Konyaspor yeniden Avrupa'da
Sezonun bitmesine bir hafta kala ligde her şey şekillendi. Ligi 3. sırada bitirerek Aykut Kocaman ile yakaladığı rekorunu egale etti. Sezon başında Konyaspor ligi 3. bitirecek deseler muhtemelen kimse inanmazdı. Rahmetli Ahmet Çalık'ın ismini taşıyan bu sezon Konyaspor tarihinde unutulmayacaklar arasına girdi. Öyle bir sezon oldu ki lig 3.lüğüne sevinemedik. 3.lük adeta bir teselli ikramiyesi gibi oldu. Sezon başındaki beklentinin çok üstüne çıkan Konyaspor tarihi fırsatlardan da yararlanamadı. Devre arasında takviyeyi geçtim, Serdar Gürler bırakıp gitmeseydi, o elim kazada Ahmet Çalık'ını kaybetmeseydi Konyaspor çok rahatlıkla sezonu 2. sırada bitirebilir, hatta son haftalara kadar şampiyonluk kovalayabilirdi. Rize deplasmanındaki hakem faciasından sonra iç sahada üç dakikada kaybedilen Karagümrük karşılaşması maalesef şampiyonlar ligi macerasını sona erdirdi. Yine de Hatayspor galibiyeti ile 3. sırayı garantileyen İlhan Palut ve talebelerinin dar bir kadro yapısı içinde çok iyi iş çıkardığını söyleyebiliriz.
GÜLE GÜLE SKUBIC
İlk transfer edildiğinde ne yalan söyleyeyim Slovenya liginden 26 yaşında bir oyuncu neden alınır diye sorgulamıştım. Bu yaşına kadar Slovenya milli takımında bile oynamayan bir oyuncuya şüpheyle bakmıştım, ta ki Skubic ilk maçına çıkana kadar. İlk izlediğimde beni çok şaşırtmıştı. Oyuncu çok ama çok iyi görünüyordu. Özellikle ileri çıkışları, bir sağ bek oyuncusuna göre oldukça iyi sayılan top tekniği hemen dikkatimi çekmişti. O günden bu yana 254 güzel maç geçti. Her ne kadar kimi spikerler ona Skubits dese de bizim söylemeye alıştığımız Skubic uzun taç atışlarıyla, hücuma çıkışlarıyla Konyaspor tarihinin unutulmazları arasına girdi. Sağ bek denilince Konyasporlu bir neslin aklına tartışmasız Skubiç gelecek. Keşke bir kaç sezon daha izleyebilseydik. Skubic, iyi bir profesyonel nasıl olur sorusunun cevabıdır aynı zamanda iyi bir transferin nasıl yapılacağının da canlı örneğidir. Yerine alacağınız adam da Nejc Skubiç gibi olsun. Kimsenin keşfedemediği bir cevheri ucuz bir maliyetle getirip yıllar boyu forma verebilmek. Evet, kesinlikle ideal bir transfer böyle olur.
MICHALAK AMİLTON'DAN DAHA İYİYDİ
İlhan Palut çok iyi bir iş çıkardı. Buna karşılık zaman zaman hataları da oldu. Hata yaptığında hocayı övdüğümüz kadar eleştirdik de. Ancak İlhan Palut hatalarını görebilen ve hemen çözüm arayan bir hoca. Aslında bu özelliği çok daha fazla övgüye değer. Bu sezonun son maçlarında Michalak yerine Amilton'a şans vermesini eleştirmiştim. Amilton ile fazla oyalandı. Bana göre Michalak çok daha iyi oyuncu. Son vuruşlarda bitiriciliği iyi olsa çok daha fazla gol ve asist katkısı yapabilirdi. Tartışmasız ligin en hızlı kanat oyuncusu. Onun saha içinde ivmelenerek hızlanışını izlemek futbolseverlere büyük bir keyif veriyor. Hatayspor maçı sonrası İlhan hoca yiğidin hakkını yiğide verdi. Michalak'taki gelişmeyi takdir etti. Michalak bu şekilde üstüne koymaya devam ederse önümüzdeki sezon Konyaspor'un piyasaya sunabileceği en değerli oyuncularından birisi olabilir.
TAKIMLARI BEKLEYEN TEHLİKE
Ligin bitmesine bir hafta var. Ancak TFF'nin başkanı belli değil, yönetimi belli değil. Yayıncı kuruluş belli değil, yabancı kuralı belli değil. Takımların en büyük gelir kaynağı yayın gelirleri. Türk futbolunun yönetimi öyle bir kaos içinde ki hiçbir karar alınamıyor. Yayıncı kuruluş belirlenip yeniden anlaşma sağlanamazsa bu takımlar nasıl transfer yapacak. Peşinatlar nasıl ödenecek. Üstelik bu yıl dünya kupası sebebiyle lig erken başlayacak. Konyaspor Avrupa Kupalarında oynayacağı için geniş bir kadro kurmak zorunda. Bu kadroyu hangi kurala göre kuracak. 8+3 mü, 7+4 'mü? (Bence bu kural komple kalkmalı). Bu belirsizliklerin bir an önce giderilmesi gerekiyor. Yoksa Avrupa Kupaları'nda Türk takımlarını büyük bir hüsran bekleyecek.