Konyaspor küllerinden doğuyor

Konyaspor, ligde tutunma yolunda Hatayspor maçı ile ligin en zor virajına girdi. Hatayspor karşılaşması bu açıdan telafisi olmayan maçlardan biriydi. Önümüzdeki haftalarda doğrudan rakipleriyle oynamaya devam edecek olan Konyaspor, zorlu sürece üç puanla başlayarak ilk engeli geçti.

Ömeroviç'in en büyük başarısı mental olarak bitmiş bir takımı kısa süre içinde motive etmesi yanında pas oyununa dayalı oyun sistemini takıma yine çok kısa süre içinde benimsetebilmesi oldu. Zaman zaman Ömeroviç'in ilk 11 tercihlerini ve oyuncu değişikliklerini, oyuna müdahalelerini eleştirsem de Konyaspor'un Ömeroviç ve Ömerovic'in sistemli oyunu sayesinde ligde kalacağını, alt taraftaki takımlar içinde en güçlü oyunu Konyaspor'un oynadığını da sürekli vurguladım.

Hatayspor karşısında Ömeroviç Hadebe ve Damjanoviç taroemi ile ilk önce savunmalı garanti altına almayı tercih etmiş. Bu tercihin doğal sonucu olarak (saçma) üç yerli kuralı yüzünden orta sahada Oğulcan ve Soner ile oynama mecburiyeti oluştu.

İlk 45 dakikadaki genel görünüm Nzonzi/Soner/Oğulcan üçlüsü ile Konyaspor'un orta sahada organize atak geliştirmesinin pek mümkün olmayacağı yönündeydi. Bana göre gol bulması duran top ya da rakibin hatasına bağlıydı. Tahmin ettiğim üzere duran toptan Uğurcan çok güzel bir kafa golü ile Konyaspor'u öne geçirince ve Konyaspor'un gol için risk alma zorunluluğu ortadan kalkınca bu sefer Nzonzi/Soner/Oğulcan dizilimi avantaj haline geldi. Öne geçince Konyaspor Hatayspor'u kendi silahı yani kontratak ile vurma şansı yakaladı. Nitekim Ethemi'nin sol kanattan şık çalımıyla geliştirdiği atak sonrası ortayı gole çeviren Oğulcan Konyaspor'a derin nefes aldırdı. 2-0 dan sonra takım bir beş dakika kadar baskı yese de sonrasında Konyaspor tempoyu düşürüp oyunu kontrol ederek skoru korumayı başardı.

Slowik 0-0 'ken iki net kurtarış yaptı ki biri gol olsa maçı çevirmek mümkün olmayabilirdi. Slowik net olarak Konyaspor'un üç puan kazanmasına etki etti.

İki farklı galibiyet lig sonunda olası bir puan eşitliği durumunda ikili averajı Konyaspor lehine çevirdi. Ayrı şekilde Gaziantep'e karşı da Konyaspor ikili averajı elde tutuyor.

Stoperde Damjanoviç Hadebe tandemi olacaksa (ki daha güven veren bir tandem) üç yerli oyuncu kuralı baş ağrıtır. Konyaspor üç yerli oyuncuyu Ahmet Oğuz, Soner ve Oğulcan olarak kullanırsa oyunu risk etmek istediğinde hoca tandemi bozacak mı ? Ya da Yunus Mallı orta saha alternatifi mi olacak. Veya Muhammet Demir mi formüle dahil olacak. Ömeroviç'in bu ihtimalde ne düşündüğünü merak etmiyor değilim. Haftaya Pendik maçında da aynı orta saha ile çıkacak muhtemelen. Ancak oyuna müdahale gerektiğinde bu müdahale hep kanatlardan mı olacak ?

Taraftara da bir parantez açalım. Küstürülen adeta tribünden kovulan taraftarı, takımı ile barıştıran Ömer Korkmaz yönetimi bir alkışı daha hak ediyor. Ömer Korkmaz yönetimi bence Konyaspor'un son yıllarda aradığı kan oldu. Konyaspor ligde kalacaksa bu iş yönetim ve taraftarın işbirliği ile başarılacak. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Taraftarıyla, yönetimiyle, futbol takımıyla Konyaspor küllerinden yeniden doğuyor.

Bir parantez de kupa maçına açarak yazımı sonlandırmak istiyorum. Beşiktaş kupa maçı Konyaspor açısından birincil önemde olmasa da kadroya giremeyen Boateng ile Niangbo için kendini gösterme maçı olabilir. Sambou ilk 11 başlayabilir ki bu oyuncuyu ilk onbir başladığı bir maçta gözlemlemek isterim. Konyaspor kadrosunun bence en rahat adam eksilten oyuncusu Moreno kupa maçında şans bulacaktır. Kupa maçı ilk onbir için tercih edilmeyen oyuncuların hocanın sistemine adaptasyonunu görmek için fırsat maçı olacaktır.