'Mahsun Kırmızıgül babamı öldürtmek istedi'
"Mahsun Kırmızıgül'ü şöhret yapan babamdır" diyen Volkan Topaloğlu, "Ama o babamı sattı, üzüntüden beyninde tümör çıktı. Mahsun babamı öldürtmek için bir aşiretle bile görüşme yaptı. Bu bizi yıktı" dedi.
90'lı yılların başında Prestij Müzik'te Mahsun Kırmızıgül ile ortak olan Hilmi Topaloğlu'nun büyük oğlu Volkan Topaloğlu, babasının vefatından Kırmızıgül'ü sorumlu tuttu. Bugüne kadar sessiz kalan, hatta ünlü yapımcının oğlu olduğu yakın çevresi tarafından bile bilinmeyen Volkan Topaloğlu, ilk kez Günaydın'a konuştu.
Kırmızıgül'ün Twitter'da, operasyonlar nedeniyle Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştirip 'Nasıl bu kadar zalim oldunuz?' diye yazmasına tepki gösteren Volkan Topaloğlu; Kırmızıgül'ün önce babasına, sonra da ülkesine ihanet ettiğini söyledi. Topaloğlu'nun açıklamaları şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, rahmetli babam Hilmi Topaloğlu'nun çok yakın arkadaşıydı. Fırsat buldukça bir araya gelir, istişarelerde bulunurlardı. Kırmızıgül'ün, Cumhurbaşkanımız'ın kurduğu yeni Türkiye ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile ilgili attığı tweet'ler içimi ürpertti. Bunları okuyunca; Kırmızıgül'ün rahmetli babama yaptığı ihanet aklıma geldi ve ülkemize karşı ihaneti de beni şaşırtmadı. O yüzden ilk kez Mahsun Kırmızıgül hakkında konuşmak istedim.
Dışarıdaki insanlar beni Hilmi Topaloğlu'nun oğlu olarak dahi tanımaz. Hep en geride, sessiz ve gizli kalmayı tercih ettim. Bugüne kadar duruşum bu yöndeydi. Rahmetli babam Hilmi Topaloğlu ile Mahsun Kırmızıgül'ün yaşadıklarını samimi bir şekilde ilk kez anlatacağım. Babamın beyninde tümör çıktığında ve ameliyat sürecinde Mahsun Kırmızıgül onu ziyaret etmedi. Etrafındaki kişilere babamın rahatsızlığı ile ilgili 'Numara yapıyor' diye yorumlarda bulunuyordu. Babamın hastalığı sekiz-dokuz ay sürdü ve Kırmızıgül hiçbir şekilde babamı aramadı, hastalığıyla ilgilenmedi. Hastalığı son aşamadayken, tepki görmemek için ziyarete geldi.
Babam o dönemde Mahsun Kırmızıgül'ü silmişti. Onun için hep 'nankör' diyordu. Herkese "Mahsun Kırmızıgül beni sattı, yalnız bıraktı" derdi. Onun tavırlarına çok içerledi. Babam, Mahsun onu yalnız bırakıp sattığı için o hastalığa yakalandı. Yaşadığı üzüntüler nedeniyle beyninde tümör çıktı.
'ÖZCAN'I VE ALİŞAN'I KISKANDI'
O dönem Prestij Müzik'te çalışıyordum. Mahsun Kırmızıgül şirkette durmamı istemezdi. Çocuklarının Hilmi Topaloğlu'nun yanında olmasını ve bizi görmeyi kesinlikle istemiyordu. Amcam Mustafa Topaloğlu'nun da şirkete gelmesini istemezdi. Zaten amcama verdiği sözü de tutmadı. Amcam, 'Yıkılmadım Ayaktayım' şarkısını yaptığında, Mahsun şarkıyı alabilmek için amcama ev ve araba sözü verdi. Sonra şarkı patladı ama amcama ne ev, ne de araba aldı.
Prestij Müzik'te kendisinin dışında kimsenin parlamasını istemezdi. Özcan Deniz askerden döndükten sonra, içindeki kıskançlık duygusuyla onun albüm yapmasına engel olmaya çalıştı. 'Prestij Müzik'in ağası da, kralı da ben olayım' diye düşünüyordu. "Özcan'ın askerden önceki albümünden zarar ettik, başka albüm yapmayalım" dedi. Halbuki zarar edilen bir albüm değildi. Rahmetli babam, "Ben bu albümü yapacağım. Zarar ederse, benim haneme yazarız" dedi. Sonra 'Yalan mı?' albümü yapıldı ve müthiş patladı! "Zararı bana yazın" diyen babam, sonra o albümün karını ortaklarıyla paylaştı.
Kırmızıgül, Alişan'ı hiç çekemezdi; albümünün yapılmasını istemiyordu. Babam hep derdi, "Mahsun, Alişan'ı kendisine rakip görüyor" diye. Sonra Mahsun, Prestij Müzik'e popçuları ve kendi tarzı dışındaki sanatçıları toplamaya başladı. Kendi branşında tek olmak istiyordu.
Babam onu evladı olarak görüyordu. Fakat Mahsun; babama, meşhur olmadan önce 'Hilmi Baba', meşhur olunca
'Hilmi Abi', sonra da 'Hilmi' diye hitap etti. O yaştaki insana saygısızca 'Hilmi' diyordu.
Prestij Müzik'e Diyarbakır'dan hemşehrileri geliyordu. Yol parası veya başka bir şey istediklerinde "Benim burada olmadığımı söyleyin, 'Yokmuş' deyin, kovun gitsin" diyerek onları gönderiyordu.
'BABAMI ÖLDÜRTMEYE ÇALIŞTI'
Prestij Müzik zora girdiğinde babamı yapayalnız bıraktı. Babam üzüntüsünden hastalandı. Bunu yapan kişi bir yabancı olsa, babamın ağrına gitmezdi. Mahsun'u evladı gibi gördüğü için darmadağın oldu. "Bana bunu bir yabancı yapsa ağrıma gitmez. Oğlum dediğim insan bunu yaptı" derdi. Sonunda da sağlığından oldu.
Babamı hastalığı sırasında arayıp sormayan, öldükten sonra da sadece insanlar görsün diye üzüntülü tavırlar sergileyen Kırmızıgül, babam hayattayken bazı aşiret aileleri ile görüşüp onun öldürülmesini isteyecek kadar alçalmış bir insandır. Bu çok acı... Onu bugünlere getiren Hilmi Topaloğlu'nu ortadan kaldırmak için gittiği aşiret aileleri ona, 'Hilmi Topaloğlu'nun sende büyük emeği var. Bir sıkıntı varsa konuşarak çözmeye çalışalım' demişler. Mahsun ise babamın öldürülmesini istemeye devam etmiş.
Daha konuşulacak çok şey var fakat ben suskunluğumu devam ettireceğim. Babam, hastalığı sırasında Mahsun'un gerçek yüzünü görünce kim bilir kaç defa öldü... (Günaydın)