanrıöver, "Burada duralım ki bu balığı büyütebilelim. Yoksa avcı hayvanlar bunların birinci düşmanı. Hırsızlık riski de var. Bir de sürekli hastalanıyoruz. Barakamızda soba yakıyoruz, içerisi ısınıyor ama sık sık dışarıya çıkmak zorundayız. Havuz kapaklarını temizlememiz gerekiyor. Balığa yem atmak zorundayız. Bunları yaparken de üşüyoruz. Soğuktan elimiz ayağımız tutmuyor." diye konuştu.

Kazandıkları parayla evlerinin geçimini sağladıklarını dile getiren Tanrıöver, "Ekmeğimizi, rızkımızı buradan çıkarıyoruz. Bu soğukta, donda, buzda hep buradayız. Ekmeğimizi kazanmak için burada kalıyoruz. Sezonda 6-7 ay boyunca 24 saat gece gündüz demeden buradayız." ifadelerini kullandı.

- "Balığın başka havuzlara geçme riski var"

Aynı bölgede ailesiyle 20 yıldır balıkçılık yapan Samet Arıeken de havuzlarda 84 bin balık yetiştirdiklerini söyledi.

Birer saat arayla balıklara yem atıp, hırsızlara ve avcı hayvanlara karşı nöbet tuttuklarını anlatan Arıeken, "Kışın suyun yüzeyinde buzlanma oluyor. Buzlanma olduğu zaman su bentlerden taşar. Balığın başka havuzlara geçme riski var. Kış sezonu boyunca gece gündüz buradayız. Geceleri hava sıcaklığı sıfırın altında 20 dereceye kadar düşüyor. Çok zor oluyor ama ekmek paramız." şeklinde konuştu.

 

Kaynak: