Ölü hayvanların içini doldurup işyerinde sergiliyor

Giresun'un Bulancak ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Kenan Özdemir, tahnit sanatı olarak bilinen hayvan doldurma sanatı ile ölü hayvanları yaşatıyor.

Ölü hayvanların içini doldurup işyerinde sergiliyor

Giresun'un Bulancak ilçesinde yaşayan 67 yaşındaki Kenan Özdemir, tahnit sanatı olarak bilinen hayvan doldurma sanatı ile ölü hayvanları yaşatıyor. Yaklaşık 32 yıldır tahnit sanatıyla binden fazla hayvan dolduran Özdemir, kereste sattığı işyerini adeta müzeye dönüştürürken, bir kısmını da bazı üniversitelere hediye etti.

Yaklaşık 32 yıldır içini doldurduğu hiçbir hayvanın vurularak öldürülmediğini doğada ölü olarak bulunan hayvanları gömmek yerine tahnit sanatıyla yaşatıldığını belirten Özdemir, "Tedavi sırasında ölen ya da doğada ölü bulunan yaban hayvanlarını tahnitliyorum. Orman İşletme Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar'ın ölü bulduğu tilki, karaca, yaban kedisi, tavşan, kırlangıç gibi havanların tahnitini yapıyorum. 32 yıldır yaklaşık bine yakın hayvanın tahnit işlemini yaptım. Nesli tükenmekte olan hayvanları hiç bir maddiyat elde etmeden tahnitliyorum. Bu sanatı ise iş dolayısıyla sık sık gidip geldiğim Ankara'da arkadaşım vesilesiyle öğrendim. Meraklı olduğum için olmalı ki bir yıl gibi bir sürede öğrendim. Oysa bu sanatı öğrenmek yıllar alıyor. İş kolay değil, temiz bir meslek de değil çünkü hayvanlarla uğraşıyoruz. Bu işin maddi bir kazancı yok ancak hobi olarak yapılır. Mesela tahniti öğretmek istiyorum ama kimse öğrenmek istemiyor. Benden sonra da tahnit devam etsin istiyorum ama gençler maalesef uğraşmak istemiyor" dedi.

"Hayvan müzesi açmak istiyorum

Çocukların yaban hayatını adeta müzeye çevirdiği işyerinden öğrendiğini de ifade eden Özdemir, "Benim bu işten maddi bir gelirim olmadı ve gelir amacıyla da başlamadım. Hobi olarak bu işi yapıyorum ama beni en çok da mutlu eden çocukların ilgi göstermesidir. Çocuklar dikkatini çekiyor ve buraya geliyorlar. Çocuklar bu konuya çok duyarlılar, ben de çocukların bu ilgisine karşı müze açmak istiyorum. Türkiye'nin çoğu yerinden teklif geliyor bize de yapın diye ama ilk ben kendi memleketimde bir müze olsun istiyorum. Benim istediğim müze, çocuklar geldiği zaman gezeceği, göreceği bir yer olsun istiyorum. Yetkilerinin de bu konuda duyarlı olmasını bekliyorum, ben bu işi zaten çocuklar ve insanlar görsün diye yapıyorum" diye konuştu.

"Doldurma yaptığım hayvanların hiç biri silahla vurulmadı"

Bugüne kadar doldurduğu hiçbir hayvanın vurularak öldürülmediğini belirten Özdemir, "Hayvanların hiç birini vurmuyorum, kaza sonucu veya ölen hayvanları Orman İşletme Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar'dan temin edip tekrardan hayvanları hayata döndürüyorum böylelikle soyu biten hayvanları da tahniti oluyor. Çok parçalanmış hayvanları da ziyan etmiyorum. Türkiye'de sayılı kişiler tahnit yapıyor 10 kişiyi geçmez, tahnit sadece kimyasal maddelerle doldurmak değil, deriyi hazır hale getirmek için tabaklama yapıyoruz. Deriyi bekletiyoruz ilk ondan sonra kalıpla birlikte manken yapılıyor. Tahnit sanatında ölüm yok. Bir kere yapıldı mı yıllarca yaşar çürümez, eskimez. Dikkat edilmesi gereken tek bir şey var oda güneş ışığı rengini alır. Tahnit yaptığımda farklı olaylarla karşılaştım. Horozu, danası ölen vatandaşlar getireyim tahnit yap diyen çok oldu. Enteresan insanlarımız var" dedi.

Ölü hayvanların içini doldurup işyerinde sergiliyor

Ölü hayvanların içini doldurup işyerinde sergiliyor

Ölü hayvanların içini doldurup işyerinde sergiliyor