Olağanüstü ödülü Konya'dan pırlanta öğrenci aldı! Konya'dan katılması hakir görüldü

Konya Tahir Büyükkörükçü İmam Hatip Lisesi öğrencisi Can Ahmet Kılıç, katılım sağladığı tamamen İngilizce olan 3 MUN programında da ‘Olağanüstü Delege' ödülünü almayı başardı. Başarılarında okulunun büyük katkısı olduğunu söyleyen Kılıç, “Çalışmalardaki dik duruşum, azmim, ikna kabiliyetim, hitabetim ön plana çıktı. İnsanlar çok şaşırdı. İmam Hatipli ve Konya’dan gelen birinin böyle bir başarı elde etmesini kimse kabul edemiyordu.” dedi.

Olağanüstü ödülü Konya'dan pırlanta öğrenci aldı! Konya'dan katılması hakir görüldü

1930’dan beri Oxford Üniversitesi önderliğinde dünya çapında düzenlenen MUN (Model United Nations) konferansları Türkiye’ye 2010’larin başında prestijli kolejlerin organize etmesi ile geldi. En başında yalnızca İstanbul’daki yüksek kademeli okul ve üniversitelerde yapılan MUN konferanslarının önemi 1-2 sene önce Mehmet Emin Saraç, Beyoğlu gibi büyük İmam Hatipler tarafından ancak anlaşılabildi. Şimdi ise, Konya Tahir Büyükkörükçü IHL öğrencisi Can Ahmet Kılıç, MUN alanında büyük başarılara imza attı. Başarılarına nasıl ulaştığını, neler yaptığını ve neler hissettiğini Okul Müdürü Mehmet Avcı ile gazetemize yapmış oldukları ziyarette anlattı.

olaganustu-odulu-konyadan-pirlanta-ogrenci-aldi-konyadan-katilmasi-hakir-goruldu.jpg

İNGİLİZCE SEMPOZYUMLARINA KATILDI

2023 Mayıs’ta, Tahir Büyükkörükçü IHL öğrencisi Can Ahmet Kılıç, okulunun referansı ile MESMUN’23(Mehmet Emin Saraç Model United Nations) konferansına katıldı, 8-11 Mayıs tarihleri arasında 4 gün sürecek, tamamıyla İngilizce olan bu diplomatik sempozyuma dahil oldu. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi yani UNODC komitesinde İtalya devletinin delegesi pozisyonunda 4 gün boyunca dünya sularındaki uyuşturucu ve insan ticareti, deniz korsanlığı gibi konulara İtalya hükümetinin politikaları ve ülkenin duruşuna göre çözüm aradı ve sonuçlandırma belgesine büyük katkıda bulundu. Kapanış seremonisinde UNODC komitesi için ödül verilme aşamasında sahneye çıkan Can Ahmet, olağanüstü delege ödülünü kazandı. Normal şartlarda MUN konferanslarına ilk defa katılan delegelerin gözlemci bir kişilik ile olayları çözümlemesi, kavraması ve sonraki konferanslarda daha etkin bir tavır sergilemesi beklenirken katıldığı ilk MUN’da olağanüstü delege ödülünü alması, diğer delegelerin, chairboard’ın, birçok akademik asistanın ve okul müdürünün dikkatini çekti.

İNGİLİZCE MÜZAKERE ETTİ

Coca-Cola, Dominos, Golf, Vestel, Alpro, Nescafe, Sütaş, Lipton, ve Fizy firmaları tarafından sponsorluğu sağlanan Türkiye’nin en köklü MUN organizatörlerinden biri olan İstanbul Erkek Lisesi MUN (ielmun), Can Ahmet Kılıç’ın başvurusunu kabul etti. SPCH (Özel Sağlık Konferansı) komitesinde Belçika delegesi olarak seçildi. Haziran 10-13 arasında toplanılan komitede, elektronik sigaraların kullanımının önüne geçilmesi, buzulların altında bulunan Permafrost katmanının erimesinin engellenmesi ve tarımda biyogüvenliği sağlama amacı olan 3 ayrı konu başlığını yine tamamıyla İngiliz dilinde müzakere etti.

olaganustu-odulu-konyadan-pirlanta-ogrenci-aldi-konyadan-katilmasi-hakir-goruldu-001.jpg

KONYA’DAN GELDİĞİ İÇİN HAKİR GÖRÜLDÜ

Robert, Sankt Georg, Saint Joseph, TED ve çeşitli kolejlerden konferansa katılan öğrenciler 4 gün sürecek konferansın başında Can Ahmet’in Konya’dan ve üstelik İmam Hatipten geldiğini görmelerinin ardından “Deveyle mi geldin, çölden mi katılıyorsun” gibi ithamlarla hakir görmüş, aşağılamaya çalışmıştı. Günler boyu yoğun çalışması, hitabeti, ikna kabiliyeti ve politik becerileri ile kendi lobisini başarıyla kurmuş, 3 ayrı konu başlığının sonuç belgesini birleşmiş milletlere göndermişti. Çoğu katılımcının yorumuyla eşi benzeri görülmemiş bir delegeydi. Konya’nın, İmam Hatip’in nasıl böyle bir genç politikacı çıkarıp MUN’larda bu başarılara imza attığını anlayamamışlardı.

