Mühendis çift kentlerde yaşayan çocukları çamurla tanıştırıyor

KOCAELİ (AA) - ŞAHİN OKTAY - Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yaşayan metalurji ve malzeme mühendisi Anıl Özçevik ile kimya mühendisi eşi Yaşıya Özçevik, şehirlerde yaşayan çocukları çömlek sanatıyla tanıştırıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) öğrenciyken tanışan Anıl (33) ve Yaşıya Özçevik (28) çifti, 2017'de evlendikten sonra iş dolayısıyla Kocaeli'ye yerleşti.

Faaliyet gösterdikleri alanlarda önde gelen çok uluslu şirketlerde beyaz yakalı olarak çalışan Özçevik çifti, kendilerini mutlu eden çömlek sanatına daha fazla vakit ayırmak için yeni bir maceraya atılmaya karar verdi.

Gerekli araştırmaları yapıp, altyapıyı hazırladıktan sonra Kasım 2018'de çalıştıkları firmalardan istifa eden genç çift, "Gezen Çömlek" ismini verdikleri seyyar atölyelerini okullara götürerek çocuklara çömlekçilik mesleğini tanıtıyor.

Türkiye'nin dört bir yanında okullarda, alışveriş merkezlerinde, fabrikalarda etkinliklere katılan mühendis çift, bugüne kadar 10 binden fazla çocuğa ulaştı.

- "Çamura dokunmak çocuklara çok farklı geliyor"

Dedesinden öğrendiği çömlekçiliği yeni nesillere aktaran Anıl Özçevik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mezun olduktan sonra İzmir'de bir demir çelik firmasıyla Kocaeli'deki bir otomotiv firmasında mühendis olarak çalıştığı işinden istifa ederek böyle bir yola girdiğini söyledi.

Eşiyle çömlek atölyesini insanların ayağına getirdiklerini aktaran Özçevik, "Günümüzde çamura dokunmak çocuklara çok farklı geliyor." diye konuştu.

Aldıkları kararı açıkladıklarında ailelerinden olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadıklarını söyleyen Özçevik, "Bizim karakterlerimizi biliyorlardı. Temel amacımız üretmekti, insanlarla beraber sanatla birleştirerek katma değeri yüksek ürünler ortaya koymak istedik. Ailemiz de bu yapıda olduğumuzu bildikleri için bizi desteklediler." ifadelerini kullandı.

Özçevik, şu an sadece Kocaeli değil, İstanbul, Ankara, Adana, İzmir ve Türkiye'nin birçok yerine gittiklerini dile getirdi.

Mühendis olmanın faydasını gördüklerini vurgulayan Özçevik, beyaz yakayı bıraktıklarını ama iyi taraflarını da işlerine kattıklarını, çamura dokunan çocuğun ne kadar sürede tatmin olacağının hesabını yaptıklarını anlattı.

Fiziksel olarak çok yorucu bir iş yaptıklarına işaret eden Özçevik, "Tornanın başında 6-7 saat kalkmadan eğik şekilde çalışmak zorunda kalıyoruz ama gün sonunda çocukların sevinci bu yorgunluğumuzu alıyor. Başladığımızdan bu yana 10 binden fazla çocuğa dokunduk. Yaş sınırı olmayan bir etkinlik. Biz anaokuluna gidiyoruz ama bakıyoruz veli gelmiş 60 yaşında amcaya da yaptırıyorum." dedi.

- "Bizim istediğimiz hayat tarzı o değildi"

Yaşıya Özçevik de eşiyle hep bir şeyler üretme arzusunda olduklarını ve ilk önce hobi bahçesiyle başladıklarını, bir süre burada sebze, meyve yetiştirdiklerini anlattı.

Ardından farklı arayışlar içine girdiklerini söyleyen Özçevik, "Evimizde bir tornamız vardı. Çömlekle uğraşırken çok mutlu olduğumuzu fark ettik ve bunu başka insanların da yaşamasını istedik. Bu düşünceyle festivallerde, AVM'lerde mobil atölyeleri kurmaya başladık ve Kasım 2018'de bu maceraya atıldık." diye konuştu.

Özçevik, güzel firmalarda çalıştıklarına değinerek, "Bizim istediğimiz hayat tarzı o değildi. Yani para kazanamasak bile kendimizi geçindirecek kadar kazanalım yeter diyorduk. " ifadelerini kullandı.

Özçevik, birkaç yıl daha mobil olarak devam etmeyi, daha sonra bahçeli bir ev alıp, burada hem insanların doğa içinde olacağı hem de çömlek yapabileceği bir atölyeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.