'Küresel öğretmen' ödüllü Nurten öğretmenden velilere uzaktan eğitim tavsiyeleri

SAMSUN'da anaokulu müdürlüğü yapan ve hayata geçirdiği projelerle 2018'de "dünyadaki en iyi 10 öğretmen" arasında gösterilip, "küresel öğretmen" ödülüne layık görülen Nurten Akkuş, uzaktan eğitim sürecinde ailelere büyük görevler düştüğünü belirterek, "Çocukların bu süreçte ailelere çok daha fazla ihtiyaçları var. İletişimleri güçlü olmalı. Aynı zamanda çocukların yanında konuştukları konuların odak noktası, virüs olmamalı. Çünkü bu durum çocuklarımızda korku oluşturabilir" dedi.

Hint asıllı iş insanı Sunny Varkey'in eğitim alanında projeler geliştirmek amacıyla kurduğu ve onursal başkanlığını ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın üstlendiği Varkey Gems Vakfı (Varkey GEMS Foundation) "Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi'nin 2018 yılında dünyanın en iyi 10 öğretmeni arasında gösterdiği Samsun'da Salıpazarı Anaokulu Müdürü Nurten Akkuş, uzaktan eğitime geçen öğrenciler ve velileri için önerilerde bulundu. Hindistan'da AKS Education tarafından 73 ülkede 12 bin öğretmen arasından "küresel öğretmen" ödülüne de layık görülen 13 yıllık öğretmen Akkuş, öğrenci konsantrasyonunu ve motivasyonunu artırmak için anne ve babaların yapması gerekenleri anlattı.

'RUTİNLER OLUŞTURUN'

Uzaktan eğitim sürecinde öğretmen ve aile işbirliğinin çok önemli olduğunu söyleyen Akkuş, "Bu dönemde çocuklarımızın daha sağlıklı ilerlemesi için öğretmenlerimizden gelecek yönergeler, canlı derslere katılım çok önemli. Bu dönemde ailelerimize düşen görevlerden biri çocuklarımıza rutinler oluşturmak. Evde olmamız demek belirli bir saat dilimimizin olmaması anlamına gelmiyor. Çocuk aynı saatte kahvaltısını yapıp aynı şekilde uyku düzenine devam edebilsin. Aynı şekilde canlı derslere sonraki aktivitelere nasıl devam edebileceğini hangi zaman diliminde yapması gerektiğini bilmesi gerekiyor. Planlamanın öğretmenlerimizle birlikte yapılması çok önemli" diye konuştu.

'EVDE EĞİTİM ORTAMI OLUŞTURULMALI'

Evde çocuğun uzaktan eğitim gördüğü sırada canlı derslerini yapabileceği sağlıklı bir ortamın oluşturulması gerektiğini dile getiren Akkuş, "Düzenli bir eğitim ortamının oluşturulması çok önemli. Eğer çocuklarımız kendilerini adapte edebilecek, motive edebilecek bir ev ortamında olurlarsa bu süreç daha sağlıklı ilerleyecek. Eğer imkanları varsa aynı bir oda yoksa evde sakin, uygun bir alanın eğitim alanı olarak oluşturması çok önemli. Bu konuda ailelerin destek olmaları lazım ders sırasında gürültü veya dersi bölecek bir durumun oluşmaması lazım" dedi.

'GÜVEN ORTAMI OLUŞTURULMALI'

Çocuk için güven ortamının bu süreçte çok önemli olduğunu belirten Akkuş, "Ailelerimizin bir güven ortamı oluşturması lazım. Çocuklarımız Mart ayından bu yana bir süreç içinde birtakım kaygı, stres, korku gibi şeyler yaşayabilirler. Ailelerimiz bu konuda ne kadar doğru haber aktarabilirlerse ve çocukların yaşlarına uygun şekilde anlatırlarsa onları anlayıp dinlerlerse daha iyi olur. Korkutmadan kaygı oluşturmadan bu dönemin sağlık tedbirleri alınırsa daha rahat atlatabileceği ve sağlıklı günlerin geleceğini çocuklara anlatmalılar. Böylece çocuklarımız için daha sağlıklı bir dönem geçirmiş oluruz. Yüz yüze eğitime döndüğümüzde bu korkulardan daha arınmış bir şekilde bizlerle beraber olacak çocuklarımız" diye konuştu.

'OYUN ALANLARI OLUŞTURULABİLİR'

Çocukların belirli bir kısıtlama içinde olduklarını dile getiren Akkuş, "Fiziki anlamda daha kısıtlı bir mekânda olduğu için bazı spor aktivitelerini beraber gerçekleştirebilirler. Ev içinde oyun alanları oluşturulabilir. Bunların da bu sürece dahil edip çocuğun enerjisini dışarı atması için ona yardımcı olabiliriz. Çocukların bu süreçte ailelerine çok daha fazla ihtiyaçları var. Onlara her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmemiz lazım. Çocukların yaş gruplarına göre etkinlikler yapabilir müzik aletlerini çalmayı uzaktan eğitimle öğrenebilirler. Zeka oyunları oynayabilirler. Her çocuk hepimizin geleceği el ele verip bu süreci sabırla atlatmalıyız" dedi.

'İLETİŞİMİN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM'

Akkuş, bu dönemde ailelerin çocuklara ifade şekillerine de çok dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "İletişimlerinin güçlü olması lazım. Aynı zamanda çocukların yanında konuştukları konuların odak noktası, virüs olmamalı. Çünkü bu durum çocuklarımızda korku oluşturabilir. Korku, kaygı oluşturacak bir duruma sebebiyet vermememiz gerekiyor. Geçici bir süreç olduğunu anlatmayız. Çocuklarımızın kalıcı korkular oluşturmaması için çok dikkat edilmesi lazım. İletişimde kullandıkları kelimelere, ifadelere, bilgi aktarış şekillerine verdikleri güvene çok dikkat etmeleri gerekiyor" diye konuştu.