KONYA İÇİN BİR İLKE İMZA ATTI

MESMUN’da aldığı ödülün aynısını, olağanüstü delege ödülünü İstanbul Erkek Lisesinde de aldı. Konya için bir ilke imza attı. Ancak tüm bunlar Can Ahmet için yeterli değildi. Konya’ya döndüğü hafta Türkiye’nin en büyük MUN’u denilebilecek seviyedeki İUMUN’a (İstanbul üniversitesi MUN) başvurusunu yaptı. Birkaç gün içerisinde hemen kabul edildi. 17-20 Temmuzda yapılacak IUMUN’un sponsorluğunu sağlayanlar ise Algida, Universal&Partners, Pepsi, Nescafe, AETO gibi büyük firmalardı. Çoğunluğu siyasal bilimler, uluslararası ilişkiler gibi bölümlerde okuyan, en az 15 MUN tecrübesi olan delegelerin olduğu konferansta NATO’nun karar alma kolu olan NAC komitesine Slovenya delegesi olarak seçildi. Konu ise Ukrayna topraklarındaki Rus işgaliydi. Sahada nükleer enerjinin yaratacağı problemler, hava savunma sistemlerinin önemi, doğalgaz akışındaki güncel risk, Ukrayna hükümetine sağlanacak krediler, askeri ve tıbbi tüm yardımlar, alanda işlenen savaş suçlar, iptal edilen tahıl koridoru anlaşması gibi konuyla alakalı önemli her hususu günlerce değerlendirip geçmiş MUN tecrübelerindeki duruşundan taviz vermeyerek hepsini ayrı ayrı tartıştı.

ÜNİVERİSTE ÖĞRENCİSİ SANILARAK TEKLİF ALDI

Yoğun hazırlığının temeli, güçlü İngilizcesi, dik politik duruşu, azmi ve tatbiki imam hatip lisesi profili ile 30 delegeyi domine ederek işin sonunda yine olağanüstü delege ödülünü kazandı. Basamakları aşama aşama tırmandı ve belki de ülke tarihinde bir ilk olacak şekilde katıldığı 3 konferansın üçünde de ödülle evine döndü. Konferanstan 1 gün sonra ise uluslararası finansal danışmanlık sağlayan Universal&Partners tarafından üniversite öğrencisi zannedilerek staj teklifi aldı.

can-ahmet-kilic-2.jpg

‘TEK İMAM HATİPLİ BENDİM’

Ahmet Can Kılıç, süreci anlatmaya şu sözlerle başladı; “İlk katılımımda ödül almam akademik asistanların, yönetim elemanlarının, müdürümün çok dikkatini çekti. Bunun üzerine düştüm. Türkiye’nin en köklü MUN organizatörü olan İstanbul Erkek Lisesi’nin MUN’una başvurdum ve kabul edildi. Oradaki öğrenci popülasyonun yarısı milyoner çocukları, yarısı ise LGS’de tam puana yaklaşmış insanlardı. 200 delege arasında tek İmam Hatipli bendim. Yaka kartımda Konya ismini görenler çok şaşırıyordu. Nasıl bir yer olduğunu sorgulayanların yanında, aşağılamaya çalışanlar da oldu. Tamamen İngilizce yapılan konferanslardı. Gözümde büyüterek gitmiştim. Ama çalışmalardaki benim dik duruşum, azmim, ikna kabiliyetim, hitabetim ön plana çıktı. İnsanlar çok şaşırdı. İmam Hatipli, Konya’dan gelen birinin böyle bir başarı elde etmesini kimse kabul edemiyordu.”

