Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu Okuma(ma)k

Okuma(ma)k

Okuma alışkanlığının kazandırdığı önemli bir özellik neticesinde, her gün mutlaka bir şeyler okumak çok önemli bir işlev.

En önemli öğrenme alanlarımız olan okullarımızda, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırıcı çalışmalar yapılıyor. Özel okuma saatleri planlanarak okumaya zaman ayrılıyor. Ayrıca okumayı sevdirici çalışmalara da yer veriliyor.

Okullarda yapılan bu tür çalışmaların başarılı olabilmesinin yolu, ayni işlevin evlerde, anne/baba ile birlikte devam ettirilmesi ile mümkündür.

Yetişkin olarak bizler, günlük gazete, aylık dergi/mecmua, ayda en az bir kitap okumuyorsak, bunun sebepleri üzerinde iyi düşünmemiz gerekir.

Günlük okuma programı olmayanların, hayatın akışına nasıl ayak uyduracaklarını çok merak ediyorum. Karşılaştıkları problemleri hangi bilgi ve verilerden yararlanarak çözebileceklerdir?

Okumanın önemine –okumayanlar dahil- inanmayan hiçbir fert yoktur diye düşünüyorum. Buna rağmen, ülkemizin en büyük problemlerinden biri “OKUMAMAK”.

Okuma derken, tahsil (eğitim/öğretim) anlamında kullanmadığımı, gazete, dergi, kitap okumayı kastediyorum.

Çocuklarımıza okuma alışkanlığını nasıl kazandırabiliriz? Okullarda yapılan çalışmalar, okuma alışkanlığını kazandırmada yeterli olabilir mi? Bunlar üzerinde çok düşünmek lazım.

Çocuklarımızı “ İNŞA” ederken, okumanın en önemli alışkanlık olduğunu unutmamak gerekir. Evlerde anne/babalar, okullarda öğretmenler, örnekliklerini, sorumluluklarında olan çocuklara göstermeli/hissettirmeliler.

Büyükler;  yapmadıkları, yapmakta zorlandıkları faaliyeti çocuklardan istemek, beklemek şık bir davranış olmasa gerek.

Okumanın, örnek kişi olmanın önemini, sosyal yaşamda ne denli önemli olduğunu Ahmet Yesevî şöyle ifade ediyor:

“Kitabına eğilmiş çocuk, aşını pişiren kadın, tarlasını süren çiftçi, tezgahtaki sanatkâr fenalık düşünmeye vakit bulamaz.”

Yeni şeyler öğrenmek, öğrenilen bilgilerin ışığında toplumda payına düşen işleri yapmak başarıyı, görevini yerine getirmenin huzurunu sağlar.

Hazreti Ali (K.A.V) ; Yeni bir şey öğrenmeden geçirdiğim bir günde, benim için güneşin doğmasında bir hayır yoktur.” diyor. Yapılması gerekeni ne güzel ifade ediyor.

İnsanları konuşmalarından, tartışılan bir konu ile alakalı söylediği sözlerden, okuyup/okumadığı kolayca anlaşılabilir.

İnsan okudukça, görme açısı genişler, analiz kabiliyeti artar, yeni düşünce ufuklarına doğru yelken açar.

“ Üç gün üst üste okumayanın konuşmasında tat yoktur.”

“Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuşunca artık sönmez.” (Victor Hugo)

“Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bugünden onlara iyi kitaplar hediye edin.” (Hz. Ali)

İnsan, yaratılanlar içinde en mükemmel özellikte yaratılmış. Paha biçilmez özelliklerle donatılmıştır. Allah (c.c) sadece, yaratıklar içinde “AKIL” nimetini insana bahşetmiştir. Verilen nimetlerin kıymetini bilmezsek, kullanmaz ve geliştirmezsek, onları kaybedebiliriz.

Yazımı, bir Hadisle noktalamak istiyorum. “Okumak, kadın ve erkek her müslümana farzdır.” (Hz. Muhammed-S.A.V) 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi