Lezzet mimarı Kevser Konya'nın yöresel tadını dört kardeşler başardı

Konya'nın şekerlemede yöresel tadı olan Kevser Şekerleme, 'Çeçen Kardeşler'in başarısıyla hem markasal değeri hem de üretim kapasitesi bakımından Konya’nın ve Türkiye’nin önemli gıda şirketleri arasında yer alıyor

Konya’da yaklaşık yarım asırdır şekerleme alanında önemli başarılara imza atan Kevser Şekerleme, Ömer Çeçen, Mehmet Çeçen, Ahmet Çeçen ve Mustafa Çeçen kardeşlerin çalışmaları, şehrin markasını dünyada tanınır hale getirdi.  Konya’nın tadını dünyaya sunduklarını dile getiren Kevser Şekerlerme Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Çeçen, “Kevser, ürettiği ürünler ile hem kalitesiyle hem de farklı ürün yelpazesiyle yaklaşık yarım asırda Konya'nın yöresel, Türkiye'nin ulusal markası olmaya hak kazanmıştır. Konya'mızın tadını farklı ülkelere ve 81 vilayete taşımaya devam eden bir şirketidir. Piyasada ve 81 vilayette şu tanımlama vardır, ‘Sadece kalite’. Ulusal marketlerde yerimiz bulunmaktadır. Türkiye’de markalaşmış marketler ile çalışıyoruz. Bu da bizim için önemli bir gururdur. Kevser’in lokumu çok seviliyor. Bu da glikoz kullanmadığımız içindir. Hakk’ın terazisi vardır bu teraziyi iyi dengelemek gerekir şirketimizin alınteri şükürler olsun ki helal kazançtır’ şeklinde konuştu. 

KONYA’NIN ŞEKERDE DÜNYAYA AÇILAN KAPISI

Konya’da üretilen Kevser Şekerlemenin sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinde de yer edindiğini dile getiren Ömer Çeçen, ‘Ürettiğimiz ürünler 8 ihracat ülkesi olmak üzere memleketimizin 81 vilayetine ulaşmaktadır. Türkiye için önemli bir olay ise Türk lokumunu Fas’a ilk ihracatını gerçekleştiren firma olduk. Gümrük kayıtlarına göre Fas ülkesine lokum girişi hiç yapılmamış. Bunun bizim için ve ülkemiz için önemli bir olay olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin tadını oralara taşımak bizler için onur kaynağı oldu. Öte yandan ülkemiz ve Konya'mız için önemli olan Mevlana şekerinin Nijerya'ya ihracatını gerçekleştirdik. Hatta bu ihracatımız bütün basında büyük yankı buldu. ‘Beyaz şeker siyah ülke ile buluştu’ gibi başlıklar atıldı. Bizim gayretimiz Konya'mız ve memleketimiz içindir. Konya'mızın yöresel ürünlerini üretmek bize gurur veriyor. Konya manevi başkent olarak bilinen kadim şehirlerdendir. Hz. Mevlana, dünyanın her yerinden Türkiye'nin her noktasından ziyaret kapıları açılıyor. Dönüş yolculuğu başladı mı elinde bir çanta dolusu Mevlana şekeri, hurma şekeri ve Konya sarması olarak bilinen Konya'ya özgü yöresel ürünler ile memleketine geri dönüyor ve götürdüğü ürünleri Konya’dan Kevser markası ile sevdiklerine ikram ediyor. Bu Kevser ailesi için bir itibardır’ dedi.

AZİMLİ OLMAK GAYRET, MÜCADELE VE KARARLILIK GEREKTİRİR

Şekerlemede Kevser markasının Konya’da en çok tercih edilen ürünlerin başında geldiğine dikkat çeken Çeçen, ‘Kevser Şekerleme’nin sloganı, ‘Konya'mızın yöresel tadı’dır. Bu slogan ağır bir slogan ve her firmanın kaldıracağı bir slogan değil. Hedeflerimiz büyük şehrimizde her nefes alan insanın Kevser markasını bilmesidir. Bu bizim için önemli bir konu ve bunu başarmamızı az kaldı. Başarı tatlıdır ama çoğu zaman ter kokar. Konya’da yaşayan hemşerilerimizin yüzde 60’i Kevser'i bilmektedirler. Bu oran daha fazla olması için gayretimiz devam edecektir. Kırk beş tane bayimiz var. Bazı şehirlerde iki bayimiz mevcut. İhracat konusunda sekiz ülkeye ulaştık. Özellikle Fransa, Almanya, Nijerya, Fas, Yeni Zelanda’da ve Arap ülkeleri Kevser çok tercih ediliyor. Yeni Zelanda’ya gemiler üzerinde iki ayda anca ulaştı. Türkiye’den tamamen uzak bir ülke, dünyanın bir ucu diyebiliriz ama oraya dahi gönderdik ve göndermeye devam ediyoruz’ ifadelerini kullandı.

BAŞARI TATLIDIR AMA ÇOĞU ZAMAN TER KOKAR

Kardeşleriyle birlikte çıktıkları bu yolda önemli mesafeler kat ettiklerini ve markalarını zirveye taşıdıklarını belirten Ömer Çeçen, ‘Şekerleme işinde kaliteyi yakalayabilmek için tecrübe gerekiyor. Merdiven altı tesisler kalmadı diyorlar ama ister istemez hala var. Mevlana şekerinden örnek vermek gerekirse ortalama elli bin lira maliyetle Mevlana şekerinin üretim tesisini kurabiliriz. Bu elli bin lira bir araba niteliğini taşıyor. Arabasını satıp da ‘Ben Mevlana şekercisiyim’ diyebiliyor bazı insanlar. O yüzden yukarıda çalışan usta belli bir kıvama geldikten sonra aşağıya inip, ben artık bir işyeri açtım, açmak istiyorum konumuna geliyor. Merdiven altı konumunu da açıkçası bu şekilde değerlendiriyoruz. İster istemez bu kişi Mevlana şekerinin iki çeşidini çıkarıp piyasa sürüyor, yüzde 5 de olsa, 3 de olsa etkileyebiliyor. Kevser bu konuda yıllarını vermiş bir firmadır. Belli bir süre sonra yeni açan arkadaşlar kapatıp gidiyor. Kapatmasını da istemiyoruz, devam etsin istikrarlı olsun kaliteli yapsın istiyoruz. Ama tabi piyasamızın verdiği kötü şartlar onu kapatmayı gerektiriyor. Bu sebeplerle kaliteli ürün çıkarabilmek için tecrübe kazanmak gerekmektedir’ dedi.

“HELAL ÜRÜN KONUSUNDA HASSASIZ”

Ürettikleri şekerlemelerin ‘helal’ olması konusunda çok hassas olduklarını dile getiren Ömer Çeçen, ‘Gıdalarımızın hepsi helaldir. Helal noktasında ister istemez yurt dışından gelen ürünlerin kontrolünü iyi yapmamız gerekiyor. Yurt dışından getirdiğim bir ürün varsa ve onu ürünümüzün içine katıyorsak, analizini yapmamız gerekir. Laboratuvarda analizini yaptıktan sonra hemşerilerimize, Türkiye’ deki insanımıza yedirtiyorsak evladımız da yemeli düşüncesiyle hareket etmemiz gerekiyor. Ailemiz bu konuda gerçekten eğitim almıştır. ‘’Kendi evladına yediremeyeceğin ürünü üretme’’ hep bunu söylüyorlar. Elhamdülillah bu konuda da çok itinalıyız.  Lokum; toz şeker, nişasta, su ve limontuzunun birleşiminden olan bir ürün. Tamamı helaldir. Mevlana şekeri de zaten yüzde yüz saf şekerden olan bir üründür, içerisinde hiçbir gıda maddesini barındırmaz.  Barındırmadığı gibi böyle bir emsal teşkil eden ürün de Türkiye’ de yoktur, o kadar saf o kadar temizdir. Tamamı toz şeker, su ve sitrik asittir. Ürünler tamamen helaldir, bizde helal olmayan ürün diye bir kavram yoktur” ifadelerini kullandı.

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU/YENİ HABER GAZETESİ