‘MUN TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR İSTEKTİ’

“Oturumlarımızda kişisel istek durumlarımız var. Kartımızı kaldırıp, ihtiyacımızı söyleyip izin istiyoruz. Bir gün oturumumuz sürerken öğle namaza vaktinin geçtiğini fark ettim. Kartımı kaldırıp, namazımı kılmak için izin istedim. Bu yüz yıllık MUN tarihinde görülmemiş bir istekti. Herkes bana bakıyordu ve anlamayanlar da vardı. İzin verdiler ve namazımı kıldım. İnsanlar garip karşılamıştı. Delegelerin daha iyi kaynaşıp, çalışmaları için de oturumların sonunda sosyal etkinliğe gönderiliyorduk. İstanbul’da genellikle boğaz turu yapılıyordu. Bir boğaz turu da alkollüydü. Çağırıldım fakat öyle bir ortamda bulunmak istemediğim için gitmedim ve o da dikkat çekti. 4’üncü günün sonunda ise, istediğim noktaya ulaştım. Ve herkes birbirine not bırakıyordu. İlk gün beni hakir görenler, ‘Açık ara en iyi delege, gelecekte cumhurbaşkanı ol, çok hazırlıklı gelmişsin, idolümsün, MUN için yaratılmışsın’ gibi notlar bıraktılar. Son gün toplam 200 kişinin de Konya tabuları yıkıldı.”

olaganustu-odulu-konyadan-pirlanta-ogrenci-aldi-konyadan-katilmasi-hakir-goruldu-002.jpg

‘BU PROJEYİ KONYA’YA GETİRMEK İSTİYORUM’

Bu tür projelerin Konya’da yapılması için öncülük etmek istediğini söyleyen Kılıç, şu sözlere yer verdi; “İlk başlarda çok korkmuştum. LGS’de büyük başarılar elde eden kişiler vardı. Ortam da çok farklıydı. Konya’dan çok farklı bir yerdi. Eğer burada yetişmeseydim, bendeki bu bilinç olmasaydı ben orda pısırık kalabilirdim. Kendimden emin davranamayabilirdim. Mayası sağlam, nerden geldiğini bilen, kendinden emin birisi olduğum için aslında orda ben okulumun, şehrimin, ailemin değerini çok iyi bir şekilde anladım. Bozuk sosyokültürelde kendimden daha da emin davranabildim. Bu yüzden kendimden gurur duyuyorum. Bunlarla da yetinmeyeceğim. Bunları her zaman takip etmeye devam edeceğim. Aynı zamanda bu işi Konya’ya da getirmek istiyorum. Türkiye İstanbul’dan ibaret değil. Konya da akademik alanda kendisini ispatlamış çok önemli isimler var. Biz de yapabiliriz. Bu organizasyonları burada yapabileceğime canı gönülden inanıyorum.”

‘KENDİME İNANCIM YOKTU’

Siyasete ve politikaya olan ilgisinin başarıya ulaşmasında kolaylık sağladığını dile getiren Kılıç, “En başta kendime inancım yoktu. Videoları izliyordum ama anlamıyordum. Çok ağır geliyordu. Normal bir münazara tek konu ile kısıtlıdır. Ama MUN’da her şeye hakim olmak zorundasınız. Örneğin, Belçika devletinin delegesi olduğunuzda Belçika devletini yöneten partinin tüm politikasına hakim olmak zorundasınız. Çünkü siz orda Belçika’nın sözcüsünüz ve bir Türk olarak gidiyorsunuz. Bir deyişle Belçikalı taklidi yapıyorsunuz. Partinin politikaları, ülkenin dış politikasındaki duruşu, ülkenin konu hakkında ne düşündüğü gibi. Normal bir münazaradan 50 kat daha farklı korkuyordum. Çünkü bana ağır geliyordu. İlk katıldığım MUN’da Mehmet Emin Saraç’ta, bu iş için uygun birisi olduğumu görünce bu işin peşine düştüm. Çocukluktan gelen siyasete, politikaya olan sevgim neticesinde üstüne düşmem daha iyi sonuçlar getirdi.” diye aktardı.

can-ahmet-kilic-1.jpg

‘OKULUMUN KATKISI ÇOK BÜYÜK’

Başarılarında okulunun ve öğretmenlerinin büyük katkıları olduğunu ifade eden Kılıç, “Okulumun başarılarımdaki katkısı büyük oldu. Beni Mehmet Emin Saraç’a gönderen okulumdu. Ben ortaokulda başka bir özel okuldaydım. Eğitimime orada devam etseydim, eminim ki hiç böyle bir girişimde olamazdım. Okulum her zaman teşvik etti. Tüm öğretmenlerim şu anda da bana her konuda, her zaman destek veriyorlar. Hepsinden Allah razı olsun. Bu okuldaki eğitimimin bitmesine daha 2 yıl var. Kim bilir daha neler yapacağız. Hayalleri, idealleri olan arkadaşlarıma önerim benliklerini unutmamaları olur. Benliğinizi, nerden geldiğinizi unutmayın. Ve bilsinler ki, İngilizce bilmek, ülkelerin politikalarına hakim olmak sadece onları tanımak için değil, düşmanımızı daha iyi tanımak içindir.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 Muhabir