'Numara komşusu' akımında özel hayatın gizliliği ihlal ediliyor

Uzmanlar, cep telefonu numarasının son hanesindeki rakamın bir altına ya da üstüne denk gelen numaraya mesaj gönderilmesine dayanan akımda, kişisel verilerin gizliliği nedeniyle hukuki problemlerin yaşanabileceği konusunda uyardı.

'Numara komşusu' akımında özel hayatın gizliliği ihlal ediliyor

Bilişim hukuku alanında çalışmalar yapan Avukat Rıdvan Yıldız, hiç tanımadığı birine sırf numara komşusu diye mesaj gönderme akımının gittikçe yaygınlaştığını söyledi.

Görünüş itibarıyla bir numaraya "selam" veya "merhaba" yazmanın bir suç ya da hak ihlali gibi görünmediğini belirten Yıldız, şunları anlattı:

"Ancak görünüş ile ortaya çıkaracağı sonuçlar hukuki açıdan çok farklı olabilir. Numara komşusuna mesaj akımının devamında mesaj ısrarı sürebilir. Bu noktada, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 123'üncü maddesinde düzenlenen 'huzur ve sükunu bozma' suçu oluşabileceği gibi cinsel taciz gibi suçlar da ortaya çıkabilir. Yine bu mesajlar yüzünden insanların ilişkileri zarar görebilir, başka sorunlar doğabilir. Basit bir mesaj gibi görünen bir eylem, öngörülemeyen zarar ve sonuçlar doğurabilir. Bunlara dikkat etmek gerekir." 

"Elektronik iletişimde de insanların özel hayatına dikkat etmeliyiz"

Yıldız, söz konusu mesajlar nedeniyle insanların beklemedikleri bir şekilde kendilerini savcılık ve mahkemelerde bulabileceğini söyledi.

"Kişisel telefonlar insanların özeli olduğu için nasıl ki komşumuzun kapısını rastgele çalmıyorsak elektronik iletişimde de insanların özel hayatına dikkat etmeliyiz" diyen Yıldız, sözlerine şöyle konuştu:

"Yargıtay bir kararında, ilgi duyduğu kişinin istemediğini ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen, kendisine ısrarla evlenme teklif edilmesini, sosyal medya ve telefon aracılığı ile sevgi içerikli mesajlar gönderilmesini cinsel taciz olarak değerlendirdi. Sosyal medya üzerinden ısrarla yapılan teklifler cinsel taciz sayılabilecektir. Benim görüşüm bu kararın ölçülü olmadığı yönünde. Günümüz toplumunda sosyal medyanın da ilişkiler ve evlilikler yönünden araç olacağı düşünülünce bu tip kararlarla iletişim kurmaya korkan bir toplum oluşturmamak da gerekir. Elbette sosyal medyadan insanların rahatsız edilmesi savunulamaz ancak ülkemizde insanların iletişim kuramaz duruma da gelmemesi gerekir. Bu açıdan Yargıtay'ın bu konuyu cinsel taciz yerine 'huzur ve sükunu bozma' suçu kapsamında değerlendirmesi daha doğru olabilirdi."

1-3 yıl arası hapis cezası

Yıldız, özel mesajlaşmaların, karşıdaki kişinin izni olmadan sosyal medyada paylaşılması gibi durumlara da daha sık rastlandığını belirtti.

TCK'ya göre kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişinin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası alabileceğini kaydeden Yıldız, bir kişinin gönderdiği mesajı sosyal medya aracılığıyla yayınlamanın da bu suç kapsamında değerlendirilebileceğini bildirdi.

"Suç oluşturan bir durum yokken mesajları ifşa etmek hukuka uygun değil" diyen Yıldız, ifşa sebebiyle maddi ve manevi zarar görenlerin dava açma hakkının doğduğunu belirtti.

Yıldız, bir kişiden gelen rahatsız edici mesajı ifşa etmek yerine hukuki yollara gidilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Reddedilmesine rağmen karşı tarafta bir ısrar söz konusu ise bu durumda da yapılacak olan yine hukuki yollara başvurmaktır" dedi.

"Atılan mesajlar cinsel taciz sayılabilecektir"

Sosyal medyada ölçülü yorumlar yapmanın, birisini takip etmenin veya mesaj göndermenin tek başına suç olmadığını hatırlatan Yıldız, şunları kaydetti:

"Ancak rahatsızlık verme durumuna geldiği halde aynı davranışlarda ısrar edilmesi birçok suç tipini meydana getirebilir. Yargıtay bir kararında, karşıdaki kişi tarafından engellenmesine rağmen başka hesaplar açıp 'Çok güzel, tatlısın.', 'İzmir'e geleceğim, sensiz yaşamaya hiç canım kalmadı.' şeklinde mesajlar göndermeye devam eden sanığa, cinsel tacizden ceza verilmesini uygun gördü. Dolayısıyla bu tip yorumlar kim hakkında yapılırsa yapılsın, cinsel tacizden ceza alma durumu söz konusudur. Mahkemede sevdiği, hayran olduğu ve beğendiği için yorum yaptığı yönünde savunmaların da geçerliliği yok. Yani sosyal medya üzerinden ısrarla yapılan yorumlar, atılan mesajlar cinsel taciz sayılabilecektir. Bunun dışında sadece rahatsız vermek durumunda ise huzur ve sükunu bozma suçu söz konusu olacaktır."

Fotoğrafların da kişisel veri olarak nitelendirildiğini belirten Yıldız, "Bir taraf fotoğrafın silinmesini istiyorsa buna rağmen silmemek hukuka uygun olmayacaktır" dedi.

"Mesaj gönderen kişinin bilgi edinmesini engelleyin"

Siber güvenlik uzmanı Serdar Bağtır ise ünlülerin "numara komşusu" akımını etkileşim fırsatı olarak gördüklerini söyledi.

Kurumsal şirketlerle numara paylaşırken üçüncü taraflara vermeyeceklerine dair sözleşme imzalandığını anımsatan Bağtır, bu doğrultuda rastgele mesaj gönderen kişiler için de önlem alınması gerektiğini belirtti.

Basit işlemlerle bazı önlemler alınabileceğini ifade eden Bağtır, "En sık kullanılan mesajlaşma uygulaması 'Whatsapp' içinde 'Ayarlar > Hesap > Gizlilik' sekmesinde profil fotoğrafınızın, 'Hakkımda' kısmındaki bilgilerinizin kimler tarafından görüleceğini ve sizi kimlerin gruplara ekleyebileceğini rahatlıkla düzenleyebilirsiniz. Bu ayarlar, mesaj gönderen kişinin hakkınızda bilgi edinmesini engeller. İstenmeyen, mesaj gönderen numarayı da engelleyerek, size ulaşmasını tamamen önleyebilirsiniz" dedi.

Bağtır, "IOS" tabanlı telefonlarda mesaj ayarları ile bilinmeyen numaralardan gelen mesajların ayrı bir listede sınıflandırabildiğini, "Android" kullanıcılarının ise bilmedikleri kişilerin numaralarını tek tek engellemek zorunda olduğunu belirtti.

Sosyal medya mecralarında mesaj almak istemeyen kullanıcıların işlerinin çok daha kolay olduğuna dikkati çeken Bağtır, "Sosyal medyada basit bir gizlilik ayarı ile istenmeyen mesajları tamamen engellemek mümkün. Ancak cep telefonundaki mesajlaşma uygulamaları buna pek imkan vermiyor" dedi.